Kızının doğru olmayan tercihlerine karşı çaresiz kaldığını dile getiren baba şöyle soruyor:
" Çok yoğun çalışan biriyim. Eşime ve çocuklarıma yeteri kadar zaman ayıramıyorum. Çocuklarımın durumundan bazen çok geç haberim oluyor. Konuya gireyim. Kızım liseyi yeni bitirdi. Uzun süredir bir gençle görüşüyormuş. Annesi ben kızarım diye uzun süre benden saklamış. Kızımın görüştüğü genç ise işsiz güçsüz ve öyle İslami bir camia ile alakası da olmayan birisi. Hanıma soruyorum anne babası da uzak bir memlekettenmiş. Şimdi çok öfkeliyim ve kime ne diyeceğimi bilemiyorum. Kızımı bugüne kadar hiç üzmemeye çalıştım. Bugün ona neden böyle yapıyorsun desem sonrası nasıl olur bilmiyorum. Bana bir yol gösterir misiniz?"
Günümüzün netameli, acı ve malesef yayılan bir gerçeğine karşı tükenmişlik ve şaşkınlık içeren bir örnekle karşı karşıyayız. Okuyucumuzla geçmişe gidip ‘şunu neden şöyle yaptın, bunu neden unuttun, ihmal ettin` demek yerine geldiği noktada yol göstermek icap ettiğinden birkaç kelama lüzum var.
Dürüstlük ve samimiyet bir sırdır. Bir kere madem ki şimdiye kadar kızınızla oturup bazı şeyleri açık açık konuşamadınız. Şimdi bari bu zaruri fırsatı iyi değerlendirin.
Ona okkalı bir nasihat ve ağır bir te'dip kastıyla değil, evvela yalnızca dinlemek amacıyla ona kulak verin. Konuştuğu genç, sizin kızınızla alakadar olduğunuzu, meseleyi ciddiye aldığınızı bilmeli.
Benim kızım nasıl olur da bir erkekle görüşür diye endişe ederken, kendinizle ufak bir çelişkiniz olduğu da satır aralarında kendini belli ediyor. Zira sanki görüştüğü genç iyi bir iş ve kariyer sahibi olsaydı veya size uygun bir referansını görseydiniz, kızınızın onunla kurduğu diyaloğa rıza göstereceğinizi ima etmişsiniz. Malesef bu tavır, sinsice birçok yanlışın onaylanmasına yol açıyor.
Kızınızla konuşurken bu konuda onu suçlamanızın bu yüzden faydası olmayacaktır yoksa geç kaldığınız için değil. Ve madem ki nahoş bir manzaranın zoraki seyircisi gibi bir hissiyat içindesiniz. Kızınıza bundan böyle neleri doğru yapması gerektiğini söyleyip, sürecin nasıl daha az günah ve yanlışla meşru bir çizgiye çekilebileceğini anlatabilirsiniz.
Gencin işsiz olmasından ziyade ahlak ve ibadetiyle ilgilenmeniz de önceliğiniz olmalıdır. Bu konuda kızınızın annesine aktardığı bilgilerle yetinmeden çevresinden araştırmak ve namaz kılıp kılmadığı içki, kumar ve yanlış çevresi olup olmadığıyla ilgili sonuçlara ulaşmak durumundasınız.
Tabi ki gencin ailesiyle de bir şekilde bağlantı kurup meselenin öyle oyuncak olmadığını hissettirmeniz ve oğullarının bu yaptığının ne kadar farkında olduklarını, konuyu ne kadar ciddiye aldıklarını da açık biçimde öğrenmeniz önemlidir.
Günümüzde sosyal ortamların her türlü haram diyaloglara açık olması ailenin koruyucu rolünü daha da fazla öne çıkarmaktadır.
Anne baba çocuklarına doğru ve yanlışın ne olduğunu çok küçük yaşlardan itibaren sürekli farklı yöntemlerle öğretmeli, kendi yaşamından örneklerle göstermeli ki bu türden örneklerle yüzyüze gelse bile görevini yapmış bir vicdanın rahatlığı ve güvenliğiyle sarsılmasın.
İmanın, istiğfarın olduğu bir bünyede çaresizliğe yer yoktur. Allah için durmanız gereken yerde hikmet ve hakikatli durun yeter.
Dua bekleriz.