manşetler

Sudanlı Akademisyen: FİLİSTİN'DEKİ SOYKIRIM İLE SUDAN'DAKİ SAVAŞIN FAİLLERİ BİRDİR

2019'da yaşanan darbe sonrası suların durulmadığı Sudan'da devam eden iç karışıklıklar ve katliamlar BAE ve israil destekli Hızlı Destek Kuvvetleri’nin El Faşir kentini ele geçirmesi ile birlikte daha da arttı. Ülkede çatışmaların şiddetlenmesi ve insani yardımın çökmesi nedeniyle milyonlarca insanı açlık, göç ve şiddetle karşı karşıya bıraktı.

Abone Ol

Sudan’da yaşananları değerlendiren Sudanlı Araştırmacı-Yazar Dr. İbrahim Nâsir, “Filistin'deki soykırım ile Sudan'daki savaşın failleri birdir” açıklamasında bulundu.

BM: 25 MİLYON SUDANLI CİDDİ GIDA GÜVENSİZLİĞİYLE KARŞI KARŞIYA

BM İnsan Hakları Ofisi, yaklaşık 25 milyon Sudanlının ciddi gıda güvensizliğiyle karşı karşıya olduğunu, 12 milyon kişinin Nisan 2023'ten bu yana yerlerinden edildiğini ve binlerce ölüm, yüzlerce cinsel şiddet vakası ve sayısız insan hakları ihlali kaydedildiğini açıkladı.

1,5 MİLYON SUDANLI KOMŞU ÜLKE ÇAD'A GÖÇ ETTİ

Avrupa Komisyonu sözcüsü Eva Herntschirova, El Faşir'in "insanlığın mezarlığı" haline geldiğini, 1,5 milyon Sudanlının ise komşu Çad'a göç ettiğini belirtti. Uluslararası Göç Örgütü ise kuzey Darfur'da yardım operasyonlarının finansman ve malzeme eksikliği nedeniyle çökme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Son iki haftada El Faşir'den 90 binden fazla kişi göç ederken, insani yardım ekipleri güvenlik sorunları ve yetersiz kaynaklar nedeniyle yalnızca sınırlı sayıda kişiye ulaşabiliyor.

SİVİLLER, ALTYAPI VE SAĞLIK SİSTEMİ BİLEREK HEDEF ALINIYOR

Sudanlı Araştırmacı-Yazar Dr. İbrahim Nâsir, Hızlı Destek Kuvvetleri’ni (RSF) “paralel ordu” ve etnik temelli terör örgütü olarak tanımlayarak BAE, Mısır ve siyonist rejimin ekonomik ve stratejik çıkarlar için savaşa müdahil olduğunu belirtti. Dr. Nâsir, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve siyonist rejimin, Sudan’daki ekonomik ve stratejik hedeflerinin çatışmayı körüklediğini; bu süreçte sivillerin hedef alındığını, altyapının bilerek tahrip edildiğini ve sağlık sisteminin yüzde 70 oranında çöktüğünü belirtti.

“SAVAŞIN EN ÖNEMLİ SEBEBİ SUDAN’IN JEOPOLİTİK KONUMUDUR”

Sudan’ın jeopolitik konumuna dikkat çeken Dr. Nâsir, "Şu anki savaşın önemli sebeplerinden biri Sudan’ın jeopolitik konumudur. Sudan, Arap dünyası ile Afrika’yı birbirine bağlayan bir köprüdür. Libya, Orta Afrika Cumhuriyeti, Güney Sudan ve Etiyopya gibi sıcak çatışmaların yaşandığı bölgelerin ortasında yer alır. Bu bölgelerdeki çatışmaların seyrini değiştirmek için Sudan’da bulunmak stratejik bir şart gibidir. Dolayısıyla Amerika ve israil başta olmak üzere birçok ülke burada güç kazanma arayışındadır. Sudan'ı, jeopolitik konumu sebebiyle uluslararası aktörlerin ve bölgesel güçlerin rekabet sahası olarak görebiliriz." diye konuştu.

“FİLİSTİN'DEKİ SOYKIRIM İLE SUDAN'DAKİ SAVAŞIN FAİLLERİ BİRDİR”

Filistin'deki soykırım ile Sudan'daki savaşın failleri bir olduğunun altını çizen Dr. Nâsir, şöyle devam etti;

"Bu iki savaşın müsebbibi tektir. Siyonizmin hedefi burada yaşayan insanları acı içinde yaşatmak. Gazze’de yaşanan acıları unutturmak için Sudan acısıyla karşı karşıya kaldık. Ben bundan eminim bu savaşta israil uçakları müdahildir. Özellikle Faşir'deki bazı sinyal kesici cihazlar bulundu. Bunların hepsi israile ait teknik personellerinin kullandığını da biliyoruz. HDK terör örgütünün elinde dinleme cihazları var. Bu dinleme cihazların hepsi israil menşelidir. Dolayısıyla Gazze’de yaşananlar ile Sudan’da yaşananlar arasında hiçbir fark yoktur: Fail birdir, müsebbip birdir, planlayıcı birdir oda Siyonistlerdir.''