Yüz yıl sonra bizler...

Bugün yaşanan hadiseler geleceğin tarihini oluşturuyor. Dünya iklimi değişiyor... Savaşlar yaşanıyor. Hayat pahalılığı ve kıtlık yüz yıl sonra konuşulacak. Bugünkü liderlerin bir kısmı yüz yıl sonra ya zalim ya hain olarak nitelendirilecek...

Bugün yaşadığımız hayat yüz yıl sonra dersler alınacak hadiseler ile gelecek nesile anlatılacaktır. Aslında geleceğin tarihini bugün bizler oluşturuyoruz, tıpkı bizden yüz yıl önce yaşayan bizim büyük dedelerimizin bize bıraktıkları tarihi onların oluşturduğu gibi... Bizim torunlarımızın torunlarına nasıl bir tarih bıraktığımızı hiç düşündünüz mü? Dolayısıyla, dikkatli olmamız ve dikkatli davranmamız lazım... İnsanların sağ ve solunda bulunup yapılan iyi ve kötü davranışları tespit eden “Kirâmen Kâtibîn” melekler her şeyi yazıp ahirette bize okunacak kitabımızı oluşturduğu gibi yaşadığımız hadiseler, konuştuğumuz tüm konular, söylediğimiz her kelime ve yaptığımız tüm işler gelecek neslimiz için de bir tarihi kitap oluşturmaktadır...

Hatırlayın... Doksanlı yıllarda tavuk kanatlarını kimse yemezdi, genelde sokak köpeklerine verilirdi... Hele tavuk çiğeri kimse almaz, sokak kedilerine atılırdı... Şimdi tavuk kanadı cep yakıyor... Atılan bu nimetin bir nevi intikamı bugün bizden alınıyor... Biliyor musunuz bilmem ama; kıtlık yaşayan Somali’de kelle paça yenmez, işkembe de kullanılmaz. Kelle paça yiyene kız bile verilmez... Yuuh demeye acele etme... Sadece İstanbul’da bir günde bir milyon ekmeğin çöpe atıldığını bir düşünün... “Şüphesiz O, israf edenleri sevmez” diyor kitabımız... Geri dönüşüme attığımız kullanmadığımız elbiseler ve ayakkabıları bir düşünün... Evet... çok anlatılacak ve verilecek örnekler vardır; ama demek istediğim anlaşılıyor... Yüz yıl sonra bizlerden bahsedilirken ne anlatacaklar, hiç merak ettiniz mi?

Dünya iklimi değişiyor... Arab yarımadasında hiç görülmemiş yağmurlar ve seller yaşanıyor... Avrupa kıtasında sıcaklıklar artmaktadır. Bilim insanları, iklim değişikliği nedeniyle Antarktika'da eriyen buzdağlarının Dünya’yı yeni bir buzul çağına sürüklediğini ortaya koyuyor. Hava kirliliği hiç olmadığı gibi yükseldi... Basit bir olay gibi düşünmeyin... Hava kirliliği, canlıların sağlığını olumsuz yönde etkileyen ve havadaki yabancı maddelerin, normalin üzerinde miktar ve yoğunluğa ulaşmasıdır. Kendi sağlığımızı kendimiz bozuyoruz... Ağaçları yok ediyoruz, ormanlarımızı kesiyoruz ve her yere beton döküyoruz... Ne kadar yüksek bina yaparsak o kadar geliştiğimizi sanıyoruz... Ne kadar kimyasal ürün üretirsek ekonomimizin geliştiğini düşünüyoruz... Denizlerimizi kirletiyoruz, balıklarımızı yok ediyoruz... Yüz yıl sonra bizlerden bahsedilirken ne anlatacaklar, hiç merak ettiniz mi?

Savaşlar devam ediyor... Suriye, Yemen, Libya, Ukrayna vs... Kimin kiminle savaştığı belli değil... Arabistan bir Suriye’ye karşı savaşıyor, sonra Suriye’nin yanında yer alıyor. Rusya, ABD, Türkiye, İran, İsrail ve diğerleri kiminle savaşıyor? Neden bu savaşlar bitmiyor hiç düşündünüz mü? Bir de BM’ler binasında toplanıp medeniyetten, demokrasiden, barıştan ve adaletten konuşuyoruz... Nükleer silahlar üretiyorlar, o silahlara sahip olmayanlar da onu üretmek için uğraşıyor... Kime karşı kullanacağız, aynı dünyada yaşamıyor muyuz? Dinler arası, mezhepler arası savaşlar yapıyoruz... Kime ne anlatmaya çalışıyoruz? Yüz yıl sonra bizlerden bahsedilirken ne anlatacaklar, hiç merak ettiniz mi?

Biraz da kendimizden bahsedelim... Yüz yıl sonra bir öğretmen okulda... 2022’de Türkiye’de doları bahane ederek ekmeğe zam yaptılar. Yumurtaya zam yaptılar, kiraları arttırdılar... Dünyada tahıl sorunu çıkmıştı... Akaryakıt çok pahalanmıştı; ama yine Rusya ucuz petrol sattığı halde almak istemediler... Batı  İnsanlara her türlü zorluk çıkarıyordu... Halk bölündü, mevcut hükümeti devirmek için altılı masa kuruldu; ama bir lider bulamadılar! Yüz yıl sonra bizlerden bahsedilirken ne anlatacaklar, hiç merak ettiniz mi? Yazık... gerçekten çok yazık... Ne yapmaya çalışıyorsunuz? Bırakın bu oyunlarını ve biraz insan olmaya çalışın ve insanlığı gösterin...