Siyaset bizi bölmekte... Mezhepçilik, cemaatçilik ve milliyetçilik de bizi paramparça ediyor. Gelişen internet teknolojisi de iletişimsizliğe neden oluyor... Yazı dili konuşma dilinden çok farklı... Neden eskisi gibi birbirimizle konuşarak iletişim kurmuyoruz...
Cuma günü yazılı dua ve tebrik mesajları göndermek bir “kültür” haline geldi. Aynı şey kandil geceleri için de söz konusudur. Bayram günlerinde eskisi gibi yakınlara ve arkadaşlara ziyarete gidip bayramlaşan kaç kişi vardır aramızda, bir düşünün... Vardır, kendini göstermek ve ziyarete gitmek zorunda olanlar mutlaka olacaktır ama; çoğu insan mesaj göndererek evinde oturmaktadır. Evinde oturarak ev halkı ile konuşuyor olsa yine iyi ama; konuşmuyor ki, telefonda ya da televizyon seyrediyor ya da bilgisayarda film seyrediyor... İnanın, günümüzde çoğu insanın hayatı böyle geçiyor... İş yerinde de insanlar artık eskisi gibi konuşmuyor, ya bilgisayarda ya da telefonda...
Anlatmak istediğim şey aslında bu çağda günlük yaşantımızda pek fark edemediğimiz ama; biri sizin dikkatinizi çektiği zaman fark edebileceğiniz bir sosyal vakadır. Bu yazıyı okuduktan sonra bir metroya ya da bir dolmuşa ya da bir belediye otobüsüne binin hemen fark edersiniz... Herkes elindeki telefona bakıyor, birileriyle mesajlaşıyor ya da kulaklık takıp bambaşka bir yerde uçuyor... Günlük konuşmada normal bir lise bitiren genç yaklaşık 250-300 kelime kullanıyordu. Kullanıyordu diyorum çünkü, artık birbirleriyle konuşmuyorlar, mesajlaşıyorlar... Kitap okumuyorlar, yazışmada da kısaltmalar kullanılıyor... Gençler kendini ifade edemez hale geldi... İstediklerini bile ifade edemiyorlar...
Görsel, yani fotoğraflarıyla ya da aforizmaları ile kendi ruh halini anlatmaya çalışan bir dönemi yaşıyoruz... Mesajlara cevap vermeyince ya da “görüldü” atıp cevap vermeyince küsen bir toplum haline geldik... En vahim şey ise sosyal medya üzerinden söylenen yalanlar. Örneğin, üniversite öğrencisi metroda arkadaşlarıyla buluşmaya gidiyor... Oğlunu veya kızını merak eden annesi mesaj atıyor “neredesin oğlum/kızım” diye... Okuldayım annem diye cevap verebiliyor... Ya da mesajı gördüğü halde görmemiş gibi yapabiliyor, gelişen teknoloji sayesinde... Örnekleri çoğaltabiliriz ama; herkes bunu biliyor demek istediğimi herkes anlıyor...
Diğer bir iletişimsizlik ise aramızdaki selam zaten çoktan kalkmıştı, merhabalaşmak bile kalktı... Komşularımızla bile artık konuşmaz hale geldik, öyle değil mi? Ülkemizde yaşayan muhacirler ile bazı sorunları olan vatandaşlarımızı görüyoruz... İşte bunun iletişimsizlikten kaynaklanan bir sorun olduğunu düşünüyorum... Ne zaman bir muhacirle konuşmuştur o rahatsız olan vatandaşımız? İnanın, muhacirler ile değil, kendi komşusuyla bile konuşmayalı epey zaman vardır... Artık mahallemizdeki markete gidip kasiyerle bile konuşmuyoruz, online alışveriş çıkmış, evden çıkmadan erzağımızı alıyoruz... İletişimsizlik sadece konuşmasından bizi mahrum bırakmıyor, kendisi gibi bir insan ile kurulamayan iletişim sonucu bireyde ortaya çıkan sıkıntı hali ve stres insan metabolizmasını olumsuz yönde etkilemektedir. Bireyin yaşadığı iletişimsizlik mutsuzluğa, depresyona ya da üzgün bir ruh haline sebep olabilmektedir. Bu da genel olarak kişinin hayatının her alanına sirayet ediyor ve yaşam kalitesini düşürüyor. Bire bir iletişim kurarak daha mutlu, daha sağlıklı ve daha çok gelişiriz... Hz. Peygamberimiz dini yayarken bire bir insanlar ile konuşarak iletişim kurmuştur... Dolayısıyla, insanlar ile iletişim kurmak Hz. Peygamberimizin bir sünnetidir. Bu sünneti ihya etmek bizim görevimizdir. İlk önce ailemizde, sonra komşularımızla, sonra mahalle ve tüm dünya ile iletişim kurabiliriz... Kendimizi konuşarak daha iyi anlatabiliriz, bizi daha iyi anlarlar ve dostlukla beraber bir iş kurmaya imkan bulabiliriz...