Columbia Üniversitesi'nde görev yapan ve Cool Worlds Laboratuvarı’nın direktörü olan Kipping, Monthly Notices of the Royal Astronomical Society dergisinde yayımlanacak makalesinde, “Eschatian Hipotezi” adını verdiği bir teori ortaya koydu. Bu hipoteze göre, dünya dışı teknolojik bir uygarlığın ilk tespiti, muhtemelen sınıfının sıradan bir örneği değil; tersine, olağandışı, çok güçlü ve belki de çöküş sürecinde olan bir medeniyetin yaydığı bir sinyal olacak.
Kipping, gökbilim tarihinde birçok keşfin önce “aşırı uç” örneklerle yapıldığını hatırlatıyor. Örneğin, ilk ötegezegenler bir pulsarın çevresinde keşfedilmişti, ancak bu gezegenler genel türü temsil etmiyordu. Benzer şekilde, çıplak gözle görebildiğimiz yıldızların çoğu dev yıldızlar, çünkü gözlemsel sinyalleri güçlü.
Eschatian Hipotezi, bu örneklerin izinden gidiyor. Kipping’e göre, uzaylı bir uygarlığın teknolojik imzası da olağan dışı, çok güçlü bir sinyal olabilir. Bu sinyal bir yardım çığlığı, bir teknolojik kazanın sonucu ya da uygarlığın son aşamalarındaki bir enerji patlaması olabilir.
1977’de kaydedilen ve hâlâ gizemini koruyan Wow! sinyali, bu tür bir "gürültülü" çağrıya örnek olabilir.
Kipping, gözlemlerin artık sürekli ve geniş alanlarda yapıldığını, bu sayede kısa ömürlü ama dikkat çekici sinyallerin yakalanmasının mümkün hale geldiğini vurguluyor. Özellikle Vera Rubin Gözlemevi ve Sloan Dijital Gökyüzü Araştırması gibi projeler, bu tür ani ve olağandışı sinyallerin keşfi açısından umut verici.
Sonuç olarak, insanlık bir gün uzaylı bir medeniyetle temas kuracaksa, bu temas büyük ihtimalle sessiz sedasız olmayacak. Kipping’in sözleriyle:
“Tarihi örnekler gösteriyor ki, ilk tespit edilenler genelde sıradışı, güçlü sinyaller olur.”