Adana'da biberin salçaya zahmetli yolculuğu

Her yıl ağustos ve eylül aylarında hasadı yapılan kırmızı biber, Çukurovalı kadınların elinde binbir zahmetle salçaya dönüştürülerek, hazırlanan yemeklere lezzet katıyor.

Ekleme: 22.08.2023 14:25:05 / Güncelleme: 22.08.2023 14:28:38 / Güncel / Adana Haberleri
Destek için 

Yemeklere rengi ve aromasıyla farklı bir lezzet katan biber salçası, tarladan büyük emeklerle toplandıktan sonra geleneksel yöntemlerle işleniyor.

Çukurova'da, ağustos ve eylül aylarında hasadı yapılan kırmızı biber, ev hanımlarının ve komşuların örnek yardımlaşmasıyla salçaya dönüşüyor.

Evlerin avlusunda pazardan aldıkları biberleri yıkayarak temizleyen kadınlar, geleneksel olarak biber çekme makinelerinde ürünlerini çektiriyor.

Makinelerde çekilen biberler daha sonra evlerin damlarında ya da güneş alan açık, geniş alanlara dökülerek, üzeri toz ve haşereye karşı bez veya tül perdeyle örtülüyor.

Güneş altında kurumaya bırakılan ve günde bir kaç kez tahta kaşıkla karıştırılan biber, salça kıvamını aldıktan sonra tuz ile yoğrulup kavanozlara konularak serin yerde saklanıyor ve tüketime hazır hale geliyor.

Ev hanımı Rabia Korkmaz, İLKHA muhabirine yaptığı açıklamada, salçayı geleneksel ve doğal olarak yaptıklarını ve içine sadece tuz kattıklarını söyledi.

"Salçanın çoğu posadan çıkıyor"

Kırmızı biberin salçaya dönüşmesi yolunda, biber çekimi esnasında çıkan biber posasının atılmaması uyarısında bulunan Rabia korkmaz, "Biberin ilk aşamasında suyunu dama serdiğimiz zaman, onun suyunu getirip bunun üstüne çekiyoruz. Biraz da tuz atıyoruz ve bir gün bekledikten sonra ertesi günü yine çekiyoruz. Onu da salçamıza karıştırıyoruz, salçanın çoğu bundan çıkıyor." dedi.

"Pazarlara gidiyoruz ve hoşumuza giden biberleri alıp getiriyoruz"

Biberleri satın aldıkları pazarlar olduğunu kaydeden Korkmaz, "Pazarlara gidiyoruz ve hoşumuza giden biberleri alıp getiriyoruz. Komşularla beraber toplanıyor, öncelikle biberleri temizliyoruz. Daha sonra yıkıyoruz. Daha sonra da makinelerimiz var, bunları çekmek için bu makinelerle çekiyoruz. Damlara seriyoruz ve güneşte kurutuyoruz. Pazarlarda temiz, içinde çürük olmayan biberlere dikkat ediyoruz. Güzel olanı alıyoruz, sonuçta kendimize, evimize yapıyoruz, o yüzden güzel olana dikkat ediyoruz." diye konuştu.

"Biberlerin başlarını kesiyor ve içini temizliyoruz"

Pazardan satın alınan biberleri bazı aşamalardan geçirdiklerini aktaran Korkmaz, "Öncelikle biberlerin başlarını kesiyor ve içini temizliyoruz. Daha sonra bir yıkama aşamamız var hatta iki defa. Ondan sonra bunları çeken makinelerimiz var, makinelerle çekiyoruz. Komşularla gırgır ve şamatayla olup bitiyor." şeklinde konuştu.

"Kısa sürede tüketilecekse yüzde 4 oranı iyidir"

Güneşe kurumaya bırakılan salçanın on gün serili kaldığını ve atılan tuz oranın önemli olduğunu belirten Korkmaz, "Havalara bağlı 15-20 günde kuruyor ve tamamen kalkıyor. Sadece tek yaptığımız, tuz atıyoruz. Tuz oranına dikkat ediyoruz, yüzde 4 atıyoruz. Normalde kısa sürede tüketilecekse yüzde 4 oranı iyidir ama yok ben bunu 1-2 sene muhafaza ederim, korurum denirse yüzde 5 oranı doğal, iyi olur. Aynı sene tüketeceksek eğer yüzde 4 ama benim salçam çok olsun 1-2 sene kalsın diyorsanız yüzde 5 oranı iyidir." ifadelerini kullandı.

Biberi evlerde geleneksel olarak yapmanın içlerine daha çok sindiğini vurgulayan Korkmaz, sözlerini şöyle tamamladı:

"Kendimiz temizliyoruz, kendimiz yapıyoruz, güneşte kurutuyoruz. Tamamen doğal, sadece tuz katıyoruz. Salçamızın ilk aşaması sulu bir şekildedir. Seriyoruz ve bir hafta on gün sonra ikinci aşamada katılaşıyor. Daha sonra akşamları da üstünü tül perde ile örtüyoruz, sinekten ve böcekten korumak için." (İLKHA)

İlgili Galeriler