Eşitlik ve adalet…
İnsanlığın tarih boyunca hep arzuladığı, sahip olunca müreffeh ve güçlü, olmayınca da kederli ve güçsüz olduğu yegane sistemin adıdır, Adalet!
Adalet mülkün temelidir ve herkes için lazımdır. Belki hiçbir meziyet, adaletin sağladığı etki kadar katkı sunamaz kişiye!
Hak sahibi sultandır ve güç haktadır. Haklı olan güçlüdür. Gücünü haktan almaktır adalet! Adaletin olmadığı yerde zulüm ve buna bağlı olarak kaos, kargaşa, acı ve keder vardır.
Herkesin yapıp ettiklerine göre karşılık bulması adalet olmakla beraber, tanınacak haklar, verilecek güzelliklerle ilgili eşit davranmak da adalettir.
Eşitlik ilkesine uygun davranmak da adil olmanın gereğidir. Birilerine tanınan hakların başkalarından esirgenmesi adaletsizliktir.
Genel kanıya göre çıkarılan bir genel affın bile istisnaları kabul görmeyip eşitlik ilkesi gereği herkese teşmil edilmesi temayülü ağır basıyorsa ve bu yapılmadığında da söz konusu adım eleştiri alıyorsa, lokal konulardaki eşitsizlik elbet daha büyük bir eleştiri alacaktır. Hasta ve yaşlılık gerekçesiyle birilerini çıkarıp, diğerlerini içeride bırakmanın anlamı da izahı da yoktur.
Malumunuz birkaç gündür 28 Şubat darbecilerinden birinin, Çevik Bir’in tahliyesi ile ilgili kamuoyunda büyük bir tartışma ve tepki var. Tahliyenin sebebi sağlık sorunları gösteriliyor.
Söz konusu kişinin, sağlık sorunlarının bozulmasına sebebiyet verdiği insan sayısı -malumunuz- belli değil. Aktörü olduğu darbeyle ülke baştan başa tabir yerindeyse bir yıkım yaşadı. O meşum süreçle camideki cemaatten, okuldaki öğrenciye kadar neredeyse herkes büyük bir kırılma yaşadı.
Dış kaynaklı darbenin etkisiyle ülke ekonomisi büyük zarar görürken, estirilen zulmün etkisiyle dışarıya büyük bir beyin göçü gerçekleşti, ülke kaybetti. Birkaç muhteris, Hakk ve halk düşmanı zalim kendi ideolojileri uğruna ülkeyi adeta ateşin içerisine sürükledi. Konu bu kadar açık.
Sıra dışı müspet yaklaşımlarda esas alınacak ölçü, kişilerin suç durumuysa, darbecilerin işledikleri suçları hafife almak gibi bir durum büyük bir talihsizlik olur.
Usul, esastan önce ise, o zaman diğer mahkum veya yaşı geçkin hastalar için de bu usul işletilmelidir. Eşitlik faktörü sağlanarak icradaki ikilem mutlaka ortadan kaldırılmalıdır.
Örneğin basında da yer aldığı gibi, hastalıktan dolayı kendi ihtiyaçlarını karşılayamayan Şehmus Alpsoy ile yine hasta ve yaşlı baba Mehmet Emin Alpsoy veya diğer hangi düşüncede olursa olsun hasta ve kendi ihtiyaçlarını karşılayamayacak kadar yaşlı mahkumlar için de bir çıkış yolunun aranması gerekmez mi?!
Darbeciler için tahliye yolunu açanların, Van Edremit’de, 80 yaşındaki Makbule Özer için de bir çözüm yolu düşünmeleri icap ediyor. Eşitlikse eşitlik böyle sağlanır. Toplumsal barış ve huzur da bunu gerektiriyor.
Daha 2020 yılındaki verilere göre hasta mahkumların sayısı 2000 kişi civarı idi. Bugün bu sayının çok daha fazla olduğu değerlendiriliyor.
Sözün özü; herkes için adalet, herkes için eşitlik diyorum. Umutla bekleyen hasta ve yaşlılar için yardımcı olun!
Kalın selamette!