• DOLAR 35.443
  • EURO 36.354
  • ALTIN 3063.15
  • ...

Tesettür seferberliği, bir emri bil ma`ruf nehyi anil münker çalışmasıdır. Bunun her alana taşınması gerektiği kanısındayım.  Ehem mühim meselesinde bunun ehem olduğu gerçeği bir kere daha kanıksanmalı ve ona göre davranılmalı bence.

Bunun adı üzerinde: Seferberlik. Yani herkes kendi alan ve sorumluluğunda elinden ne geliyorsa yapmalıdır. Başka mazeret ve gerekçeler bunun önüne geçmemelidir.

Tesettür konusundaki gevşeklik bölgede bile derin yaralar açmış durumda. Düğün ve benzeri etkinliklerdeki aşırı açık saçıklık bölgenin dini ve İslamî yapısıyla uyuşmamakta ve sırıtmaktadır.  ‘Seferberlik` çalışmaları çerçevesinde, düğünler ve diğer ufak tefek seyahat ile evden çıkışlardaki kıyafet disiplini sağlanmalı ve bunun için gerekli tebliğ faaliyetleri görevimiz olmalı diye düşünüyorum.

Açık saçıklığı, kimi organizasyonlarla normalleştirmeye çalışanların çabalarını akamete uğratmak lazım. Bu yönde  faaliyet gösterenlerin aldıkları müzmin mesafeyi görmezden gelemeyiz. Kimi insanların kızlarının, sokakta erkekle konuşması ciddi şekilde cezalandırmayla karşılık buluyorken aynı kişilerin bir düğünde hem de yüzlerce kişinin gözü önünde ve uygunsuz kıyafetlerle el ele oynaması veya dans etmelerinin normal karşılanması kadar aman bir çelişki olamaz. Sanki düğünde, kına gününde veya sözüm ona sünnet düğününde Allah`u Tealanın koymuş olduğu haram sınırı ortadan kalkıyormuş gibi bir algı var maalesef. Bu çok yanlış ve Allah`ın gazabını celbedecek bir davranıştır. Münkeratlara her ortam ve zeminde karşı duracaklarının sözünü ta kalu beladan beri veren namuslu Müslüman neslin evlatları bu normalleştirme faaliyetleri karşısında lakayt duramaz, durmamalıdır, diyorum.

Bölgede ve her yerde yapılan düğünlerde düğün sahipleri taraflarına çok iş düşüyor diye düşünüyorum. Böyle bir münkerata önayak olmamaları gerekir. Böylesi düğünleri kesinlikle kabul etmemeli ve bunun için gereken tavır ortaya konulmalı. Gençtirler, nasıl olsa bir gündür, bu düğünü ben istemedim karşı taraf istedi, söylesem de kimse dinlemez türünden mazeretler bu vebalı ortadan kaldırmaz ve hafifletmez de. Baba isen, kızını verdiğin gün bu düğün şartını koşman gerekir artık. Hepimiz, herkes şu toplumun hayâ, namus ve ar damarlarına saldıranların karşısında durmalıyız artık. Bu gelenekler Müslüman toplumların gelenek ve görenekleri değildir. Bunlar Müslüman toplumların temeline dinamit koyan batıl ehli ve batılıların çirkeflikleridir. Bir Mümine kardeşimin bunlara tevessül etmesi onu mutlu etmeyecektir. Ona bir artı sağlamayacaktır. Onun derecelerini yükseltmeyecektir.

Yaz olması ve yoğun düğünlerin yapıldığı bu mevsim dolayısıyla gelin bacıların kuaför istek ve meyillerine de değinmekte fayda görüyorum. Fıkhî yönünü Seydalarımız elbette ki daha iyi bilirler. Fakat kuaför ve o ortamın bizce görünemeyen taraflarını da göz ardı etmemek lazım. Bir Mümine  gelin kendi evi dışında ve her an yabancı birinin girebileceği böylesi bir mekânda rahat davranamaz davranmamalı düşüncesindeyim.  Tabi birçok sefer de, gidenlerin hırsızlık vukuatıyla çanta vb. malzemelerini de kaptırdıklarını biliyoruz.

Tesettüre riayet, Allah`ın emrine bağlı kalma hususu çerçevesinde, yeni evlenen bir Müslüman bacımızın kuaför gibi bir zorunluluğu olmamalıdır, yoktur.  Bir erkek kuaförü zaten tartışmıyorum, o tartışmasız haramdır. Ama kentin bir caddesine camlara müstehcen resimler asmak suretiyle açılan bir bayan kuaföre de Müslüman ve mesture bir bacımın başörtüsü veya herhangi bir elbise dizaynı için -bu kadar muhtaç insanımız varken-  50-100 TL civarında para karşılığında hizmet görmek istemesini makul ve masum bir davranış olarak göremeyiz.  Hele biz, ilahiler ve salavatlar eşliğinde düğünü şenlendirmeye çalıştığımız o esnada,  gelin kardeşimizin, belki de yanından geçerken yüzümüzü çevirmek durumunda kalıp euzular çektiğimiz bir han ve yerde hem de para karşılığında başörtüsünü düzeltiyor olmasını düşünmek bile istemiyorum şahsen. Ne zamandan beri biz başörtümüzü takmayı beceremedik de tamamen ilkelerimize ters şekilde olan birine başörtüsü taktırma ihtiyacını hissettik?! Biz bu ‘Tesettüre Çağrı` çalışmaları kapsamında şu kuaför meselesini de görmezden gelemeyiz kanaatindeyim. Kızlarımıza bu şuurun verilmesi icap ediyor. Bu konuda çok yerde sıkıntıların olduğunu bildiğim için ve buna bir gereklilik gözüyle bakıldığı için söyleme ihtiyacı hissediyorum. Başkasına, sağa sola, komşuya, dizilerdekilere duyulan özentiyi terk etmemiz gerekmiyor mu? Cahiliyenin bütün adetlerini ayaklarımızın altına alalım.  Aaa kuaförde ne var ki, gitmeden olmaz ki, gibi fısıltılar… Niye gitmeden olmazmış, onu anlamış değilim bir Mümin olarak!

Elhasıl madem bir seferberlik başlatılmış, bunu tüm alanlara uygulamak gerektir fikrindeyim. Hiçbir alan, organizasyon, etkinlik ve program bizim tesettürümüzü bizden alamaz, almamalıdır, o gidince beraberinde birçok şeyimiz gidecek, bu böyle biline… Bilmem, yanlış mıyım?

Selam ve dua ile…