Türkiye’de geçtiğimiz yıl 1 milyon 444 bin 27 trafik kazası meydana geldi. Bunun 1 milyon 177 bin 172’si hasarlı, 266 bin 855’i ise ölümlü-yaralanmalı kazaydı.

Ölümlü-yaralanmalı kazalara karışan 392.740 taşıtın dağılımı şöyle oldu; %41,8 otomobil, %31,5 motosiklet, %13,7 kamyonet, %2 çekici (TIR dâhil), %1,8 otobüs, %1,7 kamyon

Ağır taşıtların toplam kazadaki payı küçük görünse de ölüm oranı en yüksek kazalar TIR ve otobüs çarpışmalarında yaşanıyor.

Son 10 yılda 3 milyon 116 bin 872 araç ölümlü-yaralanmalı kazaya karıştı. Bu tür kazalarda ölüm oranlarının bu kadar yüksek olmasının nedeni uzmanlara göre oldukça açık. Ağır vasıtalarda zorunlu güvenlik teknolojileri eksik, denetimler zayıf, yol altyapısı ağır taşıtı korumaya odaklı, diğer araçları değil.

Çarpışma enerjisi çok yüksek

Bir TIR’ın ağırlığı çoğu zaman 40 tona yaklaşıyor.
Karşısındaki aracın hayatta kalma şansı düşüyor.

Kör nokta genişliği

TIR ve otobüslerde kör noktalar binek araçlara göre 5 kat daha büyük.

Şerit ihlali ve sollama hataları

Ağır taşıtların sollama mesafesi uzun, reaksiyon süresi yavaş.

Güvenlik sistemleri eksik

AB’de TIR ve otobüslerde Acil fren sistemi (AEB), şerit takip asistanı, kör nokta uyarı sistemi, 360° kamera zorunluluğu var.

Acil frenleme sistemi sürücü fark etmese bile TIR’ın öndeki araca çarpmasını engelliyor. Avrupa’da bu sistemin zorunlu hale gelmesiyle arkadan çarpma kazaları %41 azaldı.

Kör nokta kameraları ve sensörleri İngiltere’de ölümlü yandan çarpışmaları %29 azalttı.

TIR’lara şehir içi saat kısıtlaması getirilmeli. Londra, Paris, Stockholm gibi şehirlerde uygulanıyor.

Bu tedbirle yaya ve bisikletli ölümleri %70’e kadar düştü.

Sürücü yorgunluğunu algılayan yapay zekâ kameraları zorunlu olmalı. Mikro uykuyu anında algılıyor, aracı uyarıyor veya yavaşlatıyor.

Periyodik teknik muayene AB standardına çekilmeli. Fren ve lastik kaynaklı kazalar Türkiye’de çok yüksek.

Sıkı muayenelerde ağır taşıt kaynaklı kazalar %20 azalıyor.

Muhabir: Mehmet Yaman