Mirali Yıldırım

ABD-İRAN-İSRAİL TİYATROSUNDA Eşeğimin Bildikleri

19.04.2024 01:00:48 / Mirali Yıldırım

Bu tiyatroda; oyun, oyuncu ve senarist bellidir. Av ve avcı da bellidir. Kullanılan yem de bellidir. Bunu da artık “Allah’ın Nuru’yla bakabilme..” avantajı veren Gazze’den Bakınca gördük, duyduk, anladık.. elhamdülillah!

Kadim bir tarz-ı siyaset olan bu tiyatronun gerçekte ne olduğunu tanıdık iki simadan sorup cevabını alacağız.

Bunları iyi tanırsınız! Memnun ve Mecnun.

Memnun; Frenk diyarlarından Anadolu’ya gelmiş. Din ve Devlet-i Ali ’yenin merhametine, Anadolu’ya sığınmış ecnebilerdir.

1-Kimilerine göre İspanyadaki Yahudi soykırımından kurtulanlardır.

2-Kimilerine göre Hitler’in fırınlarda yaktığı, gaz odalarında zehirlediklerinden kurtulan Yahudilerdir.

3-Balkanlardan, Şark’tan… Hilafet Merkezi Payitaht İstanbul’a/Anadolu’ya gelen veya zaten dahilde kalmış Ermeni veya Hristiyanların çocuğu da denir(!)

4-Yahudi ve Hristiyanların oluşturduğu karma ittifak ve bu ittifaka girmiş Bizim Çocuklar(!) diyenler de var..

Lale Devri’nin şu mısraları, Memnun içindir diyen de var:

“Kız oğlan nazı nazın şehlevend avazı avazın/ Belasın ben de bilmem kız mısın oğlan mısın kafir

Sana kimisi canım kimi cananım deyü söyler/ Nesin sen doğru söyle can mısın canan mısın kafir

Niçin sık sık bakarsın öyle mirat-ı mücellaya/ Meğer sen dahi kendi hüsnüne hayran mısın kafir

Nedimin dediği gibi şu bizim Memnûn; “kafir, münafık veya fasık mı?..” bilmem ama Mü’min olmadığı açık!

Neden mi? Çünkü bu çocuk hep iktidardır. Değişen her iktidarla beraber değişmeyen tek muktedirdir. Askeri darbeler, terör, suikast, yargısız infazlar, sabotajlar olur… Memnun etkilenmiyor! Şantaj- montajlı haberlerde yok.. Muhalif medya değinemiyor, iktidarların miri mera ve çayırlarında semiren yandaş medya onun hassaslarına dokunamıyor..

Mesela Siyonist Terörü kınarken; “ama, fakat, lakinlerle..” özel korumaya alıyor! “ABD, AB… ile uyuma devam..” diyor. “Doğu’dan adam olamaz! İran’dan Müslüman da olmaz..” diyor! “İran; kafir bir devletle savaşmamıştır..” derken; “İsrail’e attığı füze/dron yağmuruna; HAMAS’a, Yemen’e, Hizbullah’a.. gönderilen silahlara, verilen eğitimlere; kurdurduğu Kudüs Ordusu’na; verdiği üst düzey şehitlerine…” hasılı Siyonist’in oyununu bozan hesaplarına.. tiyatro diyor!

“İsrail’i terkeden yüzbinlerce sermayedar, milyonlarca tersine göçten; boşaltılmış şehir ve kasabalarından; Direnişin Gazze Destanı’ndan..” bahsetmiyor, görmüyor, konuşmuyor.

Bizim Memnun; Müslüman gibi görünür, gavur gibi davranır, konuşur, düşünür…

MECNUN mu?

Dersim’in infazlarını yaşamış Nenemin özel duasıydı: “Allah sizi yakışan iftiranın şerrinden korusun!” Nasıl.. dediğimizde; “Öyle demeyin! Masumsun ama ispatlayamıyorsun.. Yakışan iftiradan kurtuluş yoktur.

“Buyîyan buye; nebuyan ser-jêbuye!”(Suçlulara olmuş, bu anlaşılır/ Ancak Bir şey yapmamış/ masumların ise başı kesilmiş. Yani bu zor) derdi! İşte Mecnun, tam da budur!

Mecnun; “Millidir, yerlidir ancak öz yurdunda gariptir. Haklıdır ancak izahta yetersizdir, yalnızdır. Gözüün önünde vatanı, evladı, malı… talan olur, katliamlara uğrar. Ayıdan pençe yemiş ama yine de suçludur. Mecnun, Leylasını bulamıyor; Dramını görenler, derdini unutur ama o, derdinin aşığıdır. Nasihatçilere; nefsin kölesi olmadığını, “ticaretini, Allah’la yaptığını..” gururla söyler.

