6-8 Ekim
Ekim ayı... Vahşetin, dehşetin, zulmün ayyuka çıktığı ay... Karanlık mihrakların ülkemiz, halkımız ve özellikle Bölge insanımız ile ilgili kotaradurduğu sinsi planların devreye sokulduğu aydır, Ekim ayı.
2014’ün Ekim ayı ve bu ayın barındırdığı Kurban Bayramı...
Tarihte de görüldüğü gibi her zaman zalimler özellikle mübarek günlerimizi hedef seçmekte, sevinç anlarımızı zehir etmeye çalışmaktadır. Mübarek Kurban Bayramı’nda, kan ve vahşet kusan füzelerin üzerine ‘Ramazan veya Bayram hediyesi’ diye yazan günümüz vampirlerinin yaptıkları duruma benzer bir fecaat yaşandı Bölge’de.
O Ekim ayında başta Diyarbakır olmak üzere Bölge’nin birçok yerinde özellikle Partimiz HÜDA PAR’ın teşkilatları ve halkımızın salahiyeti için çalışan kimi sivil toplum kuruluşları amansız bir saldırıyla karşı karşıya kaldılar.
Ve 6-8 Ekim...
Kan ve gözyaşından medet umanların, yıllardır siyaseti halkın malına ve canına kastederek sürdürmeye çalışanların tedavüle koydukları yeni bir kalkışma ve zorbalığın adıdır, 6-8 Ekim.
Sözüm ona ‘çözüm süreçleri’yle güvenliğin, asayişin, huzurun, sükûnetin rafa kaldırıldığı dönemin adıdır 6-8 Ekim.
Kim bilir belki de kapalı kapılar ardından siyasi bir partiyle ilgili reva görülenlerin tatbike geçirildiği günlerin adıdır 6-8 Ekim.
Yakın tarihte işgal altındaki topraklarda yaşanan benzerleri gibi ‘yok etme ve yok sayma’nın icra edilmeye çalışıldığı zamanın adıdır 6-8 Ekim.
Dikkatlerin Kobani’ye çekilerek şehirlerimizin viraneye çevrildiği günlerin adıdır 6-8 Ekim.
Diyarbakır ve diğer kimi şehirlerin teröre teslim edildiği günlerin adıdır 6-8 Ekim.
Kolluk kuvvetlerinin daha önce benzeri görülmemiş şekilde teröre, katliama, vahşete, dehşete ‘müdahale iznimiz yok’ tavrı içerisinde hareket ettiği istisna günlerin adıdır 6-8 Ekim.
Yıllar sonra gelen itiraf niteliğindeki açıklamalarla aslında ‘zamanın devleti’ ile ‘saldırgan örgüt’ün dindar, muhafazakar ve zararsız oluşumlara karşı düşmanlık ve kötülükte anlaştığı günlerin adıdır 6-8 Ekim.
Evet... Yasin Börü’nün, Hasan Gökgöz’ün, Hüseyin Dakak’ın, Riyad Güneş’in, Turan Yavaş’ın, Cumali Güneş’in şehid edildiği günlerin adıdır 6-8 Ekim.
Fakir fukaraya, garip gurebaya kurban eti dağıtan gençlerin hunharca katledildikleri, yakıldıkları, binalardan atıldıkları, üzerlerinden araçlarla geçildiği kara günlerin adıdır 6-8 Ekim.
Bir tarafta böyle... Bir tarafta kötülerin kötülük için ellerinden geleni ardına koymadıkları günün adıdır 6-8 Ekim.
Ama aynı zamanda öte tarafta da kötülerin beklemediği, geleceğini ummadıkları günlerin başlangıcıdır 6-8 Ekim.
Zalimlerin hiç hesaba katmadığı gür sedanın dört bir yeri kapladığı günlerin adıdır 6-8 Ekim.
Şehid Yasin Börü’nün ve diğer arkadaşlarının taşıdığı bayrağın daha bir yükseklere çıkarıldığı günlerin adıdır 6-8 Ekim.
Bütün siyasi oyun ve tuzakların, desiselerin Yasinlerin şehadetiyle berhava olduğu günlerin adıdır 6-8 Ekim.
İyilik yolunda, hakkın yanında şehadete susamış gönüllerin Yasin ve arkadaşlarıyla bir kez daha kendine geldiği günlerin adıdır 6-8 Ekim.
‘Sıra dışı gençler’in öyküsünün yazıldığı günlerin adıdır 6-8 Ekim.
Yasinlerin ‘Yasin-i Şerifleri’ yeniden hatırlattıkları günün adıdır 6-8 Ekim.
Rabbim şehadetlerini kabul eylesin, zalimlere fırsat vermesin! Amin! Amin!
Selam ve dua ile.