Bilim insanlarına göre, insan dışı varlıklar tarafından gönderildiği düşünülen binlerce bilinmeyen cisim, 1940’lı yıllardan bu yana dünyadaki nükleer denemeleri uzaydan gözetliyor olabilir.
Yakın zamanda yayımlanan, türünün ilk örneği olan bilimsel bir araştırma; insanların yörüngeye ilk uydusunu fırlatmasından bile önce, uzaydan nükleer tesisleri izleyen bir şeyin —ya da belki insan dışı bir varlığın— var olduğuna dair belgelenmiş kanıtlar sundu.
İsveç’teki İskandinav Teorik Fizik Enstitüsü’nden Dr. Beatriz Villarroel, 1949 ile 1957 yılları arasında yapılan nükleer denemelerle, aynı dönemde gökyüzünde artış gösteren “geçici olaylar” (Transients) olarak bilinen gizemli parlak cisimler arasında açık bir bağlantı tespit ettiklerini açıkladı.
Villarroel, bu cisimlerin doğal olgular olduğuna inanmadığını, son derece yansıtıcı —neredeyse ayna gibi parlak— göründüklerini ve uçan daireler gibi döndüklerini belirtti.
Araştırmacılar, bu cisimlerin gökyüzünde görülme olasılığının nükleer denemelerden hemen önce ya da hemen sonra %45 daha yüksek olduğunu tespit etti.
Villarroel, “Bu cisimler Sputnik 1 fırlatılmadan önce gözlemlenmişti, yani o dönemde uzayda hiçbir insan yapımı nesne yoktu. Ne olurlarsa olsunlar, çok düz, ayna gibi parlaklar. Böylesine bir doğal fenomen bilmiyorum.” ifadelerini kullandı.
Villarroel ve Dr. Steven Brownell’in ortak çalışması, Kaliforniya’daki Palomar Gözlemevi’nde çekilen arşiv fotoğraflarının analizine dayanıyor. Bu fotoğraflar, ABD, Birleşik Krallık ve Sovyetler Birliği’nin 1950’lerde yaptığı ilk hava nükleer denemeleri döneminde çekilmişti.
Araştırmacılar, bu ülkeler tarafından gerçekleştirilen 124 atmosferik nükleer denemeye odaklandı — yani bombaların yer altı yerine havada patlatıldığı testler.
Fotoğraflarda görülen gizemli cisimler kısa süreliğine ortaya çıkıp hemen kayboluyordu, bu da onların insan yapımı nesneler olma ihtimalini ortadan kaldırıyor.
Ekip ayrıca, nükleer denemelerin yapıldığı günlerde bu parlak olayların sayısının %8.5 arttığını, özellikle denemeyi takip eden günlerde daha fazla görüldüğünü saptadı. Bu da, olayların sadece patlama sonrası duman veya bulut izleri olduğu tezini zayıflattı.
Gazeteci Ross Coulthart, çalışmaya ilişkin olarak, “Bu bulgular, insan dışı bir zekânın varlığına dair ilk bilimsel kanıt olabilir.” yorumunu yaptı.
Villarroel, 1950’lerde gözlemlenen bu cisimlerin hâlen Dünya yörüngesinde olup olmadığının bilinmediğini söyledi. Ancak eğer gerçekten insan dışı bir uygarlık tarafından üretilmişlerse, hâlâ gezegenin etrafında dolaşıyor olmalarının mümkün olduğunu belirtti.
Araştırmacılar, çalışmalarında 100.000’den fazla geçici nesne tespit ettiklerini, bunların yaklaşık 35.000’inin kuzey yarımkürede görüldüğünü aktardı.
Nükleer denemelerin yapıldığı günlerde yaklaşık 60 gizemli cismin, normal günlerde ise 40 cismin görüldüğü saptandı.




