Ülkemizde asrın felaketi diyebileceğimiz büyük bir deprem yaşandı. Binlerce insan hayatını yitirdi, binlerce ev ve bina yıkıldı, bazı yerleşim yerleri tamamen taşınmak zorunda kaldı. Depremin insan hayatı dışında verdiği maddi zarar 150 milyar dolardan fazladır… Öyle büyük bir felaket yaşanmış, insanlar can derdine ve barınma derdine düşmüşken bazıları onların üzerinden siyaset yapmaya kalkıştılar. Her zaman duyduğumuz 'devlet nerede', 'hükümet nerede', 'yardımlar nerede' gibi sloganlar sosyal medyayı doldurdu… Çok vahim bir durum ile karşı karşıya kaldık, muhalefet deprem felaketini kullanarak hükümete karşı bir algı oluşturmaya çalıştı… Gazeteciler, muhalefetin yaydığı yanlış bilgileri ve haberleri yalanlamak için özel çalıştılar… Bölgeye akın eden muhalif liderlerini, gözyaşlarını dökmeye çalışan medya mensuplarını gördük… Seçim gündeme geldi, depremi ve seçimi birbirine karıştırdılar… Ne pahasına olursa olsun mevcut hükümeti beceriksizlikle suçlayıp deprem bölgesindeki halkı ayaklandırmaya çalıştılar ama; başaramadılar… İş tutmayınca bölgeden ayrıldılar… Nerde şimdi o muhalif liderler ve medya elemanları! Nerde altılı masanın açtığı konteyner ve çadır kentleri? Yazıklar olsun insanların en hüzünlü günlerinde kendi menfaatini düşünenlere… Bu zihniyeti 99'da yaşanan deprem sırasında da görmüştük… Hatırlayın, hemen dünya bankasına dilenmek için koşmuşlardı…
Deprem bölgesindeki yaralarımızı hep birlikte sarmaya çalışırken on bir ayın sultanı Ramazan ayı başladı… Bu adamlar Ramazan'da yine ortaya çıktılar… Karşı oldukları, tutmadıkları Allah'ın farz kıldığı oruçlarını açarken gördük… Yazıklar olsun! İnsanları kandırmaya gelince Müslüman olurlar, bölgeden ayrıldıkları zaman Müslümanların değerlerine küfür ederler… Nerde altılı masanın iftar çadırları, nerde altılı masanın sahur çadırları? Zor şartlar altında bile oruç tutmaya çalışan depremzedelerin yanında neden değilsiniz? Neden çadır çadır, konteyner konteyner dolaşıp hükümetin bu ülkeyi tarumar ettiğini anlatmıyorsunuz? 70 sene bu millete çektirdiğiniz yetmiyor yeniden kaldığınız yerden devam etmek istiyorsunuz… Geçen camiden çıkarken tanıdığım bir arkadaşla sohbet etme fırsatım oldu… Altılı masada yer alan bir partinin üyesi ve iyi bir Müslüman… Gündem siyaset olduğu için çekinmeden sorular sordum, ağabeyim dedim… 28 Şubat'ı yaşadın, daha önceden darbelere şahit oldun, 15 Temmuz'u yaşadın… CHP zihniyetini gayet iyi tanıyorsun ve görüyorsun… 70 yıl sizi ve sizin gibi düşünenleri 'gerici ve yobaz' gören bir zihniyetin Cumhurbaşkanı adayına oy verirken vicdanın hiç mi rahatsız olmayacak? İlginç bir cevap aldım… Bizim Başkan Cumhurbaşkanı yardımcısı olacak! Yazık, gerçekten yazık! Bu arkadaş bir partinin başkanının CHP'li Cumhurbaşkanı yardımcısı olması için oy verecek… Bu zihniyet ülkeyi, milleti ve en acısı Müslüman halkı hiç düşünmüyor. Bunlar sadece particilik oynuyorlar… Söz konusu ülke ve Müslümanların hayat biçimi olunca kendini Müslüman olarak görenlerin oy kullanması gereken taraf tereddütsüz belli olmalıdır…
Önümüzde inşallah Ramazan Bayramı var… Bu adamlar yine ortaya çıkacaklar ve sevimli olmaya çalışacaklar… İnanın… Şu anda kendi ofislerinde oturup çay yudumlarken, nasıl Müslümanları kandırabileceklerini düşünüyorlar… Sadece seçim yaklaşınca başörtüyü takan, camide gözüken, iftarlarda poz veren ve gerçek dışı vaatleri vererek insanların aklını çelmeye çalışanlara fırsat vermemek gerekir… Ey Müslüman! Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol!