• DOLAR 34.566
  • EURO 36.065
  • ALTIN 3007.236
  • ...

Siyonist şebeke ve katil ortaklarının Gazze’deki soykırımları devam ederken dünyadaki tepkilerle ilgili de farklı stratejilere yöneldikleri görülüyor.

Özellikle Türkiye kamuoyunun dikkatini başka yere celp edecek gelişmeler öyle sıradan olaylar değildir.

Örneğin Pkk’den askerlere yönelik yapılan saldırılar, israil’in Türkiye’ye yönelik düşmanca tutumunun bir neticesi olabilir mi diye insan düşünmeden edemiyor.

Öte taraftan, katliamcı israile yönelik tepkileri abartılı bulan, zihinleri iğfal edilmiş siyasetçilerin durduk yere Meclis kürsüsünden ve televizyon ekranlarından HÜDA PAR’a yönelik hakarete varan sözlü saldırıları da bu kapsamda değerlendirilebilir mesela. Çünkü amaçları gündemi değiştirmek, Filistin’i, Gazze’yi unutturmak!

Halkın değerleriyle savaş halindeki CHP ile, onun eski ortağı, kumar ve kumpas masalarındaki mekik dokumasıyla ünlenmiş ve şimdi de istifalarla çalkalanan İYİ Parti de iktidarda HÜDA PAR varmış gibi saldırdıkça saldırıyorlar.

TBMM’de görüşülen bütçeyi sanki HÜDA PAR hazırlamış gibi, bütün suçlamalar ve tepkiler, HÜDA PAR’a yönelik sıralandı.

HÜDA PAR’ın Gazze ve Mescid-i Aksa ile ilgili hassasiyeti biliniyor. İşgalci Siyonistlerin saldırılarının başladığı günden bugüne HÜDA PAR’ın Türkiye’deki birçok yürüyüş, miting ve sivil tepkilere desteği ve katkısı gözler önündedir.

HÜDA PAR’a, gündemde olmayan konular üzerinden saldırı yapanların bu tavrı biraz fazla sırıtıyor.

HÜDA PAR, iktidar partisi değildir. HÜDA PAR, tek başına anayasayı veya diğer kanun maddelerini değiştirecek güçte de değildir.

Daha da önemlisi ekranlarda HÜDA PAR’ın aldığı oy oranlarını şom ağızlarıyla küçümseyerek sakız edenler, siz değil miydiniz?! O zaman sizin HÜDA PAR’dan korkunuzun sebebi başka olabilir, olmalıdır. Mesela gündemi değiştirmek gibi.

Buradaki önemli tespit, sizin bir yerlerden talimat alarak HÜDA PAR’a saldırıyor olduğunuz hususudur.

Ayrıca HÜDA PAR’ın şiddetten uzak özgürlükçü tutumu üzerine bu denli saldırıyor olmanız, sizin diğer taktığınız bütün maskeleri de düşürmüştür. Onu da ifade etmiş olalım.

İfade özgürlüğüymüş, demokratlıkmış, kürsü dokunulmazlığıymış… Bütün bunlar, helvadan tanrılara tapmak misalinde olduğu gibi sizin ne denli şaşkınlık ve sapkınlık derekelerinde olduğunuzun işareti olsa gerek.   

Ya arkadaşlar, benzer konuların çokça konuşulduğu bir hengamede yazılan bir parti programında geçen özgürlükçü ifadeler üzerinden bugün yapılan saldırılar, işin talimatlı yönünü gösteriyor; bu açık!

Şu da bir gerçek ki; konuları tartışmaktan aciz olanlar, susturmak için hücuma geçiyorlar. Bu da sökmez, bilesiniz.

HÜDA PAR; başkalarının gündemleştirmesi üzerine, yönetim ve idare şekilleriyle ilgili birileri tartışmak istiyorsa, bırakın herkes tartışsın, tartışabilsin diyor, hepsi bu kadar.

On bir yıl önce yazılan satırlar üzerinden bugün hücuma geçenlerin dertleri de niyetleri de farklıdır; bu açık!

Meseleyi tam bilmeden, sanki konuyu HÜDA PAR özellikle gündeme taşımak istemiş gibi yanlış bir temellenmeden yaklaşım göstererek, ‘Bugün zamanı mıydı?!’ türünden bir edayla meseleyi analiz etmeye koyulanları da anlamak mümkün değil!

Ya meselenin neyin üzerine gündeme geldiğini önce bir öğrenseniz ve ondan sonra yorumlarınızı yapsanız!

Ama bütün bunlar karşısında biz yine de asıl gündemimize dönmeliyiz; çünkü israil’in Gazze’de sürdürdüğü katliam bütün alçaklığıyla devam ediyor.

Ne zihni işgal edilmiş siyasetçilerin höykürmeleri ne yıl başı kutlamaları adı altında sergilenecek çirkeflikler ne anlama problemi olanların tutumları ne de karanlık mihrakların ülkemize yönelik tuzakladıkları hainlikler bizi asıl gündemimizden alıkoyacak!

Necip halkımız -elhamdülillah- bütün bunlara karşı tavır geliştirebilecek güç ve kabiliyettedir.

O zaman yine ve yeniden hep birlikte; KAHROLSUN İSRAİL, diyoruz!