Ölümlü kazalara neden olduğu belirtilen 'yol hipnozu' nedir? Nasıl başa çıkılır?

Uzun süre araç kullanımında meydana gelen kazaların büyük çoğunluğunun yol hipnozu durumundan kaynaklandığı belirtiliyor. Gözleri açık olduğu halde sürücünün bir noktaya kilitlenmesiyle oluşan yol hipnozu ölümlü kazaların yaşanmasına neden oluyor.

Ekleme: 02.09.2023 10:40:05 / Güncelleme: 02.09.2023 10:50:40 / Röportaj / Batman Haberleri
Destek için 

Konuyla ilgili İLKHA muhabirine açıklamalarda bulunan Psikoteknik Uzmanı Psikolog Faruk Sınat, yol hipnozunun önüne geçmek için yapılması gerekenleri anlattı.

Son zamanlarda yaşanan kazaların sebeplerinden bir tanesinin yol hipnozu olduğunu belirten Sınat, özellikle uzun yola çıkan araç kullanıcılarının bunun etkisi altında olduğunu vurguladı.

Yol hipnozu etkisinin kazaları artırdığına işaret eden Sınat, bu etkinin altında olan araç kullanıcılarının gözleri açık olması halde hâlâ görememe durumu olduğunu ifade etti.

Faruk Sınat

"Gözler her ne kadar açık olsa dahi görememe durumu oluyor"

Yol hipnozunun 1921'den beri olan bir kavram olduğunu aktaran Sınat, "Bu kavram son zamanlarda araba teknolojisinin gelişmesi ve yolların engebesiz olmasıyla beraber kazalara sebebiyet vermektedir. Bu durum uzun yolculuklarda ortaya çıkan bir hadisedir. Gözler her ne kadar açık olsa dahi görememe durumudur." ifadelerini kullandı.

"2-3 saat kesintisiz yol giden araç kullanıcıları etki altındadır"

Yol hipnozunun, uzun yol araç kullanıcılarının koordinasyon, algı, muhakeme, tehlikeli durumları tahmin edememe, tepki hızını ve yol tutuşunu sekteye uğrattığına dikkat çeken Sınat, şöyle devam etti:

"Otoban gibi geniş yollarda kazaları görmekteyiz. Ya da duran bir araca arkadan hızla çarpan araçları görmekteyiz. Bunların temel nedeni yol hipnozundan kaynaklanmaktadır. 2-3 saat kesintisiz yol giden araç kullanıcılarının etkisi altında olan bir durumdur."

"Molalar verilmeli, mümkün mertebe gece araç kullanılmamalıdır"

Yol hipnozunu engellemenin yollarını da anlatan Sınat, "Öncelikle yola çıkılmadan önce iyi bir uyku uyulması lazım. Hasta veya psikolojik olarak çökük bir ruh haliyle araç kullanılmaması lazım. Uzun yolculuklarda iki veya iki buçuk saatte bir mola verilmesi, yürüyüş ve çay, kahve içilmesi lazım. Mümkün olduğunca gece araç kullanılmamalı. Ara ara mola verilmesi gerekiyor. Aracı ara sıra havalandırmak lazım. Araç içerisindeki yolcular, aracı kullanan kişiyle koyu sohbet yapmaması lazım." dedi.

"Otomatik araç kullanıcıları daha fazla risk altında"

Yol hipnozunda otomatik araçların manuel araçlara göre riskin daha fazla arttığına vurgu yapan Sınat, şunları söyledi:

"Manuel tarzı araçlarda vitesin kullanılmasıyla beraber vücudun direnci yükselmektedir. Bu durum kişinin zinde olmasını sağlıyor. Ama otomatik araçlarda herhangi bir müdahale söz konusu olmadığı için bu monoton bir şekilde yol almaya devam ediyor. Bunun sonucunda da yol hipnozu dediğimiz olay gerçekleşiyor. Otomatik araçlarda daha çok ara verilmesi, dikkatin yüksek olması lazım. Çünkü kaza yapan araç sürücüsü kazadan önceki son 15 dakikayı hatırlamaz." (İLKHA)