Soykırımcı israil ordusuna (IDF) bağlı askerler, İngiltere’de yayımlanacak “Breaking Ranks: Inside Israel’s War” adlı belgeselde, Gazze’de askeri disiplinin çöktüğünü ve sivillerin bireysel komutanların keyfine göre öldürüldüğünü anlattı.

Bir tank birliği komutanı olan Daniel, belgeselde şöyle diyor:

“Eğer istediğin gibi ateş etmek istiyorsan, edebilirsin. Hiçbir sınır yok.”

Bazı askerler kimliklerinin gizli tutulmasını isterken, bazıları açıkça konuştu. Hepsi, sivillerle ilgili resmi davranış kurallarının fiilen yok olduğunu ifade etti.

İnsan kalkanı ve keyfi ateş

Askerler, israil ordusunun insan kalkanı kullanmadığı yönündeki resmî inkârları çürüttü. Gazze’de ABD ve israil destekli Gaza Humanitarian Foundation (GHF) tarafından kurulan gıda dağıtım noktalarına koşan sivillere karşı hiçbir tehdit oluşturmamalarına rağmen ateş açıldığını anlattılar.

Zırhlı birlik subayı Kaptan Yotam Vilk, ordu eğitiminde öğretilen “araç, niyet ve yetenek” (means, intent and ability) ilkesinin Gazze’de tamamen ortadan kalktığını belirtti:

“Gazze’de artık böyle bir şey yok. Hiçbir asker bu kelimeleri ağzına bile almıyor. Orada sadece ‘yasak bölgede yürüyen bir adam’ varsa yeterli. Eğer 20 ila 40 yaş arasındaysa, zaten hedef sayılıyor.”

Bir başka asker Eli ise şunu söylüyor:

“Yaşam ve ölüm artık prosedürlerle değil, sahadaki komutanın vicdanıyla belirleniyor.”

Eli’ye göre bu durum, “kimin düşman ya da terörist sayılacağı”nın tamamen keyfi hale gelmesine yol açtı:

“Hızlı yürürse şüpheli, yavaş yürürse yine şüpheli. Üç kişi yürüyorsa ve biri geride kalıyorsa, bu bile bir ‘askeri formasyon’ sayılıyor.”

Sivillerin hedef alındığı itiraflar

Eli, bir komutanın “güvenli bölge” olarak ilan edilen bir binayı tankla yıktırdığını anlatıyor:

“Bir adam çamaşır asıyordu. Komutan onu ‘gözcü’ ilan etti. Oysa adamın elinde ne dürbün vardı ne silah. 700 metre ötedeki birlikleri nasıl görebilirdi? Tank ateş etti, bina yarıya kadar çöktü. Çok sayıda ölü ve yaralı vardı.”

“Gazze’de masum yok” söylemi

Belgeselde bazı askerler, israilli siyasetçilerin ve din adamlarının kullandığı “Gazze’de masum yok” söyleminden etkilendiklerini söyledi. Tank komutanı Daniel:

“Bunu o kadar sık duyuyorsun ki, bir süre sonra sen de inanmaya başlıyorsun.”

Birleşmiş Milletler Komisyonu’nun Eylül ayında yayımladığı rapora göre, israil Gazze’de soykırım suçu işledi.
Komisyon, bu suçun niyet boyutuna dair kanıt olarak israil Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un 7 Ekim 2023’ten sonra yaptığı açıklamayı örnek gösterdi:

“Orada tüm bir halk sorumludur. Bu, masum sivillerin habersiz olduğu söylemi tamamen yanlıştır.”

“İntikam öğütleyen hahamlar”

Belgesel, israil ordusu içindeki bazı hahamların da benzer söylemler yaydığını ortaya koyuyor. Binbaşı Neta Caspin, bir tugay hahamının kendisine şöyle dediğini anlatıyor:

“7 Ekim’de Hamas ne yaptıysa biz de aynısını yapmalıyız. Hepsinden intikam almalıyız — siviller de dâhil. Ayırmadan, seçmeden. Bu tek yoldur.”

Gazze’de 500 günden fazla görev yapan radikal haham Avraham Zarbiv de şunları söylüyor:

“Oradaki her şey tek bir büyük terörist altyapıdır.”

Zarbiv, Filistin mahallelerinin yıkımına dini meşruiyet kazandırdığını, hatta askeri buldozerleri bizzat kullandığını ve bu yöntemin orduda genelleştiğini söylüyor:

“IDF, Gazze’yi yok etmek için yüzbinlerce şekel harcıyor. Biz tüm ordunun çalışma şeklini değiştirdik.”

“Sivilleri tünellerde insan kalkanı olarak kullandılar”

Askerler, “sivilleri kalkan olarak kullanma” yönteminin yaygınlaştığını da doğruladı. Bu uygulama orduda “sivrisinek protokolü” olarak biliniyor. Daniel, bu yöntemi şöyle anlatıyor:

“Bir Filistinliyi tünelden içeri gönderiyorsun. Cebinde bir iPhone var, yürürken GPS verilerini bize gönderiyor. Komutanlar bu yöntemi gördü ve hızla benimsedi. Bir hafta içinde her tabur kendi ‘sivrisineğini’ kullanıyordu.”

IDF ise, sivillerin savaş operasyonlarında kullanılmasının yasak olduğunu ve bu tür iddiaların soruşturulduğunu açıkladı.

Gıda yardımı alan siviller vuruldu

Belgesel ekibi, GHF gıda dağıtım merkezlerinde çalışan bir müteahhit olan Sam’le de konuştu. Sam, sivillerin yardıma koştuğu sırada askerlerin onları vurduğunu gördüğünü anlattı:

“İki genç yiyecek almak için koşuyordu. İki asker diz çöküp ateş etti. İkisi de anında yere yığıldı.”

Sam ayrıca bir tankın içinde dört sivil bulunan bir arabayı hedef alarak yok ettiğini söyledi.

Birleşmiş Milletler verilerine göre, sadece yardım noktaları çevresinde 944 sivil öldürüldü.

“Artık gurur değil, utanç hissediyorum”

Belgeselin sonunda Daniel adlı komutan duygularını şöyle dile getiriyor:

“israilli olmaktan, bir IDF subayı olmaktan duyduğum bütün gururu yitirdim. Geriye sadece utanç kaldı.”

Muhabir: Mehmet Yaman