M.Zeki Ergin

Resulullah (s.a.v) gibi yaşama sanatı: Ramazan

05.08.2011 15:54:02 / M.Zeki Ergin

Görüldüğü gibi bütün bunlar bedene hitap eden, bedenin isteklerini karşılamaya yönelik olan değerler. Durum bu olunca hakikate ulaşma noktasında kalbin ve ruhun elinde bir fener vazifesi görmesi gereken akıl da nefsin elinde onun isteklerini yetiştirmeye çalışan bir köle durumuna geliyor.

Öte yandan bunların yerine insanlığın daha ön planda olduğu dönemlerde geçerli olan ve insanın bedeni yani hayvani yönüne değil de ruhuna yani onu gerçek insani yönüne hitap eden; “Daha iyi, daha dürüst, daha yararlı, daha yiğit, daha cesur, daha fedakâr, daha ihlâslı, daha asaletli vb.” değer yargıları ise bugün ya ikinci plana itilmiş ya da epey uzaklarda olan değer yargıları olarak kabul ediliyorlar.

İnsanoğlu her şeye değerleri penceresinden bakıyor ve ona göre yorum getirip değerlendiriyor. Bazen en kutsal şeyleri bile bu özelliği dolayısıyla süfli bir bakış açısı ile değerlendirip hedefinden çok uzak mecralara sürebiliyor.

Ramazana girdiğimiz şu birkaç günden beridir ramazanla ilgili olarak haber yapan kanallar, konuşan uzmanlar hep ağızbirliği etmişçesine; falan yemekleri yiyin, bu tür meyveleri tüketin, şu içeceklere dadanın türünden yaptıkları açıklamalarıyla insanın nasıl sıkıntı çekmeksizin oruç tutabileceğinin formüllerini sunmaya çalışıyorlar.

Oysa oruç bedenin rahatını bir kenara bırakıp hatta bedene sıkıntı verip ruhun askerlerinden olan iradeyi, diğergamlığı (başkasının derdi ile dertlenme duygusu),  merhameti, sabrı vb. güçlendirme ve böylelikle takvaya daha fazla yaklaşma amacına matuf bir ibadettir. Bundan dolayıdır ki bedene haz veren şeyler oruçlu insan için mekruhtur, sırf serinlemek maksadı ile gusletmek mekruhtur, zevk verdiği için güzel kokulu bir gülü koklamak mekruhtur.

Bu hikmete binaendir ki zorunlu olarak serin ve rahat yerlerde ikamet eden Allah dostları sıcakların şiddetli olduğu, sıkıntının çok olduğu memleketlerdeki oruçlara olan özlemlerini dile getirmişlerdir.

Müslüman hangi ibadet olursa olsun hikmetine halel getirmemeye çalışır. İbadetin sıkıntılarını asgariye indirme çabaları hiçbir zaman ibadete derc edilmiş hikmetin duvarlarını aşındıracak kadar ileri gitmez.

Ramazan bir aylığına dahi olsa hayatı Resulullah gibi yaşama sanatıdır. Evinin kapısına asılı olan süslü örtüden dolayı en çok sevdiği kızının evinden yüz çevirmesine neden olup; “dünya süsü benim neyime” diyen… Kafir için cennet olan dünyayı mümin için cehennem gören bir bakış açısına sahip Hz. Resulullah gibi yaşama sanatıdır. Hiçbir zaman doyasıya karnını doyurmamış, yumuşak bir zemine yatmamış, ömrünü kavurucu sıcaklar altında cihad seferleriyle geçirmiş Hz. Resulullah gibi yaşama…

Evet, o Resuldü… En mükemmel yetilerle mücehhez, Allah tarafından müeyyed bir insandı. Onun gibi yaşamak ne mümkün denilebilir. Ama bütün hayatını Onun gibi yaşamayı başaramayan bizlerin en azından yılda bir ay Onun gibi yaşamanın mutluluğuna erme, o kadar başarılamaz bir hedef olarak görülmemeli…

 

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar