Küçükkösen: Hayat şartlarını dikkate aldığımız zaman emekliler gerçekten mağdur

Emekli Memur-Sen Genel Başkanı Ali Küçükkösen, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin maaş zamları konusunda İLKHA’ya konuştu. Küçükkösen, hayat şartlarını dikkate aldığı zaman emeklilerin gerçekten mağdur olduğuna dikkat çekti.

Ekleme: 24.01.2024 16:20:12 / Güncelleme: 24.01.2024 16:35:16 / Güncel / Ankara Haberleri
Destek için 

Başta memur ve emekliler olmak üzere milyonlarca kişiyi ilgilendiren emekli zamları konusunu İLKHA muhabirine değerlendiren Emekli Memur-Sen Genel Başkanı Ali Küçükkösen, yapılan zammın sevindirici olduğunu ancak beklentileri karşılamadığını ifade etti.

Emeklilerin 3 kategoride değerlendirildiğini belirten Küçükkösen, "Bağ-Kur emeklisi, SSK emeklisi ve emekli sandığı emeklisi. Kısa bir süre önce Bağ-Kur ve SSK emeklisine 37,57 nispetinde bir artış yapılmışken Memur emeklisine, 49,25 nispetinde bir artış yapıldı. Tabi o fark toplu sözleşmeden kaynaklı bir farktı. Yani yüzde 15'lik memur emeklisinin farkı toplu sözleşmeden kaynaklanan bir farktı. Tabi emekliler arasında niçin bu fark var? Mevzusu gündeme geldi. Hükümet de bir iyileştirme yaptı. Önce yüzde 37,57 nispetinde ki Bağ-Kur ve SSK emeklisinin maaşını yükselterek yüzde 42'lere çıkardı. Daha sonra da memur emeklisi ile Bağ-Kur ve SSK emeklisi arasındaki fark tamamen kalkarak 49,25 nispetinde çıkarıldı. Görünürde eşitlik sağlandı. Tabii bütün emekliler bizim kardeşlerimizdir. Hiçbiri arasında ayırım yapmıyoruz. Emeklilerin hepsinin yüzünün gülmesi gerekir. Lakin hayat şartlarını dikkate aldığımız zaman gerçekten emekliler mağdur." dedi.

"8 bin 77 lira seyyanen zam verilmesi vadi vardı"

Emekli Memur-Sen Genel Başkanı Ali Küçükkösen

Yüzde 49,25 nispetinde zam yapılmasının sevindirici olduğunu ancak emekli olduktan sonra emeklilerin maaşlarında büyük oranda düşüş olduğunu ifade eden Küçükkösen, şunları aktardı:

"Bunu enflasyona ezilmemesi anlamında daha da yukarılara çekilmesi hepimizin talebidir. En düşük memur örneği yardımcı hizmetler sınıfında çalışan bir kardeşimiz 30 bin 70 lira maaş alırken emekli olduktan sonra 14 bin 739 liraya düşüyor. En düşük memur mesela dokuzun birinde görev yapan birisi 31 bin 500 düzeyinde maaş alırken, emekli olunca 18 bin 3 lira düzeyine maaşı düşüyor. 8 bin 77 lira seyyanen zam verilmesi vadi vardı. Cumhurbaşkanımız tarafından bu vaadin yerine getirilmesi, memur emeklilerinin talebidir. Yani 8 bin 77 lira geçmiş dönemde 6 ay önceki zamlar çerçevesinde değerlendirildi. Lakin ocak ayı itibari ile bu zamdan etkilenerek 49,25'ten bu 8 bin 77 liralık seyyanen zam mutlaka etkilenerek artış oldu ve 12 bin düzeyine çıkmış oldu. Emekli memurlar bundan mağdur. Yani görev ile emekli aylığı arasındaki bağın yeniden sağlanması, tesis edilmesi bizim beklentimizdir."

