• DOLAR 34.604
  • EURO 36.293
  • ALTIN 2926.948
  • ...

Gündem yoğun. Bilgisayar başına geçip siyasi gündemle ilgili birkaç kelam etmek istedim; ancak haber sitesinin sağ üst köşesindeki başlık yine gündemin Gazze olması gerektiğini hatırlattı.

Haberin başlığı; “israil günde en az 173 kadın ve çocuk öldürdü” şeklindeydi.

Evet, Gazze'deki hükümetin basın ofisinden yapılan açıklamaya göre, siyonist israil'in Gazze'ye 104 günde gerçekleştirdiği saldırılarda 10 bin 800 çocuk ile 7 bin 250 kadının hayatını kaybettiği belirtiliyordu.

Açıklamada Gazze'de şu ana kadar yüzde 70'i kadın ve çocuk, 7 bin kişinin hala enkaz altında veya kayıp olduğu belirtilirken, hastanelere ulaşan cenazelerin sayısının 24 bin 620 olduğu, 61 bin 830 kişinin de yaralandığı ifade edilmişti.

İsrail saldırılarında Gazze neredeyse tamamen yok edildi. Açıklamada 70 bin konutun tamamen yıkıldığı, toplamda ise 290 bin konutun zarar gördüğü bilgisi aktarıldı.

Sağlık sektörünü hedef alan israil ihlallerine ilişkin ise 337 sağlık çalışanı ile 45 sivil savunma görevlisinin katledildiği belirtildi.

Gazze'de 7 Ekim'den bu yana 119 gazetecinin israil saldırılarında hayatını kaybettiği ifade edildi. İsrail, işlediği vahşetin dünyaya aktarılmasının önüne geçmek için durmadan gazeteci katlediyor.

Açıklamada israil güçlerinin 99 sağlık çalışanı ve 9 gazeteciyi de alıkoyduğu, 2,3 milyon nüfuslu Gazze Şeridi'nde 2 milyon kişinin yerinden edildiği vurgulandı.

Açıklamada ayrıca israil ordusunun 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye 65 bin tondan fazla patlayıcıyla saldırı düzenlediği ifade edildi. İsrail barbarlıkta sınır tanımıyor.

Yapılan açıklamada daha farklı bilgiler de paylaşıldı. Bilgilerin hepsi yakmak, yıkmak ve öldürmekle alakalıydı. Vahşetin boyutu herkesi kahredecek boyutta maalesef.

Soykırımcı israilin sürdürdüğü vahşeti anlatmak için artık kelimeler kifayetsiz kalıyor. Gazze’de kıyılan canların videolarına bakmaktan usanır, utanır olduk.

Katil Netanyahu, saldırıların süreceğini söylüyor. Dünyanın gözü önünde her gün öldürülen çocuk ve kadınların hesabını da maalesef kimse sormuyor.

Uluslararası Adalet Divanında açılan davada da henüz bir gelişme yaşanmadı. Mahkûmiyet kararı verilse de işlerine gelmediği takdirde katillerin karara uyacakları pek mümkün görünmüyor.

Tüm bunlar yaşanırken İran-Pakistan, İran-Irak Kürdistan’ı arasında yaşanan gerilim, haklı endişeleri daha bir arttırdı. Oradaki saldırılarda da kadınlar, çocuklar can verdi. Bunu kabul etmek mümkün değil.

Gazze’deki soykırım devam ederken Müslüman ülke ve bölgeler arasında yaşanan sıcak çatışmalar, akıl ve izanın devre dışı kaldığının göstergesidir. Demem o ki; her gün toprağa gömülen kadınlar, çocuklar, bebeler sizden hesap soracaktır, bunu bilin.

Gözleri açık Kevser havuzunu gözleyen masumların ahı yerde dururken; sizin kaprisleriniz, stratejik hesaplarınız, milli çıkarlarınız, dünyevi emelleriniz iki dünyada da rezillikten başka bir sonuç getirmeyecektir, bunu fehmedin artık!

Aklınızı başınıza alın ve öncelikle işgalci saldırganların vahşetini durduracak izzetli duruşun amilleri olun!