Nurlu doğum… ve başka doğumlar

Bu aşk ve sevgiyi yüreklere nakşetmenin karşılığını hem bu dünyada hem de ahirette alırlar inşaallah. Tam da bu bahar mevsimiyle şenlenen nurlu doğum atmosferine herkesin dahil olması hepimizin temennisidir elbette.

Biz bir kere daha ‘Kim olursanız olun yine de gelin, ama taşlarla değil güllerle gelin, hele hele kin ve çekememezlik duygularıyla hiç gelmeyin.  Size de bu sevda atmosferinde yer vardır. Siz de bu hak dinin güzelliklerine sahip olma hakkına sahip olabilirsiniz. Yeter ki nefsi kaprislerinizden vazgeçip vicdani ve fıtri duygularınıza kulak verin.

Peygamber Sevdalılarında hayat bulacağınız muhakkaktır. Bunun tarihi şahitleri ve kanıtları vardır.

Özellikle Müslüman Kürt bölgesine dikkati çekmek istememin nedeni, orada olağan üstü bir sevdanın görünüyor olmasıdır. Düşünsenize aynı anda ondan fazla Nurlu Doğum etkinliği düzenleniyor ve hepsinde de katılım bir hayli fazla.  Müslüman Kürt Halkının bölgesinde Nurlu Doğum etkinliklerinin biri bitiyor, beşi başlıyor. Hepsi O`na (s.a.v),  ‘İyi ki doğdun, yoksa insanlık cehalet, fısk, fücur ve zulümattan kurtulamayacak,  kölelik ve tanrılaştırma düzenlerinin pisliği tam anlaşılamadığı gibi ondan kurtulma da belki pek mümkün olamayacaktı.  Selam olsun ey rahmet Peygamberi…` sedalarıyla sesleniyor.

İfade ettiğim gibi gönül isterdi ki yaşlısıyla genciyle herkes bu pınardan nasiplenebilsin, ancak kötülük simsarlarının kurdukları düzen ve desiseler kimi namazlı- niyazlı insanların bile zihnini iğfal edebiliyor. Müslüman her bir birey bu kötülük simsarlarının gerçek niyetlerini deşifre etmeli ve bunu mütedeyyin teyze ve amcalarla paylaşmalıdır.

Bölgede zihinleri iğfal eden güruh ile Peygamber Sevdalılarına taş atan veya attıran güruh aynı güruhtur bu böyle biline. ‘Bugün Öcalan`ın doğum günüydü,  Peygamber`in doğumunu başka güne erteleseydiniz` diyen zihniyet (doğumları karşılaştırma süfliliğini gösterme cüretinde bulunanlarla ilgili beni mazur görün, ben içimden ve zihnimden geçenleri buraya aktaramayacağım…), başörtülü bacımın, tesettürlü teyzemin, namazlı amcamın zihniyeti olamaz. Onun için, bu kötülük simsarlarının iyi deşifre edilmesi gerek. Müslüman halk bunları bilsin.

Nusaybinli Müslüman hacı amca, Peygamber (s.a.v.) nurlu doğum etkinliğinden dönen sakallı komşusunun arabasının taşlandığını idrak etsin, etmelidir diye düşünüyorum.

Kötülük simsarlarının dolmuşuna binmemek için hak ve batılı, iyilik ve kötülüğü, iyi ve kötüyü anlatmak, izah etmek lazım. Namaz kılan, oruç tutan, zekât veren Müslüman Kürt halkımın kimlerle ve kimlerin ardından gittiği daha doğrusu kimlerle ve kimin ardından gitmesi gerektiği konusu iyi işlenmelidir.

Hep kandırılmak bizim payımız olmamalıdır. Güya Kürdistan için ‘Bu gece bu mahalleden elli tane bayan çadıra yatmaya gelecek` diyen heriflerin gerçek niyetlerinin deşifre edilmesi gerekiyor artık. ‘Oğlum! Çadıra çağırmışlar, görüyorsun işte yürüyemiyorum, ama gitmek zorundayım,  gitmeyeyim de kızımı veya gelinimi mi göndereyim` diyen 70`lik teyzenin serzenişini tüm Müslüman Kürt halkı duymalı artık.

İsmi zikredilince yerinden fırlayıp ‘Allahumme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala ali seyyidine Muhammedin` diye haykıran bir Kürt Müslümanın, Peygamberin manevi şahsiyetine saygısızlık edip Taif Müşrikleri gibi taşlayanlarla bir işi olmamalı ve olamaz da. Önemli olan Müslüman Kürt halkının, bu Kürt ve Kürdistan düşmanlarını iyi tanıması ve ona göre tavır almasıdır. Mecliste, belediyede, şurada burada konforlu ev ve özel araçlarla günlerini gün edip aldıkları tok maaşlarla keyif sürdürenlerin Müslüman Kürt Halkı esnafının kepenklerini kapattırarak zarar ve ziyanına sebebiyet vermeleri o kadar masumane görülmemelidir.

Mazlum ve mağdur Kürt halkı bunları hiç unutur mu sanırsınız. ‘Beş gündür makarnadan başka bişey yiyemedik` diyenlerle karşılaştık.  Filan doğdu kepenk kapat, falan öldü kepenk kapat, öksürdü kepenk kapat, hapşırdı kepenk kapat, olacak şey mi bu yahu? Güya uğruna mücadele verdiğin şu halkın çek`ini, sened`ini, zararını, kârını bir kere de olsa düşünsene! Hep kendini düşündün ve senden de bir hayır gelmedi...

Sonuç olarak, ‘Nurlu Doğumunuz sene-i devriyesinin iyi şeyler doğuracağı düşüncesiyle, doğumlardan Sen`in doğumunu beğendik, seçtik ve Sen`in doğumunu kutladık, çünkü zaten Sen seçilmiş idin Ya Resülallah` diyoruz.

Selam ve dua ile…