Sertaç Tekdal

Gazze: Çağın Kerbela'sı mı, Çağın Medine'si mi?

10.07.2024 01:00:00 / Sertaç Tekdal

Hicri Takvime göre 7 Temmuz’da yeni yıla girdik ve Muharrem ayındayız. İslam tarihinde yaşanan en acı olaylardan biri olan Kerbela hadisesinin de arifesindeyiz. Bu acı olaydan dolayı yaşanan tüm elim vakalar gibi, Gazze’deki vahşet de Kerbela ile özdeşleştirilmektedir. Ancak kanaatimce yaşadığı büyük acının yanında, sahip olduğu iman, cesaret, erdem, fazilet ve insanlıkla Gazze, Medine’nin başlattığı İslam Medeniyetini hakkıyla temsil ediyor. Bir vicdan inkılabı başlattı Gazze ve bu inkılap her geçen gün neşvü nema bulacaktır inşallah. Batı’da bile yaşanan uyanış ve protestolar, bunun en güzel nişanesidir.

Hicret ve ödenen bedeller Medine için ilk adımdır ve Gazze en büyük hicretleri yaşıyor, en büyük bedelleri ödüyor. Bu nedenle Gazze çağın Kerbela’sı değil, çağın Medine’si olacaktır inşallah. Yıllardır tüm kuşatılmışlığa rağmen direniş ve özgürlüğünü kaybetmeyen Gazze, Allah Resul’ünün Medine’si gibi yok edilmek istense de Allah’ın inayetiyle Medine gibi varlığını koruyacaktır.

Aksa Tufanı da Bedir gibi bir zaferdir ve her ne kadar sonrasında Uhud gibi yaralar alınsa da Hendek gibi ölüm kalım savaşı verilse de Allah Resul’ünün verdiği zafer müjdelerine inanan ashab gibi Gazze’nin de zafere inancı tamdır.

İşgalciler de Bedir’den sonra ihanet eden ve Müslümanları Medine’de yok edebileceklerini sanan Beni Kaynuka Yahudileri gibi hüsrana uğrayacak; Uhud’tan sonra ihanet eden ve Allah Resul’ünü yok edebileceklerini sanan Beni Nadir Yahudileri gibi def edilecek ve Hendek’te ihanet ve alçaklıkları ile Ashab-ı Kiram’a ölüm-kalım savaşı verdiren Beni Kureyza Yahudileri gibi yok edileceklerdir inşallah.

Acziyet ve teslimiyet gibi görünen, ama sonrasında İslam’ın hızla yayıldığı Hudeybiye antlaşması gibi yapılması hep gündemde olan ateşkes anlaşmaları da Hudeybiye misali fetih kapılarını aralayacaktır. Netanyahu bir ateşkesin, kendi sonu olacağının farkındadır ve ömrünü uzatma derdindedir. Ama Hudeybiye nasıl ki Mekke fethine zemin hazırladı ise, yapılacak ateşkes antlaşmaları da daha büyük zaferler getirecektir. Ve günü gelince, Ashab’ın Medine’den Mekke’ye o büyük fethe yürüyüşleri gibi, çağın Medine’si olacak olan Gazze’den de yiğitler işgal altındaki diğer bölgeleri fethedecek ve düşmanı ebediyen temizleyecektir inşallah.

Hayber’de Yahudilerin kalelerine girildiği gibi, Allah’ın izniyle işgalcilerin Telaviv’deki kalelerine de girilecek ve buna ne Washington ne de AB başkenti sayılan Brüksel engel olabilecektir. Zira Aliya’nın dediği gibi; “Ölüme hazır olanlar, ölüme hazır olmayanlara galip gelirler.”

Bir TV muhabirinin Filistin’li bir çocuğa sorduğu soru ve aldığı cevap bunun çarpıcı bir örneğidir. Muhabirin “Büyüyünce ne olacaksın?” sorusuna çocuğun cevabı; “Biz büyümeyiz ki, şehid oluruz.” olacaktır.

Onların zaferlerinden şüphe yok, önemli olan bizim bu izzetli seferden aldığımız hisse nedir? “Zorluk Seferi” olarak bilinen Tebük’te olduğu gibi tüm imkânlarıyla sefere destek veren ashab gibi, Gazze’ye her türlü desteği verenler ve boykotu sürdürenler de bu izzetli seferden payını alacaktır.

Ancak o zor günde bağ ve bahçelerini, serin gölgeliklerini bırakamayanlar da vardı. O gün bazı münafıklar: “Bu sıcakta sefere çıkmayın” dediler. Ama Allah: “Cehennem ateşi daha sıcaktır.” buyurdu. Aynı şekilde bugün Gazze’deki tüm vahşete rağmen; Burger King, McDonald’s ve Starbucks’tan vazgeçemeyenler de bilsin ki, bunun vebali çok ağır olacaktır.

Çağın zorlu seferlerine çıkabilenlerden olma temennisiyle yeni hicri yılınız mübarek olsun ve Gazze’nin en kısa zamanda çağın Medine’si olmasına vesile olsun inşallah.

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar