Güncel

Türkiye'nin demografik çöküşü: 50 yıl sonra ne olacak?

Türkiye, tarihinin en büyük demografik dönüşümünü yaşıyor.

Abone Ol

1935’te nüfusun %41’i 0-14 yaş çocuklardan oluşurken, bu oran 2024’te %20,9’a, 2075’te ise yalnızca %12,3’e düşecek. Aynı şekilde genç nüfusun (15-24 yaş) oranı da %16-17 seviyelerinden %9,8’e kadar geriliyor.

Öte yandan yaşlı nüfus oranı (65 yaş ve üzeri) 2075’te %31,7 ile neredeyse üçte bire ulaşacak. Bu oran, Türkiye’yi yaşlı nüfus kategorisine taşıdığı gibi, sağlık, ekonomi, istihdam ve sosyal güvenlik sistemlerini tehdit edecek seviyelere işaret ediyor.

Türkiye’de 18-29 yaş arası bireylerin %76’sı evli değil. Bu oranın kısa sürede %85’in üzerine çıkması bekleniyor. Bu durum, sadece evlilik oranlarındaki düşüşü değil, aile kurumunun dönüşümünü ve çocuk sahibi olma davranışındaki değişimi de yansıtıyor.

Toplumun gençleri artık daha geç evleniyor, ya az sayıda ya da hiç çocuk dünyaya getirmiyor. 30 yaş altı evlilikler, istisna ve lüks haline gelmeye başladı.

Türkiye’de doğurganlık hızı 2024 itibarıyla 1,48. Oysa nüfusun kendini yenileyebilmesi için bu oranın 2,1’in üzerinde olması şart. Bu seviyelerin altına düşen gelişmiş ülkeler arasında, doğurganlığı tekrar 2,1 üzerine çıkarabilen hiçbir modern ülke örneği yok.

Mevcut eğilimle devam edilirse, Türkiye’nin doğurganlık hızı 1,20 gibi kritik seviyelere düşebilir.