Mahmut Ensar

Enflasyon ile alimler de mücadele etmelidir

05.08.2023 01:00:00 / Mahmut Ensar

Son yıllarda Türkiye’nin en temel sorunu pahalılık!

Yani enflasyon.

Peki Türkiye Müslümanları, kanaat önderleri şu hayat pahalılığı ile mücadele ediyor mu?

Diyeceksiniz ki bu hükümetin işi. Doğru. Lakin eksik noktalar var. Açıklayalım.

Hükümetler gelip geçicidir. Enflasyon ile mücadele edemeyen hükümet gider başkası gelir ama toplumsal yapı tahrip olursa bunu toparlamak onlarca yıl alır.

Karşımızda toplumsal yapımızı tehdit eden bir süreç var ve bundan dolayı İslam ümmetine liderlik eden ulema vereceği fetvalarla toplumsal dokumuzu korumalıdır.

Misal karaborsacının namazı kılınmaz denilemez mi?

Misal belli bir yüzdenin üstüne çıkan kar oranları için caiz değildir fetvaları verilemez mi?

Tarlada yok pahasına satın alınan ürün metropole geldiğinde vatandaş bu meyveyi alamıyorsa ve aracı yüzde 300-500 kar elde ediyorsa alim, hatip, vaiz “ey ahali bu ne iş?” demek zorunda değil midir?

Hem bu illet ile mücadeleyi bir İslami sorumluluk olarak görmek gerekmez mi?

Çünkü enflasyonun tıpkı uyuşturucu gibi, tıpkı faiz gibi, tıpkı alkol gibi çürüten yönleri var.

Çünkü enflasyon hazreti insanı homoeconomicus’a dönüştürüyor. Daha çok, daha çok kazanmalıyım diyen insanların artması toplumsal birliğe tehdit değil midir?

Ayrıca enflasyon varsa merhamet azalır. Müslümanlık merhamet toplumunu inşa etmek değil miydi?

Yüksek enflasyon ortamında birey kazanmak için tüm ilkelerinden vazgeçmeye başlar. Çünkü enflasyon hırsı, hırs enflasyonu besler. Peki, bu durum Müslümanlığın hedef alınması değil midir?

Sonra Müslümanlık güven medeniyeti değil miydi? Peki, Enflasyon ne demektir?

Merkez Bankasının 2004 yılındaki kitapçığına göre enflasyon sosyal ve siyasal ilişkilerde kısa vadeli, çıkarcı ve ahlaki olmayan davranışları artırır. Güven duygusunu yok eder.

Güven ortadan kalktığında sizin İslam dışı toplumlardan tek farkınız bireysel ibadetleriniz olur.

Yani enflasyon Müslümanlığın “sosyal kısmını” vurur.

Bireyi daha çok kazanmak için ya da daha ucuz almak için yalan söylemeye iter.

Sonra enflasyon aile içinde huzuru kaçırır. Evin hanımı da çalışmak zorunda kalır bu da geleneksel aile yapımızın deforme olmasına neden olur, yani toplum yapınız değişir.

Toparlayacak olursak enflasyon Müslüman toplumu dünyevileştiren, onun merhamet damarlarını kurutan, onu hırslı, daha çok kazanma peşinde koşturan ve kazanmak için yalan söyleyen bir basitliğe iter.

Sözü etki eder ya da etmez! O ayrı bir bahis ama ulema -nehyi anil münker prensibi gereği- bulunduğu her ortamda enflasyonu azdıran sebeplerle mücadele etmelidir. Karaborsacıya, tefeciye, gözü ve gönlü daha çok kazanma duygusundan dolayı körleşene karşı toplumsal yapıyı korumak ulemanın yani imamın yani önderin işidir.

Çünkü toplum yapımız değişirse alimin işi çok daha ağır olur.

Şu an sadece açgözlü insan ile uğraşması gerekirken ileride hırsız, yalancı, merhametsiz, aile değerleri olmayan ve “dinara kul olan” insan ile uğraşmak zorunda kalacaktır.

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar