Güncel

Sapkınlığa yasal fren geldi, DEM Parti panikledi

Aileyi koruma ve sapkın propagandayı durdurma hedefiyle hazırlanan 11. Yargı Paketi, DEM Parti panikletti.

Abone Ol

Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulması beklenen 11. Yargı Paketi taslağı, aile kurumunu koruma ve gençleri toplumsal değerlere aykırı yönelimlerden uzak tutma amacıyla önemli düzenlemeler içeriyor. Taslak, özellikle son yıllarda dijital platformlar ve bazı medya içerikleri üzerinden yaygınlaşan ahlaki yozlaşmaya karşı caydırıcı önlemler getiriyor.

Düzenlemeye göre;

Biyolojik cinsiyete ve genel ahlaka aykırı davranışları teşvik eden, öven veya özendiren kişiler, 1 ila 3 yıl arasında hapis cezası ile cezalandırılabilecek.

Aynı cinsiyetten bireyler arasında yapılan sözde nikâh veya evlilik seremonileri yasal olarak suç kapsamına alınacak.

Çocuk ve gençlerin yoğun zaman geçirdiği dijital platformlardaki sapkınlık temalı içerikler, RTÜK denetimi altına girecek.

Cinsiyet değiştirme operasyonu yaş sınırı 18’den 25’e çıkarılacak, ayrıca psikiyatrik rapor süreçleri daha titiz hale getirilecek.

DEM Panikledi

Sapkın ideolojilerle yakın ilişkisi olduğu bilinen DEM Parti taslağın kamuoyuna yansımasının ardından açıklama yaptı. Parti açıklamasında, “Bu taslak, hukuk sistemini eşitlik ve özgürlük ilkelerinden uzaklaştırıyor, farklı kesimleri hedef gösteriyor,” denildi. DEM Parti ayrıca, düzenlemelerin “nefret söylemini yasal zemine taşıdığını” savunarak propaganda içeren faaliyetlerin sınırlandırılmasına tepki gösterdi. DEM Parti’nin açıklamasında dikkat çeken bir diğer nokta ise, taslak düzenlemenin “kadınların yaşamını doğrudan etkilediği” yönündeki ifadeler oldu. Aile yılı kavramına bile tahammül edemeyen partinin her toplumsal veya ahlaki düzenlemeyi “kadın meselesine” indirgeme politikası bir kez daha kendini gösterdi.

DEM Parti Kadın Meclisi tarafından yapılan açıklamada, ''11.Yargı Paketi taslağı, hukuk sistemini eşitlik ve özgürlük ilkelerinden uzaklaştıran, toplumun farklı kesimlerini hedef gösteren düzenlemeler içermektedir.

Kadınların ve LGBTİ+’ların yaşamlarını doğrudan etkileyen bu değişiklikler, nefret söylemini yasal zemine taşımakta ve şiddetin önünü açmaktadır.
Hukuk, hiçbir inancı, kimliği, yönelimi ya da yaşam biçimini cezalandıramaz; cezalandırdığı anda adalet olmaktan çıkar.

Biz kadınlar, bu ülkede eşit yurttaşlığın, barışın ve birlikte yaşamın savunucularıyız. 11. Yargı Paketi taslağı, toplumun çoğulluğuna değil, tek tipleştirmeye hizmet etmektedir.

Biz, nefretin değil yaşamın, ayrımcılığın değil eşitliğin hukukunu savunuyoruz.
Nefret suçlarını körükleyen, LGBTİ +’ları hedef alan hiçbir yasal düzenlemeyi kabul etmedik, etmeyeceğiz!'' denildi.