Göktaş: Yahudi dünkü yahudi ama Elhamdülillah dünkü Müslümanlar da var

Mardin'in Kızıltepe ilçesinde düzenlenen "Kasım Ayı Sahabe Ayı" programında konuşan Peygamber Sevdalıları Vakfı Onursal Başkanı Mehmet Göktaş konuşmacı olarak katılım sağladı.

Ekleme: 27.11.2023 16:20:05 / Güncelleme: 27.11.2023 16:22:10 / Güncel / Mardin Haberleri
Destek için 

Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından 2015 yılında ilan edilen "Kasım Ayı Sahabe Ayı" kapsamında ilk 4 yıl sırasıyla 4 halife işlenirken, sonrasındaki yıllarda ise aşere-i mübeşşereden sahabeler işlenmeye başlanmıştı.

Kızıltepe İlçesindeki Özcan Yıldız Anadolu İmam Hatip Lisesi Konferans Salonunda düzenlenen program, İmam Hatib Mehmet Turhan'ın okuduğu Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı.

Programın açılışında selamlama konuşması gerçekleştiren Peygamber Sevdalıları Vakfı Kızıltepe Temsilcisi Yusuf Oktay, vakıflarının görevinin 23 yıl gibi kısa bir sürede kendi çağlarında ve kendilerinden sonra gelecek olan bütün çağlara nur olacak olan Ashab'ı hatırlamak olduğunu ifade etti.

"Bugün Gazze bizlere Ashab'ı, Ashab'ın hayatını hatırlatıyor"

Yusuf Oktay

Selamlama konuşmasını gerçekleştiren Oktay, "Ashab-ı Kiram'ı anmak, anlatmak, hatırlamak ve hatırlatmak bizim vakıf ve derneklerimizin yegane görevidir. 23 yıl gibi kısa bir sürede kendi çağlarında nur olan ve kendilerinden sonra gelecek olan bütün çağlara da nur olacak olan Ashab'ı hatırlamaktır. 9 yaşında, 13 yaşında, 16 yaşında İslam dinine giren Hz. Ali'yi, Zeyd bin Sabit'i ve Zübeyr bin Avvam'ı hatırlamak için Gazze'ye bakmak yeterlidir. Gazze'deki çocukları görmek isteyen bu çocuklara baksın. Hz. Ali, Hz. Usame bin Zeyd, Hz. Halid bin Velid gibi komutanları hatırlamak isteyen ve merak edenler Muhammed Dayf'a, Ebu Ubeyde'ye baksın. Bugün Gazze bizlere Ashab'ın hayatını hatırlatıyor." dedi.

"Allah'u Teala öyle bir Peygamber gönderdi ki, herşeyi birebir hayatıyla gösterdi bizlere"

Peygamber Sevdalıları Vakfı Onursal Başkanı Mehmed Göktaş Hoca konuşmasında şunları söyledi:

"Allah'u Teala son Peygamber'ini saraylardan da çıkarabilirdi. Ama o ne gariplerin peygamberi olabilirdi, ne mustazafların peygamberi olabilirdi, ne öksüzlerden, ne yetimlerden anlardı, ne de fakirlerden anlardı. Yani Peygamber efendimizin (Sallallahu Aleyhi Vesellem) hayatı öyle basit ya da tesadüfi bir olay değil. Erkek evlatlarının O'ndan alınmış olması ve evinin kızlarla dolması. Hem geçmişte hem o tarihte hem de şimdi dünyada en çok eziyet edilenler, yetimlerdir, öksüzlerdir, çocuklardır ve kadınlardır. Allah'u Teala öyle bir Peygamber gönderdi ki söyledikleri bizim dediklerimiz gibi nutuk değildi. Birebir hayatıyla gösterdi bizlere. Her gün sayısız kadının öldürüldüğü dünya! Şu Peygamber'e bir bak, eşlere, kızlara, bayanlara nasıl davranılır öğren! Peygamber son peygamber olduğuna göre İslam da son dindir. Peki nasıl yaşayacak İslam? Peygamber efendimizin yanında rol arkadaşları olması lazım. Bu yüzden O'nun etrafı da Ashabla çevrilmiştir. Kur'an-ı Kerim nasıl kıyamet gününe kadar bakiyse, Peygamber ve O'nun hayatı da kıyamete kadar baki olacaktır. O'da yetmez, Zübeyir lazım, Aişe lazım, Ali lazım, Ebubekir, Ömer lazım çünkü bu din beraber yaşanıyor. Efendimiz İslam'ı bir de onların şahsında gösterecek."

