• DOLAR 34.7
  • EURO 36.773
  • ALTIN 2961.89
  • ...

Rahmet ve mağfiret ayından istifade edenlerin ‘kârlı alışveriş’i devam ediyor. Bu denli kalplerin Yüce Allah’ı zikirle itminan gördüğü, mescitlerin teravihlerle kıyama durduğu, gönüllerin Kur’an’la huzur bulduğu, akraba ve yakınların iftar davetleriyle mutlu olduğu daha başka bir ay var mı ki?!

Başı rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennem azabından kurtuluş olan bu ayın, şanına uygun bir hal içerisinde geçirilmesi çok önemlidir. Bu murakabe, sadece ay bitmeden yapılabilir. Zaman geçtikçe azık günleri, fırsat anları azalıyor.

Bir kez daha vurgulamak gerekir ki; ‘hesap endişesi’ taşımayanların ‘hesapları tutmaz’ olur. Hesaba çekilmeden muhasebesini yapanların çetelesi düzgün ve dolu olur.

Sonda bitiş değil, kurtuluş hesabında olanların, bugünü hesaba katmaları kaçınılmaz olmalıdır. Herkesin kendi ayağıyla asılacağı algısı daha buradayken kırıldı. ‘Öteki Yer’de ‘bizlik değil’ diye düşündüğümüz çok şeyin aslında ‘biz etkisi’yle olduğunun farkına varınca iş işten geçmiş olacaktır.

İyilik yapanlar Allah’ın sevgisindeyse, sevmediklerinden olmak kadar ahmakça bir tercih olamaz. Seveni sevindirecek ve sevgisini arttıracak zaman diliminden müstefit olmak kadar akıllıca başka bir tutum ve yönelim olamaz.

Beni çağırın size cevap vereyim diyen ‘Rahman ve Rahim Olan’dan bugünlerde özellikle rahmet ve mağfiretini istemeyeceğiz de ne zaman isteyeceğiz?!

‘Bire on’ veren Cevâd-ı Mutlak’tan talep etmek için bugünlerde mubzil ve münfik olmayacağız da ne zaman olacağız?!

Kul tuttuğu halde Hâlik olanın; ‘Oruç benimdir, onun mükâfatını ben veririm’ buyruğunu bu aya verilmesi gereken önemin esası tutmayacağız da ne yapacağız?! 

Onun için İmam-ı Rabbani; ‘Başka günlerde ve aylarda olan ile bu ayda olanlar birbirine benzemez ve kıyas edilemez!’ diyor.

Bugünler bitmeden tekrar kendimize gelelim, diyorum. Hatta daha verimli, hayırlı ve bereketli günlerin içerisine giriyoruz, desek yeridir. İnşaallah Kadir Geceli ve itikâflı günlere doğru biraz daha çirkinlik ve kötülüklerden arınarak yaklaşmaktayız çünkü.

Farkında olalım ki, Şeâir-i İslâmiyenin âzamlarından savmın, cihana hissettirmesi gereken ulvi değerler, mukaddes hasletler vardır. Bunları üzerlerinde taşıyarak dünyaya sunacak/gösterecek olanlar da yine oruca tutunup oruçla tutunanlardır.

O zaman bugünlerin dakika ve saniye hesapları iyi yapılmalı ve bütünüyle bu mübarek iklim Ramazan dolu dolu geçirilmeli.

Allah Teâlâ hakkıyla istifade edenlerden eylesin! Âmin, âmin!