Hakk Yolu’nda din ve devlet için “dün öldü! Bu gün bedel ödüyor. Yarın şehadete koşacak da kendisindir.

İşte bu yüzden susmamalı, konuşmalı, itiraz etmeli! “Siz! Hayat süren Leşler! Sizi kim diriltecek?” demeli ve diyecektir!    Mecnun’u; “aşk, gurbet, çile, gözyaşı…” yani Kerbela şairi Fuzuli’den tanıyalım

 “Mende Mecnûn'dan füzûn âşıklık isti'dâdı var/ Âşık-i sâdık menem Mecnûn'un ancak adı var

Kıl tefâhur kim senün her var men tek âşıkun/ Leylî'nin Mecnûn'u Şîrîn'ün eger Ferhâd'ı var

Ehl-i temkînem meni benzetme ey gül bülbüle/ Derde yoh sabrı anun her lâhza min feryâdı var

Ey Fuzûlî aşk men'in kılma nâsih(Nasihatçı)’den kabul/ Akl(Nefs) tedbîridür ol sanma ki bir bünyâdı(eseri) var

*HAMAS; İran’ın saldırısı haktır. Değerli buluyoruz. Teşekkür ederiz..

*Sayın Erdoğan; “HAMAS, Kuvva-yı Milliye’dir. İran’ın misillemesesinde işin kaynağını iyi tespit etmek lazımdır. Şam elçiliği neden vuruldu..” dediği halde ilitşim başkanlığının basına verdiği aynı haberde Reis’in bu cümleleri yok. Reis’e rağmen bu sansürü kim, neden, ne cüretle koüyuyor. Mühim ve manidar!

İşte Memnun’un zırvaları, işte Tiyatro:

Memnun:İran’ın saldırısı; ABD, AB, İsrail- İran Tiyatrosudur. Saldırı; Kudüs’ü Yahudilere vermek demek! İran; Pers’ten beri İslam düşmanlığını yapıyor. Hz Hüseyin üzerinden Zerdüştlük işleniyor. İran Netanyahu’yu kurtardı(!) Batı artık İsrail’i destekliyor. Füzeler tamamı düşürüldü. Birkaç tane de İsrail’in boş alanlarına düşsün diye dokunulmadı. Bir Arap çocuk yaralandı o kadar!  HAMAS saldırmasaydı… İran’ın, füze atması ABD’yle anlaşmalı…”

Allah hini de hinoğlu hini de bilir! Siyonist Paralellerin şerefine! Yalancının beynine!.. İran nefretinden kudurup Siyonist Yarenliğine soyunanların sülalesine.. diyemeyeceğim! Çünkü onlar masum(!) Söyledikleri; gafletten değilse ihanettendir!

Nedir bu “Nesli tükenmiş Üç Alilerin Zafer Partisiyle Arap düşmanlığı? Nedir Cumhurbaşkanı’nın sayesinde miri mera ve çayırlarda semiren Siyonist Paralel Medya üzerinden İran düşmanlığı? Gidin bu ifsadınızı Haç ve Havra’nın diyarına ve ümmetine yapın bre!... Be hey!..

Mecnun: “Allah yalancının belasını versin! Kini ağzından taşan, bir de gizlediklerini bilemediğimiz o devşirme mankurtlar sizi! Hiç bu kadar açık ve net değildiniz! Takke düştü kel çatlamış!..

FETO mu? Tercihini yapmış; safını seçmiştir! “Ahirette, Cennet yolu İran’dan geçse girmem! Oradan geçmem..” sözleri ve edindiği CIA’lı/MOSSAD’lı Dostlarının lanetinden kurtuluşu için tövbe-i nasuha çağırırım! Çünkü “Kişi sevdiğiyle beraber haşrolur” Biline!

Hasılı Müslümanın ırk ve mezhebi aşmasının; birlik olmasının zamanı geçiyor! Mehdi’yi bilmem ama Mehdi’nin cephesi, basını, siyaseti, askeri, sermayesi ve Mecnunları.. da bellidir! Herkes kabrin ötesine yürüdüğü şu fani dünyadan ne götüreceğini düşünsün! Çünkü ölüm haktır ve Zebaniler duygusuz, hilesiz ve kusursuz ceza memurlarıdır Seri’ul Hisab adına!

Vasat bir akıl sahibi değil; Eşeğimin dahi bileceklerini dedim! Aklı olan ahireti üzerine KUMAR oynamaz! Wesselam!

 

 

 

 

 

 

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar