Sayın Başbakan geri adım atmamalı
28 Şubat darbesiyle zarar görmeyen kimse kalmadı. Bütün bir halkın canına okundu. O zamanki zorbalar imam hatiplerin önünü kapatmak için bütün mesleki eğitimin temeline dinamit koydu.
İmam hatiplerin önünü kapatmak için asker ve sözüm ona demokrat kimi zevatlar tam bir işbirliği içerisine girdi. Tanklar yürütüldü, brifingler verildi, milletin reylerine hıyanet edilip çeşitli vaadlerle vekil pazarlıkları yapıldı.
Sağcı geçinen kimi parti milletvekilleri, ‘imam hatipler Arap kültürünü aşılayan okullardır, kapatılmalarında bir sakınca yoktur` yüzsüzlüğünde bulundular. Bu ve bunun yanında katsayı eşitsizliği imam hatiplere olan ilgiyi çok geriletti. Öyle oldu ki imam hatip binalarına ya kilit vuruldu ya da diğer düz lise ve başka amaçlar için kullanılmaya başlandı.
Bin yıl süreceği ifade edilen bu zorbalık dönemi, şimdi neredeyse bütün kesimlerce hesap sorulması gereken bir süreç olarak algılanıp dile getiriliyor.
Şu an, bu darbe sürecine destek verenlerin esamesi okunmazken ve hatta lanetle anılırlarken, imam hatip ve bunun üzerinden İslam`ı savunanlar ise iyilikle yad ediliyorlar.
Ak Parti iktidarının, 28 Şubat post modern darbe kalıntısı olan bu kesintisiz eğitim için atmaya çalıştığı adım kimi girişimler sonucu müspet bir şekil almaya başlamıştı ki yine 28 Şubatçıların vaveylaları sonuç verecek gibi.
4+4+4 sisteminde ilk dörtten sonra okula normal devam edebileceklerin yanında dışarıdan okumak isteyenlerin de olabileceği düşünülerek bunu isteyenlere de bu hakkın tanınması formülü getirildi.
Yani ilk dört yıldan sonra isteyen öğrenci, kalan 8 yılını dışardan okuyabilecekti. Bu arada Kur`an eğitimi ve Kur`an-ı Kerim hafızlığı sekteye uğramamış olacaktı. Ancak başta TÜSİAD ve diğer laik jakobenlerin tepkileri koskoca tek başına iktidar olan AK Partiye şimdilik geri adım attırdı maalesef. Sayın başbakanın ‘TÜSİAD senin dediğin olmayacak, halkın dediği olacak!` sözleri bana göre havada kaldı ve “sanayici” TÜSİAD`ın ideolojik davranıp mesleki eğitimin önünü kapatma isteği karşısında geri adım attı.
Başbakanın “Tamamen ideolojik kaygılarla hareket eden sivil toplum örgütleri var. Böyle hareket eden sivil toplum örgütlerine rağmen istikrarı korumaya çalışıyoruz” sözlerinin arkasında durup halkın istediği formülden vazgeçmemeleri gerekir.
‘Biz patronların değil halkın iktidarıyız` diyen Başbakandan beklenen, 28 Şubat uygulamalarının izlerinin tamamen silinmesi yönünde artık adım atmasıdır.
Selam ve dua ile