• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Yaklaşan seçimin dağdağalı çekişmesi içerisinden sıyrılarak Filistin`de neler oluyor ona bakalım: Zira Filistin meselesi ümmete mal olmuş bir meseledir. Bugünlerde Mahmut Abbas yeni bir ayak oyunuyla “Filistin Ulusal Konseyi” adını kullanarak tüm Filistinlilerin temsilcisi olarak görünmek istiyor. Oysa Filistin Ulusal Konseyi, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ)`nün siyasi meclisi niteliğindedir. Bilindiği gibi FKÖ bugün Filistin`deki tüm direniş gruplarını içine alan ve halkın tümünü temsil eden bir yapılanma değildir. FKÖ`nün bütün direniş gruplarını kapsayacak şekilde bir çatı kuruluşu haline getirilmesi için yeniden yapılandırılması Hamas ve diğer bazı direniş grupları tarafından teklif edildi. Fakat bu, Mahmud Abbas`ın işine gelmiyordu. Çünkü FKÖ`nün bu şekilde yeniden yapılandırılması durumunda kendi siyasi Meclisinde de İslâmî direnişin ağırlıklı bir temsil oranına sahip olacağını biliyordu. 

Şu var ki Abbas`ın tüm engellemelerine rağmen Hamas`ın bugün hâlâ Filistin halkının yüzde elliden fazlasının desteğine sahip olduğu biliniyor. Hamas`la birlikte İslâmî Cihad Hareketi ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Filistin Ulusal Konseyi`ni boykot etti. Dolayısıyla bu mecliste Filistin`deki kitlesel tabanın üçte ikisinin temsil edilmediğini, katılanlardan da bağımsız bir tavır sergilemelerinin değil Abbas`ın siyasetine arka çıkmalarının istendiği söylenebilir.

Birkaç gün önce Ramallah`ta açılışı yapılan Ulusal Konsey`den, Mahmud Abbas`ın geçersiz bir meşruiyet devşirmeye çalıştığı biliniyor. Bu tavır ise kendisini bir blokta ve Filistin halkını da başka bir blokta bulacağı aşikârdır. Toplumsal bir mutabakat olacak Hamas`ın makul teklifini ret ettiler. İçinde Hamas`ın olmayacağı bir konseyin Filistin temsiliyeti olarak düşünülemez. Bu konuya dikkat çeken Heniyye kendilerinin FKÖ`nün yeniden yapılandırılması ve Filistin halkının tümünü temsil eder bir konuma getirilmesi için çalışmaya devam edeceklerini, bu konuma gelmesi durumunda Filistin halkı için bir şemsiye özelliği kazanacağını, aksi takdirde başka amaçlar için kullanılan bir araca dönüşeceğini vurgulamıştı. 

Bu denklem içerisinde dikkat çeken detay ise; Mahmud Abbas`ın Filistin Ulusal Konseyi`nin açılış programında yaptığı konuşma da Gazze`ye yaptırımlara son vermeyeceğini dile getirirken Hamas`ın Gazze`de ya her şeyi teslim etmesi veya her şeyin sorumluluğunu üstlenmesi gerektiğini söyledi ve Filistin Ulusal Konseyi üyelerini de uyararak kimsenin Gazze`ye sempati göstermemesini istedi. 

Netice olarak; Abbas`ın bu tutumu, ABD`nin dayattığı ve “Yüzyılın Anlaşması” olarak yutturulmaya çalışılan ihanet anlaşmasıyla ilgili görüşmelere başlayabilmesi için Filistin Ulusal Konseyi`nin destek vermesini beklediğini ortaya koyuyordu. Görüldüğü kadarıyla Filistin halkının ve bu halkın seçmiş olduğu parlamentonun desteğinden tamamen yoksun durumdaki Abbas, Filistin davasına ihanet ederek halkı ve parlamentoyu devre dışı bırakarak, Filistin halkını temsil konumunda olmayan bir meclisin desteğinden yararlanmaya çalışıyor.