Kimyada kullanılan turnusol kağıdını bilirsiniz, asitle temas ettiğinde kırmızı, bazla temas ettiğinde mavi renk verir.
Bugün israil turnusol kağıdı hükmündedir. Dünyanın her neresinde ve kim olursa olsun kıymeti, fazileti, şahsiyeti, ahlaki gibi ne kadar değer varsa hepsi İsraile bakışı açısına ve alakasına göre şekillenmektedir. Hiç öyle sofiliğe, hacılığa, hocalığa, faziletfuruşluğa gerek yok, israil ile ilgili ne düşünüyorsunuz, nerde duruyorsunuz, nasıl adım atıyorsunuz bunlardan haber verin.
israil, varlığınızdan ne kadar memnun veya rahatsızdır, hangi faaliyetiniz ve hangi hedefiniz israil için güven vermemektedir, israilin varlığına ve cürümlerine tepkiniz var mı, varsa nedir, ne kadardır, israilin dostlarına ve sevdiklerine ne kadar bağlısınız, israilin düşmanlarına ilgi ve sempatiniz ne kadar. Evet bunun gibi uzayıp giden soruların cevapları, bugün bu alemde sizin müslümanlığınızın kalitesini gösterecektir, şahsiyetinizin, izzetinizin, geleceğinizin değerini ortaya koyacaktır, yoksa öyle her sohbet topluluğunda cemiyet meziyeti olmuyor.
Çünkü israille sorunu olmayanın, bugün açık bir hapishane halindeki mazlum, mahrum, mustazaf Gazzeli müslümanlarla sorunu olacaktır, aylardır kan kusturulan Mısır`ın gerçek müslümanlarıyla sorunu olacaktır, Bangladeş`in mahkum liderleriyle sorunu olacaktır, Orta Afrika`nın, Mali`nin, Sudan`ın ve daha nice ülkenin Müslümanlarıyla sorunu olacaktır.
Adına mazeret, maslahat, takiyye, siyaset ne denirse densin israile tepki göstermeyen, Hizbullahi Müslümanlara tepki gösterecektir, isminin telaffuz edilmesinden bile rahatsız olacaktır, tehdit edecek, tehdit görecek ve gösterecektir. Mesela Türkiye`de Hizbullah cemaatiyle ilgili bir haber sözkonusu olduğunda, insafı, vicdanı, insaniyeti, adaleti ve hakkaniyeti bırakacak velvele ve yaygarayla aslan kesilecektir. “(Şeytan!)Onlardan güç yetirdiklerini sesinle sarsıntıya uğrat, atlıların ve yayalarınla onların üstüne yaygarayı kopar..”(İsra 64)
Yeri geldiği zaman Suud prenslerinin yaptığı gibi maskesini de indirecek ve “israille iyi ilişkiler kırmızı çizgimiz” mesajını verirken bunu, ‘bakın o zaman da mavi marmara aleyhtarıydık` diye teyid edeceklerdir.
Medine`de Yahudilerle arasında su sızmayan, onlarla dost ve müttefik olan meşhur münafık Ubeyy b. Selul, Yahudi kabileler için kaç defa Peygamber Efendimiz`e gelip yalvarmıştı: “Ne olur Ya Rasulallah, onlara ben kefilim, bir daha ihanet etmeyecekler, bu sefer de affetseniz” diye. Peki bu münafığın hain yahudilerle samimi dostluğuna bağlı olarak en belirgin vasıfları neydi dersiniz?
Birincisi, her sözü ve her hareketinin esas maksadı olan ihanet ki, Uhud`da yanındaki yüzlerce askerle savaşı terketmeseydi, ondan sonraki bir çok acı hadise belki de yaşanmayacaktı. İkincisi, yalan ve iftira ki, Hz. Ayşe annemize attığı iftira yüzünden lanetlendiler biliyorsunuz. Üçüncüsü, sivri dilli oluşu ki, eleştiri ve tenkitte aşırı gidip “beni dinlemediniz” üslubuyla sözlü saldırılarla Efendimiz`i(sav) ve ashabını sürekli incitiyordu.
Bugün israille sıfır sorun isteyenler, farkında olsun veya olmasınlar mezkur münafık liderin tavrını sergileyeceklerdir. Ve maalesef “Onlar için yetmiş kere bağışlanma dilesen de, Allah onları kesinlikle bağışlamaz.”(Tevbe 80) ayetinde belirtilen kişiler de onlardır.
Böyle bir duruma düşmekten Allah`a sığınırız. Sabredenlerle beraber olan Allah`a, azgın Yahudi ve destekçilerini cehennemle müjdeleyen Allah`a.