Abdulhakim Sonkaya

Musul ve vuslat

14.10.2016 08:47:00 / Abdulhakim Sonkaya

Özel bir şehir olan Musul(Mavsal), vuslatın olduğu yer ve zaman manasındadır. Visal veya vuslat, kavuşma ve birleşmedir. Sıla da gurbettir. Musul`a bu ismin verilmesi, onun stratejik bir noktada olması ve birçok hususun buluşma noktası olması sebebiyledir.

Allah (cc) bitiştirilmesini emrettiği şeyin kesilmesini, kavuşturulmasını buyurduğu şeyin ayrıştırılmasını,  ulaştırılmasını emrettiği şeyin heba edilmesini büyük günah olarak buyurmuştur. “…Ve onlar ki, Allah`ın bitiştirilmesini-visal emrettiği şeyi bitiştirirler.” (Rad:21) buyrulur. Allah`ın bitiştirilmesini emrettiği şey akrabalık bağlarıdır. Yakınlık kurmaktır. Bu usul ve esas üzere birleştirmek ve kavuşturmaktır. Vuslat firakın zıddıdır. Aynı kökten olan sıla da gurbet demektir. Yaban eller demektir. İşte Musul bu manada birleştiren, vuslata erdiren, akrabaları buluşturan, sevenleri kavuşturan yer ve zaman demektir. Nitekim bugün Musul hiç olmadığı kadar bu konumda bulunuyor. Musul şehri Musul olarak bu vazifesini görmek istediği halde yaban eller müfsit ve bozguncular bu vuslata engel olmak için bağırıp çağırıyor. Kan-ter içinde debelenip duruyorlar. Bu arada Irak`ın bir manasının arak-rakı bir manasının ter olduğunu da hatırlatalım. Evet, Irak hep birilerini terletmiştir. Musul hep buluşma noktası olmuştur. Fakat bozguncular, hainler buna engel olmaya çalışmaktadır. Şimdiden söyleyelim Musul mezheplerini yaymaya çalışanlar için vuslat yeri değildir olamaz. Irklarını ve uluslarını öne çıkarmak isteyenler için vuslat yeri değildir, olamaz. Emperyalist azınlık ve maşalar için vuslat yeri değildir, olamaz. Musul bunlar için her zaman sıladır. Uzaktır. Çünkü Musul sadece akrabalık bağlarıyla, iman ve marifetle fıkıh ve hikmetle birleştirir.

“…Allah`ın birleştirilmesini-visalini emrettiği bağlantıları koparanlar ve yeryüzünü bozguna verenler var ya, işte lanet olsun onlara! Ve yurdun kötüsü de onlaradır. (Rad:25). Evet, bozguncular marjinaller, ırkçılar, muhalif karakter sahipleri, azınlık oldukları halde azanlar bu visali bu vuslatı istemezler, bağı koparmaya çalışırlar.

Allah, akrabaların birleşmesini istiyor.

Kardeşlerin bir olmasını, sevenlerin birleşmesini vuslata ermesini istiyor.

Sılada olanların kavuşmasını istiyor.

Sevenlerin vuslatını istiyor.

Buna karşılık hainler, fesatçılar bunların arasına hudut koyuyor. Firakı dayatıyor, vatanı sılaya çevirmeye kalkışıyorlar. Bunun için her ucu kışkırtıyorlar. Ama gayretleri boşunadır. Zira Musul visaldir. Herkes aklını başına alacak ve muradına erecek, visali bulacaktır. Sıladan kurtulacaktır. Musul bütün Müslümanların sılasıdır. Vuslat yeri olduğu halde onu sıla yaptılar. Oysa Musul Müslümanların ana unsurları olan Türk, Kürt ve Arap insanının vuslat yeridir.

Musul bize visalin iksiri, bazılarına araktır. O sahte içkidir. Birileri Irak`ı ele geçirmiş diye arak içmiş gibi böğürüyor. Herkes haddini bilecek, hudut koyma cüretinde bulunamayacaktır. Artık kimse bu visale had ve de hudut koyamaz.

Musul visaldir. Visal de bir kişinin tek başına yapabileceği bir şey değildir. Bunun için birden fazla tarafın olması şarttır. Tek başına visal olmaz. Visal özlemden kaynaklanır. Musul bir tarafa çekilmez herkes ona gidip kavuşmanın haz ve lezzetini alır.

Sıla rabıtadır. Musul bu sılayı bitirecek vasıftadır. Bu nedenle elin oğlu arak içerek Irak`ta nara atıyor. Lakin bu iş arak içmekle, şaz duyguları harekete geçirmekle olmaz. Olmayacak. Kimse boşuna arakla avunmasın. Ayıldığında kendini çölün ortasında sefil bir şekilde buluverecektir.

 

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar