Çocuğu olmayan bayanın imtihanı

Çocukları olmadığı için kocasının ailesinin kendisine pek iyi bakmadığını belirten hanımefendi okuyucumuz şöyle diyor:

“Beş yıldır evliyiz. Çocuğumuz olmadı. Tedavi gördük, tüp bebek için az da olsa bir umut var dediler. Onun için de bir kaç yere gittik ama bir sonuç alamadık. Kayınbabam varlıklı ve çok otoriter bir insan. Aynı avluda oturuyoruz. Çocuk için kusurun bende olduğuna dair bir dedikodu olmuştu. Halbuki doktorlar, kocam için de çok şey demişlerdi. Kayınbabam, kaynanama, oğlum için bir kız bul demiş. Ben kocama, ‘bak böyle demiş` diyorum. Öyle bir şey yok, diyor.

Tedavilerden bir şey çıkmayınca bana bakışları çok değişiyor. Beni görünce surat asıyorlar ve benim yanımda “çocuk da evin neşesi” gibi hep imâlı imâlı konuşuyorlar. Kocama, ‘taşınalım başka bir yere gidelim, ben bunalıyorum` diyorum. O da ‘sabret, alışırlar` diyor. Böyle giderse, ben dayanamayacağım ve annemin evine gideceğim gibi..”

Çocuğunuzun olmayacağına dair kesin bir teşhis söylenmediği sürece tedavi arayışı sürmeli. Hatta “asla olmaz” dense bile, Allah`tan umut kesmemeli. 10-15 yıl sonra çocuğu olan nice çift var. Adeta her gün yeni bir keşfin, yeni bir gelişmenin yaşandığı sağlık alanında, iletişim ve ulaşımdaki kolaylıkları da fırsat bilerek uzaklarda da gidilecek çok kapı olduğu unutulmamalıdır.

Tabi asıl kapı, Hz. İbrahim(as) ve Hz. Zekeriyya(as)`ın yaşlı hallerinde, eşleri de kısır olduğu halde ikisine de evlad nasip eden Cenab-ı Mevlâ`nın kapısıdır ve sürekli dua ile çalınmalıdır.

Burada imtihanın diğer tarafı da maalesef kimi yakınların anlayışsız tutumlarıdır. Bu konuda insanların bakışı şimdi eskiye göre çok değişse de, illâ ki cehalet ve gurur bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Okuyucumuza Allah, sabrını verecektir, bu sabrın farkında olması yeterlidir. Hoşuna gitmeyen söz ve tavırlara şahit olduğu zaman Allah`ı zikretmelidir.

Çocuğu olmayan eşlerin birbirine muhabbetinin ve bağlılığının daha fazla olduğu da bir vakıadır. Bunun da ayrı bir lütuf olduğunu bilmekte fayda var. Bu enerji çevredekileri de etkiler. Başka bir yere taşınma fikri, okuyucumuzun eşinin dediği gibi, çevreden gelen olumsuz sözlere tahammülün çok zorlaştığı durumlar için düşünülebilir.

Okuyucumuzun zihnini vesvese ve kuruntulardan uzak tutması için kendisine ciddi meşguliyetler bulması önemlidir. Sadece para kazanacağı bir iş olmayabilir ancak kendisini gerçekleştireceği, farkedilmesini sağlayacak, başarı hissini tatmin edecek veya başkasına da bir katkı sağlayacak her türlü aktivite kendisini daha güçlü kılacaktır.

Dua bekleriz.