Hz. Zübeyir'in Peygamber efendimizle birçok ortak yönünün olduğunu belirten Göktaş, "Zübeyir bin Avvam Anadolu'da bilindiği kadar tanınmıyor. O tıpkı Peygamber Efendimiz gibi Abdulmuttalib'in torunudur. Abdulmuttalib'in kızı Hz. Safiye'nin oğludur. Hz. Safiye, Hz Hamza'nın kadın versiyonu gibidir. Yani dişi bir aslandır. Hz. Zübeyir bin Avvam'ı tanıyabilmek için Hz. Safiye'yi yani O'nu yetiştiren annesinide tanımak gerekir. Bu arada Hz. Safiye, Hz. Hatice annemizin kardeşi olan Avvam bin Huveylid ile evlidir. Hz. Zübeyir'in bir diğer özelliği Peygamber efendimizle bacanak olmasıdır. Çünkü Hz. Aişe annemizin kardeşi ve Hz. Ebubekir'in bir diğer kızı olan Hz. Esma ile evlidir." şeklinde konuştu.

"Dünyanın bombası ve uçakları onlarda ancak bir tane mücahidin karşısına çıkıp da savaşamıyorlar"

Yahudilerin geçmişten beri aynı olduğunu ifade eden Göktaş, "Medine'de Hendek Savaşı oldu. Kardeşlerim Hendek Savaşını Peygamber ve Ashab'ının karşısına çıkaran kim biliyor musunuz? Evet, 10 bin kişilik arap müşrik ordusu toplandı ve Medine'nin önüne yığıldı. Fakat bir şey daha var. O kafirleri, müşrikleri dürtükleyen kim biliyor musunuz? Yahudiler. Huyey bin Ahtab denilen Nadiroğullarının reisi Medine'den sürülmeyi hazmedemedi ve Mekke'ye gitti. Oradaki putperest arapları kışkırttı. Sonra da Medine'ye gelip Kureyzaoğullarını kışkırtıyor. 'Mekkeliler geliyor, onlar önden vursun siz de anlaşmayı bozup arkadan vurun, bitsin bu iş. Madem ki son Peygamber israiloğullarından değil de araplardan çıktı, biz de kabul etmeyip bugün arkadan vuralım.' diyor. Kureyzaoğullarının lideri başta istemiyor ama sonra kabul ediyor. Bugün de aynı şeyleri yapıyorlar korkaklar. Dünyanın bombası ve uçakları onlarda ancak bir tane mücahidin karşısına çıkıp da savaşamıyorlar. Gökten bebelerin, kadınların üzerine bomba yağdırıyorlar. Bundan daha şerefizce bir şey olabilir mi? Bunun için mi general oldun, yıllarca askeri eğitim aldın? Gökyüzünden bomba atmak için mi? denilecek kadar adi insanlar bunlar. Yahudi dünkü yahudi ama elhamdülillah dünkü Müslümanlar da varmış demekki. O yüzden moralinizi bozmayın kardeşlerim. Hiçbir şey kötüye gitmiyor. Allah nurunu bir daha tamamlayacaktır. Ahir zaman güzel bir zaman olacaktır, ondan sonra da kıyamet kopacaktır o ayrı bir olay. Önemli olan Allah bizleri bu işin içinde hissesi katkısı olanlardan eylesin." ifadelerini kullandı.

Şiir ve ilahi dinletisiyle devam eden program son olarak İttihadul Ulema Üyesi Abdurrahim Mecid'in okuduğu dua ile sona erdi. (İLKHA)

İlgili Galeriler