Çin’in ticaret müzakerecisi Li Chenggang, Çin devlet televizyonu CGTN’ye yaptığı açıklamada, iki tarafın geçtiğimiz ay Cenevre’deki son tur görüşmelerde ve iki ülke liderleri arasındaki geçen haftaki telefon görüşmesinde varılan mutabakatın nasıl uygulanacağı konusunda prensipte anlaşmaya vardığını söyledi.

ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick ise, önerilen anlaşmanın liderlerin onayına sunulacağını ve onaylanması halinde çerçevenin uygulamaya geçeceğini belirtti. Lutnick, her iki tarafın da birbirleri için kritik olan mallar ve teknolojiler üzerindeki ihracat kontrollerini geri çekme konusunda uzlaştığını ifade etti.

Reuters’a göre Lutnick, Çin’in ABD’ye yönelik nadir toprak elementleri ve mıknatıs ihracatındaki kısıtlamalarının da bu çerçevenin "temel" bir parçası olarak çözüleceğini söyledi.

Ayrıca, Lutnick, “Nadir toprak elementleri gelmediğinde ABD’nin de bazı önlemler aldığını” belirtti ve Trump’ın dediği gibi "dengeli şekilde" bu önlemlerin kaldırılmasını beklediklerini ifade etti.

ABD, Çin’in Cenevre’de nadir toprak ihracatını artırma taahhüdünden geri adım attığını düşünerek, Çin’e yönelik çip tasarım yazılımı satışlarını kısıtlamış ve Çinli öğrencilere verilen vizeleri iptal etme tehdidinde bulunmuştu.

Beyaz Saray Ekonomi Konseyi Başkanı Kevin Hassett, CNBC’ye yaptığı açıklamada, Trump yönetiminin Çin’in imalat sektörü için kritik gördüğü bazı mikroçipler üzerindeki kısıtlamaları gevşetmeye açık olabileceğini belirtti. Ancak yapay zekâ sistemlerini çalıştırabilen "çok üst düzey Nvidia" çipleri üzerindeki kısıtlamaların devam edeceğini ekledi.

Londra’daki görüşmeler, ihracat kontrollerinin ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşında giderek merkezi bir rol oynadığını ve Pekin’in nadir topraklar üzerindeki hakimiyetini bir koz olarak kullanmaya ne kadar istekli olduğunu bir kez daha gösterdi.

Nadir toprak mineralleri ve bunlardan yapılan mıknatıslar, otomobilden savaş uçaklarına kadar pek çok alanda kritik öneme sahip ve Çin, bu alanda ABD ve dünya için neredeyse tekel durumunda.

Trump, geçen hafta Çin lideri Şi Cinping ile yaptığı uzun süredir beklenen telefon görüşmesinin ardından, Şi’nin nadir toprak mineralleri ve mıknatısların yeniden ihracatına başlamayı kabul ettiğini söylemişti; ancak ne kadar hızlı ve hangi hacimde sevkiyat yapılacağı konusunda detay vermemişti.

Nisan ayı başından itibaren Pekin, Trump’ın gümrük vergilerine yanıt olarak nadir toprak ihracatına yeni lisans kuralları getirmiş ve bu da küresel elektronik, savunma, enerji ve otomotiv sektörlerini tehdit etmişti.

Mayıs ayında Çin’e yönelik teknoloji satışlarını sınırlayan, Çinli öğrencilere vize kısıtlamaları getiren ve yarı iletken tasarım yazılımlarının satışını yasaklayan Trump yönetiminin adımları, Pekin’in Cenevre’deki taahhütlerini yerine getirmediği düşüncesiyle alınmıştı.

ABD ayrıca, yapay zekâ çipleri de dahil olmak üzere, Amerikan teknolojisini kullanan ürünlerin Çin’e ihracatını da sınırlandırdı.

Bu kısıtlamalar, Çin’in yarı iletkenler ve yapay zekâ gibi stratejik sektörleri üzerinde ciddi baskı oluşturdu.

Ancak son yıllarda Huawei, Çin’in teknoloji şampiyonu olarak yeniden sahneye çıktı. ABD’nin getirdiği kısıtlamalar başlangıçta şirketin akıllı telefon işini sekteye uğratmış olsa da, 2023 yılında ileri teknoloji çiplerle çalışan Mate 60 modelinin piyasaya sürülmesiyle güçlü bir dönüş yaptı. Bu gelişme ABD hükümetini soruşturma başlatmaya itti.

Muhabir: Huseyin Gizli