Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 100. Yıl TÜBİTAK ve TÜBA Bilim Ödülleri Töreni'nde açıklamalarda bulundu.

Ekleme: 27.12.2023 14:51:22 / Güncelleme: 27.12.2023 15:31:04 / Güncel
Destek için 

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

"BİLİM İNSANLARINA SAHİP ÇIKACAĞIZ"

Teknofest'le bu alanda ülkemiz genelinde bir uyanışa vesile olduk. Teknofest kapsamında düzenlediğimiz yarışmalarda seçtiğimiz 3 öğrencimizi Antarktika bilim seferine dahil ettik. TÜBİTAK akademik araştırma geliştirme destek programları kapsamında 31 bin projeye destek sağladı. 68 milyar liranın üzerinde kaynak kullandık. Bilim kültürünün toplumda yaygınlaştırılması için 47 bin projeye 4 milyar lira destek sağladık. Kritik adımlarla Türkiye'yi bilimsel araştırmalarda 21 yıl öncesine göre çok farklı noktaya taşıdık.

İnanmak, başarmanın yarısı olarak tarif edilir. İnancın olmadığı yerde başarıdan söz edilemez. Ödül takdim edeceğimiz bilim insanlarının başarılarını azmin zaferi olarak gördüğümü özellikle belirtmek isterim. Biz de devlet olarak sizleri desteklemeye gayret ettik. İnşallah bundan sonra da sizlere katkı sunmayı, imkanlarımızı sizler için seferber etmeyi sürdüreceğiz. Sizler Türkiye için Türkiye Yüzyılı için çalıştıkça hiç endişeniz olmasın, biz de sizin gibi bilim insanlarına sahip çıkacağız.

Fikri ve ilmi boyutu eksik her mücadele yarım kalmaya mahkumdur. Siyasi, ekonomik, diplomatik olarak tam bağımsız Türkiye hedefliyorsak bilimde, teknolojide zirveyi hedeflemek mecburiyetindeyiz. Bunun için herkesin tüm yetişmiş insan kaynağımızın desteğine katkısına ihtiyacımız vardır. Bilim insanlarının ülkesine dönerek kalkınma mücadelesine destek vermesi çok önemlidir. Şimdiye kadar 199 lider bilim insanı ülkemize geldi. Lider araştırmacılarımızın projelerinde 408'i doktora olmak üzere 1256 öğrenci ve araştırmacı görev aldı. 

Türkiye'nin küresel rolü güçlendikçe ilmi birikimini ve tecrübesini ülkemizde değerlendirmek isteyenlerin sayısı da artacaktır. Gazze krizi sonrasında batının prestijli üniversitelerinde yaşanan utanç verici sahnelerin bir süreci daha da hızlandıracağına inanıyorum. 7 Ekim'den beri çoluk, çocuk, kadının hayatına mal olan İsrail vahşeti turnusol işlevi gördü. AB'den gazeteci örgütlerine ne kadar varsa bu krizde hepsi sınıfta kaldı. Büyük laflar eden kurumların söz konusu İsrail olunca içlerinin tamamen boş olduğunu anladık. Saldırılar başlayalı bugün itibarıyla 80 gün oldu. Gözlerimizin önünde insanlığa ait tüm değerler kurşuna dizildi. Stadyumlarda İsrail'in Nazi kamplarını izledik değil mi? Bu nasıl bir iştir? Hitler'den garip garip bahsederlerdi. Sizin Hitler'den ne farkınız var ya. Bunlar bize Hitler'i de aratacak. Netanyahu'nun yaptıklarının Hitler'den geri kalır yanı var mı? Hitler bunun kadar zengin değildi, bu Hitler'e göre daha zengin. Batı'dan ABD'den her türlü destek geliyor. 20 bini aşkın Gazzeliyi bunlar öldürdüler. Mazlumun yanında olan ses Müslüman Türk'ün sesidir. Savaşta bile dokunulmaması gereken hastaneler, okullar, ibadethaneler bombalandı. Gazzeli bilim insanları aileleriyle birlikte şehit edildi. 2,5 milyon insanın kıyıma uğramasını içimiz kan ağlayarak takip ediyoruz. Diplomatik alanda gösterilen onlarca çabaya rağmen yüzlerce Gazzeli'nin öldürülmesine engel olamadık. Bir Müslüman olarak hepsinden önemlisi insan olarak kendi iç dünyamızda bu zulmü engelleyememenin mahcubiyetini yaşıyoruz. Türkiye devleti ve milletiyle bu insanlık imtihanını vermenin gayretindedir. Bunda da tüm samimiyetini hüsnü niyetiyle ortaya koyan Türkiye.