Evden dışarı çıktığında giyim ve tutumuna, kocasının gösterdiği tepkiyi aşırı bulan bayan okuyucumuz şöyle soruyor:
“Yaklaşık bir yıldır evliyiz. Elimden geldiği kadar kocamdan habersiz dışarıya gitmemeye çalışıyorum. Ama her ne zaman dışarı çıkıyorsam, bana ‘niye krem kullanıyorsun, niye o kadar süslü giyiniyorsun, niye dışarı giderken bu kadar aynanın karşısına geçiyorsun` diye kızıyor, bu sürekli sorun oluyor. Ben normal başörtüsü ve pardösü giyiyorum, sadece dağınık olmayayım, normal gözükeyim diye öyle biraz kendime çekidüzen veriyorum, o ise bunun haram olduğunu, ya sohbet bile olsa böyle gitmememi, ya da hiç özenmeden öylece örtünüp çıkmamı istiyor. Kendisi evde değilken dışarı gitmişsem, geldiğinde, “yine evden çıkarken süslendin değil mi?” diye bağırıyor. Dışarı dediğim de, ya evin alışveriş ihtiyacı, ya da bayanların sohbeti, daveti filan. Kocamın dediği gibi, hiç kendime bakmadan çıksam, ayıplanacağımı düşünüyorum. Şaşırdım kaldım, ne yapayım?”
Burada erkeğin tepkisini aşırı kıskançlık üzerinden okumak doğru olmayacaktır. Çünkü bir erkeğin, eşinin ziynetini koruma çabası gayet yerindedir ve bu konudaki umursamazlığı, onun hanesine eksi olarak yazılacaktır.
“Ey Peygamber, eşlerine, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına dış elbiselerinden (cilbablarından) üstlerine giymelerini söyle; onların (özgür ve iffetli) tanınması ve eziyet görmemeleri için en uygun olan budur. Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.” (Ahzab 59)
“Kadınlar kendiliğinden görünen yerler dışında, zînetlerini göstermesinler." (Nûr 31)
Bu ayet-i kerimeler, kadının edebini, izzetini, itibarını ve hürmetini korumaktadır. Ve bu ayetleri, konumuz bağlamında şu hadis-i şerifle birlikte tefsir etmek gerekir:
"Kadın örtülmesi gereken avrettir. Dışarı çıktığı zaman şeytan ona gözünü diker." (Tirmizî, Radâ, 18)
Bu mevzunun öyle hafife alınacak bir yönünün olmadığını başka hadis-i şeriflerde de buluyoruz. “Her göz, yabancı bir kadına bakarak göz zinası işlemiştir. Bir kadın da güzel kokular sürünerek erkeklerin yanından geçerse, o da aynen bakan erkekler gibi zina etmiş gibidir (göz zinası günahına ortaktır.)” (Tirmizi, Edeb, 35; Dârimî, İstizan, 27)
Dolayısıyla kadın, dışarı çıktığı andan itibaren, bakışları tahrik edecek, yabancı nazarları, ilgi ve dikkati kendi üzerine çekecek, giyim, koku, konuşma, yürüme, oturma tarzı gibi, kendisi yüzünden başkasının günah işlemesini kolaylaştıracak, her türlü çekici söz ve fiilden uzak durmak zorundadır.
Kadından bu konuda hassasiyet beklenmesi, kadına yönelik tehdidin büyüklüğüyle alakalıdır. Hele de hayasızlık karşısında duran kim varsa, hepsinin adeta düşman olarak kodlandığı günümüzde ufacık bir keyfilik, hafiflik ve bencillik meseleyi çok daha hassas bir hale getirmiştir.
Bediüzzaman Hazretleri de bu hakikati şöyle ifade eder: “Hem Kur`ân, merhameten, kadınların hürmetini muhafaza için, hayâ perdesini takmasını emreder-tâ hevesât-ı rezilenin ayağı altında, o şefkat madenleri zillet çekmesinler; âlet-i hevesat, ehemmiyetsiz bir metâ hükmüne geçmesinler. Medeniyet ise, kadınları yuvalarından çıkarıp, perdelerini yırtıp, beşeri de baştan çıkarmıştır. Halbuki, aile hayatı, kadın-erkek mabeyninde mütekabil hürmet ve muhabbetle devam eder. Halbuki, açık saçıklık, samimî hürmet ve muhabbeti izale edip ailevî hayatı zehirlemiştir.” (25.Söz, 1.Şule)
Okuyucumuzun örtünmede bir kusurunun olduğunu söylemiyoruz, yeri geldiği için durumun ehemmiyetine vurgu yapıyoruz.
Eşler birbirlerini ne kadar severlerse birbirlerinin üzerine o kadar fazla titrerler, karşıdakini daha çok korur kollarlar, ve daha ziyade kendisiyle olmasını isterler.
Kocasının bu koruma refleksi zaman zaman vesveseli ve sınırları aşmış gibi olsa da, okuyucumuz, şu ayeti de hatırlayarak eşini anlayışla karşılamalı ve ‘tamam daha dikkatli olacağım` diyerek onu rahatlatmalıdır.
“Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyunuz!” (Tahrim 6)
Dışarı çıkarken elbette ki paspal, düzensiz ve anormal bir çirkinlik, kadın için de nahoş bir davranıştır. Ancak geniş ve dikkati çekmeyen bir dış elbise ile ziyneti(süsü) örtmek daha kolay olacaktır.
Ve okuyucumuzun önceliği bu konuda da kocasını memnun etmek olursa, incir çekirdeğini bile doldurmayacak kadar basit olan bu kuruntular ortadan kalkar, zamanla da zaten her şey doğal akışında ilerler.
Dua bekleriz.