"Ekim 2008 öncesi ve Ekim 2008 sonrası göreve başlayanlar arasında maaş farkı"

Devamında Küçükkösen, "Sonra 5510 sayılı yasa çerçevesinde 2008 öncesi çalışan ve emekli olan kardeşlerimizle 5434 sayılı yasa kapsamında çalışıp da emekli olanlar arasında yani Ekim 2008 öncesi göreve başlayıp Ekim 2008 sonrası göreve başlayanlar arasında birisi 10-11 bin düzeyinde maaş alırken, öbürü yani 2008 öncesi göreve başlayan ve emekli olan birisi de 14 bin 739 lira maaş alıyor. Bununla birlikte emekli memur şayet eşi çalışmıyorsa aile yardımı kesiliyor. Bu da bin 729 lira düzeyinde bir farktır. Emekliler bunun da verilmesini istiyor. Emeklilerin beklentisi budur. 3600 ek göstergeden faydalanamayan yararlanamayan emekliler ne zaman bu 3600 ek gösterge yani beklenti içerisinde olan emeklilere verilecek diye heyecanla bekliyorlar." ifadelerine yer verdi.

"Hayat şartları çok zor"

30 yıl esası ile ilgili de yaşanan mağduriyetlere de değinen Küçükkösen, "Şube Müdürlüğü yapıyor mesela birinci dereceye inmiş ama 30 yıl esası olması hasebiyle lisans diploması var. 29 yıl çalışmış bu kardeşlerimizle diyorlar ki madem biz yükselme sınavına katılmışız ve birinci dereceye inmişiz 30 yıl zorunluluğunu bıraksa da hükümet 29 yıl üzerinden emekli olanlara da 3600 ek gösterge verilse diye böyle talepleri var. Öbür taraftan hükümet buzağı başı mesela 500 liradan 750 liraya bir bütçe ayırdı ve bu öbür kriterlerle birlikte 2 bin 100 liraya tekabül ediyor. Bütçeden buzağı için ayrılan miktar 3 milyon TL'den 5 buçuk milyon TL'ye çıkarılmış durumda. Tabii o da yavru mutlaka annesinin uhdesinde hayatını sürdürüyor. Onlar da tabii bizim bakanımıza desteğimize ihtiyacı var ama biz aile yardımı kesilmesini istiyoruz. Artı bununla birlikte çocuk yardımı kesilmesin yani mesela emekli evlenmiştir ama çocuğu geç olmuştur yahut genç evlenmiştir, çocuk sahibidir. 190 liraya tekabül eden çocuk yardımı yapılsın. 6 yaş altındaki çocuklar içinde devletin ödediği yardım 380 TL'ye tekabül etmektedir. Bunların bir an önce ödenmesi gerekiyor çünkü hayat şartları çok zor." dedi.

"Hükümetimizden beklentimiz 8 bin 77 TL seyyanen zammın verilmesi"

Son olarak Avrupa'dan örnek veren Küçükkösen, "Mesela Avrupa'da 2 bin Euro civarında emekli maaş alırken. Örneğin Lüksemburg'da 3 bin 10 Euro civarında maaş alırken, ülkemizde emekli 400-500 Euro'ya tekabül eden maaş alıyor. Bunların da düzeltilmesi kaçınılmazdır. Hayat şartları gerçekten emeklilere sık boğaz etmiş durumdadır. İnşallah hükümetimizden beklentimiz birincisi 8 bin 77 TL seyyanen zammın verilmesi. Öbür taraftan 3600 ek göstergenin gündemden düşmesi. Yani beklenti içerisinde olanlara 3600 ek göstergenin verilmesi ve çocuk yardımının yapılması haliyle emeklilerin omurgalı bir şekilde hayatlarını idame ettirmeleri bizim arzumuzdur. Hayat şartları gerçekten zor. Yani ısınma gideri, elektrik, su, telefon, doğalgaz her neyse, yani mutfak gideri, pazar gideri, ulaşım gideri, berber için harcanan para vesaire bunları topladığımız zaman zaten 10 bin liraya tekabül ediyor. Asgari düzeyde. Bunun da nazarı dikkate alınarak emeklilere beklediğimiz zamların bir an önce yapılması emeklilerin beklentisidir. Biz de onların sözcülüğünü yapıyoruz." şeklinde belirtti. (İLKHA)