Maersk, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin (OHCHR) yayınladığı veri tabanına uygun olarak, israil yerleşimlerinde faaliyet gösteren şirketlerle ilişkilerini gözden geçirdiğini ve bu şirketlerle bağlarını kestiğini belirtti.

Ancak aktivistler, şirketin bu adımının yeterli olmadığını vurgulayarak, israile askeri teçhizat, özellikle de Gazze'yi bombalamada kullanılan F-35 savaş uçaklarına ait parçaların taşınmasına da son vermesi gerektiğini söylüyor.

Filistinli Gençlik Hareketi'nden Aisha Nizar, “Maersk, halkımızın soykırımdan geçirilmesinden hâlâ kâr ediyor. F-35 parçalarını taşımaya devam ederek bu yıkımın bir parçası oluyor,” diyerek şirketin tüm askeri taşımacılık faaliyetlerini durdurması çağrısında bulundu.

Maersk, şubat ayında Kopenhag'daki merkezinde 1.000'e yakın aktivistin protestosuna sahne olmuş, ardından Mart ayında resmi Boykot, Yatırımların Geri Çekilmesi ve Yaptırımlar (BDS) listesine dahil edilmişti.

Aktivistler, Maersk'in bu adımıyla uluslararası denizcilik sektörüne güçlü bir mesaj verdiğini ve “uluslararası hukukla uyumun artık bir seçenek değil, zorunluluk olduğunu” vurguladı.

Muhabir: Huseyin Gizli