• DOLAR 35.443
  • EURO 36.354
  • ALTIN 3063.15
  • ...

Afganistan`ın Kandahar eyaletinde ABD`li bir asker, görev yaptığı askeri üsten bir kilometre uzaklıktaki köye giderek katliam yaptı. Çocuk-yaşlı, kadın-erkek (9`u çocuk 3`ü kadın) 16 insanı katletti ve sonra da onları ateşe vererek yaktı.

Söz konusu caninin bu kadar rahat bir şekilde evleri gezerek insanları katliamdan geçirmesi, Afganistan`da halkın ne kadar savunmasız ve masum olduklarının bir göstergesi aslında. Bir tarafta silahsız ve savunmasız “teröristler(!)” öte tarafta ise silahlı, teçhizatlı, yakan, yıkan ve öldüren; öldürdükten sonra da o “teröristleri” üst üste getirip “temizlemek” için yakan kurtarıcılar.

Hâkim ve despotların kullandığı masum kavramlara karşı bile bir antipatimiz oluşmuş durumda. Kurtarıcı olanlar hep katlediyor; ulusalcı ve milli olanlar hep ırkçı davranıyor; “size hizmet için geldik” diyenler hep talan ediyor. “Terörist” yaftasını alanlar da hep mağdur edilip öz be öz yurtlarında öldürülüyor, hane ve meskenleri yakılıyor, yerinden-yurdundan sürülüyor, mukaddesatlarına saldırılıyor, hapsediliyor, kısacası onlara hayat hakkı tanınmıyor. Binlerce kilometre uzaktan yıkmak, yakmak ve öldürmek için gelen “kurtarıcı” iken, kendi köyünde belki de yoksulluk ve açlıkla boğuşanlar ise “terörist” oluyor…

Benim buradaki tepkim, ABD`nin özellikle son zamanlarda işlediği cinayetlere eskisi gibi bir tepkinin gösterilmiyor olmasınadır. Bu tepkisizlik neyin işareti acaba? Yoksa biz de mi inanmaya başladık şu “teröristin” “kurtarıcı” olduğuna.  Böylesi bir katliam nasıl olur da bütün gazete manşetlerine taşınmıyor. Sormak gerekmiyor mu?

ABD`nin son Kur`an-ı Kerim yakma ve cinnet adı altında kadın çocuk demeden yaptığı katliamlar, bir tepki ölçme operasyonu veya algı test fiiliyatı olmasın? Bu, cürümler işlendikten sonra dilenen özür ne kadar etkili oluyor ve algılar üzerinde ne kadar etki yapıyor sınaması olmasın?!! Cinnet geçiren bir yaratık niye kendini vurmuyor?! İnsanlıktan nasibini almamış “mecnun” niye üs`teki arkadaşlarını vurmuyor da, bir km uzaklıktaki köye gidiyor, ev ev dolaşıp insanları tek tek vurduktan sonra da onları öyle bırakmayarak üst üste getirip yakıyor. Yoksa bu, katliamlara olan tepkiyi dindirmenin yeni bir yolu mu? Bir gün “bilmeden yaktılar” bir gün “cinnet geçirdiler yaktılar” bir gün “sarhoştular yaktılar”… Ve bizler de bunları yenilir yutulur sebepler olarak kabul edeceğiz! 

Virüs girmiş bilgisayar gibi algımız mı bozuldu? Hele Filistin`de gerçekleştirilen katliam, “müesses nizamın terör eylemi” olarak yüksek perdeden niye dillendirilmedi pek. Liberaller, demokratlar, insan hak ve hukukları savunucuları! Sanki eskisi gibi bir ABD karşıtlığı tavrı sergileyememe gibi bir durum söz konusudur. Şu an katliamlar sadece Suriye`de işlenmiyor, (Suriye`deki birçok katliamın ABD ve israil menşeli olduğuna inanmakla beraber zalim Esad`a lanet getirenlerdenim) Afganistan`da insanlar kan ağlıyor.

ABD`li teröristin katlettikleri arasında     6 yaşından küçük dört kız çocuğu da       bulunuyor.

Afgan mazlumlarının maruz kaldığı bu katliam ilk olmadığı gibi son da olmayacak. Bu caniler, işbirlikçilerden aldıkları destekleri gördükleri müddetçe işgal devam edecek. İşgal devam ettikçe de her gün bir serseri meczubun böylesi katliamlara yeltenmesi işten bile değil. Daha birkaç gün önce yine meczuplar Kur`an-ı Kerim`i yakma cüretinde bulunmuş ve tepki gösterenler yine işgalcilerin kurşunlarıyla can verip şehid olmuşlardı.

ABD`li yetkililer ile NATO, söz konusu askerin cinnet geçirdiğini iddia ediyor ancak Afgan hükümet sözcüsü Cevad Faysal, ABD`nin “bir askerin cinneti” diyerek bu olayı geçiştirmemesi gerektiğini söyledi ve “O zaman böyle birini niye orduya aldınız?” diye aslında çok da önemli olmayan bir soruyu sordu. “Bu cinnet geçiren cani ve meczupları niye ABD`de bırakmadınız da benim ülkeme getirdiniz?!!!” diye sormadı veya soramadı….

Not: Genel Yayın Yönetmenimiz ile diğer hoca ve âlimlerin Yüksekova`da gülünç bahanelerle gözaltına alınışlarının vahametini, “Sakın âlimlerden herhangi birine eza etmeyiniz. Kim bir âlime eza ederse, Resûlüllah`a eza etmiş olur” (İkrime r.a) sözleriyle vurgulamak yeterli olur kanısındayım.

Allah`ın; feraset ve doğru algı nasip etmesi dileğiyle…