Çelik'in açıklamaları şöyle;
Gazze'nin ve Gazze halkının Ramazan'ını tebrik ediyoruz. El kalbi sevgilerimizi iletiyoruz. Bugün siyasi tarihinin en karanlık dönemlerinden biri olan 28 Şubat'ın yıl dönümü. Hafızamızı tazeliyoruz ve milletin değerlerine karşı olan her türlü girişimi tarihin çöplüğüne gitmesini diliyoruz. Cumhurbaşkanımıza bir kez daha şükranlarımızı iletiyoruz. Bu belge cumhurbaşkanımızın başbakan olarak imzasını taşıyor. 28 Şubat'ı hayata geçiren, kurum kuruluşlar tarafından yürürlüğe konulanları bu imza ile bertaraf etmiştir. Bu imza milletin demokrasi mücadelesinin mührü aynı zamanda.
Dünden itibaren gündemdeki konu PKK'nın silah bırakması, feshi ve lağvedilmesi ile ilgili gündem. Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı dönemden itibaren milletimizin yasakların kalkması, vesayet tuzaklarının kaldırılmasında ortaya koyduğu iradenin sembolü olan konuşmaları vardır. Bunlardan biri Diyarbakır'daki konuşmasıdır. 12 Ağustos 2005'teki konuşmada Türkiye ne kadar İstanbul Konya ise o kadar Diyarbakır'dır; bu ülkenin her yerinin, her sesinin farklı bir lezzeti vardır. Kürt sorunu bu milletin bir parçasını değil hepsinin sorunudur demiştir. Bu tarihi bir konuşmadır. Burada Kürt sorunu bu milletin tamamının sorunudur ifadesi önemli ve stratejik ifadedir. bu ifade meselesi sadece etnik mesele olarak ele almamakta Türkiye'nin meselesi olduğunu ifade etmektedir.
Cumhurbaşkanımız Kürt sorunu bizim sorunumuz demiştir ve yasakların kaldırılması için büyük mücadele vermiştir. Aynı şekilde bu mücadeleyi başörtüsünde de vermiştir, Alevi kardeşlerimizin sorunları için de bu meseleye tüm Türkiye'nin sorunu olarak bakmıştır. Bu çizginin devamı olarak yeni dönemde hedeflere ulaşacak eylem planının ana maddelerini açıklamıştır. Cumhurbaşkanımızın siyasi hayatı demokrasinin yükseltilmesinin yaklaşımlarını barındırmaktadır.
Sayın Cumhurbaşkanımız 12 Ağustos 2005'te Diyarbakır'da yaptığı konuşmada, "Türk sorunu bir kesimin sorunu değil, herkesin sorunudur" demiştir. Başörtüsü meselesi için de aynı tabiri kullanmıştır. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye'nin sorunlarını çözmek için ortaya koyduğu irade önemlidir. Kürt sorunu da başörtüsü sorunu da cumhurbaşkanımızın bu iradesi sayesinde çözüldü.
"Terör örgütü kendini feshetmeli"
Artık "Terörsüz Türkiye" hedefine ulaşma zamanıdır. Terör örgütünün silahlarını bırakması esastır. Geçmişte çözüm süreci Sayın Cumhurbaşkanımız terör örgütü mensuplarına Türkiye'yi terk etme çağrısına karşı silahlarını bıraksınlar ve öyle terk etsinler demiştir. Soykırımcı siyasetin başındaki Netanyahu'nun ifadelerinde bölgelerdeki haritaları değiştirme şeklinde bir takım karanlık siyasetlerin ortaya konulmak istediğini görüyoruz. PKK/PYD/SPG hangi adla olursa olsun Irak'taki tüm unsurlar silah bırakmalıdır ve kendisini feshetmelidir.
Ayrıntılar geliyor...