Kur’an-ı Kerim'e yapılan saldırı Cizre’de tel'in edildi

Sözde bir siyasetçinin Türkiye'nin İsveç'teki büyükelçilik binası önünde Kur'an-ı Kerim yakmasını tel'in etmek için Kur'an Nesli Platformu öncülüğünde Şırnak'ın Cizre ilçesinde bir araya gelen siyasi parti, STK temsilcileri tarafından kitlesel basın açıklaması düzenlendi.

Ekleme: 27.01.2023 21:55:07 / Güncelleme: 27.01.2023 21:56:41 / Güncel / Şırnak Haberleri
Destek için 

"Kur'an-a Saygı" sloganıyla cuma namazı sonrası Cizre Sanat Sokağında toplanan Kur'an sevdalısı Cizreliler, İsveç aleyhine sloganlar atarken sık sık tekbir getirdi. Basın açıklaması Molla Salih Doru tarafından Kur’an-ı Kerim'in okunmasıyla başladı.

Basın açıklamasını okuyan Kur’an Nesli Platformu gönüllüsü Şakir İşlek, Kur'an nazil olduğu ilk andan itibaren kâfir ve zalimler tarafından saldırıya uğradığını hatırlattı.

Kur'an'ın müminlere hidayet rehberi olduğuna işaret eden İşlek, "Hükmü, bütün zaman ve mekânlara hitap etmektedir. Kur’an nazil olduğu ilk andan itibaren kâfir ve zalimler, ona ve hükmüne düşmanlık etmiş, tahrip etme, yakma, insanlara mesajının ulaşılmasını engel etme dâhil farklı yol ve yöntemlerle düşmanlık etmişlerdir. Bu düşmanlık günümüze kadar devam etmiş ve bundan sonra da devam edecektir. Bu, hak-batıl, iman-küfür, zalim ve mazlumun mücadelesidir. Bu düşmanlığın devamı olarak da İsveç’te, Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde sapık bir Kur’an düşmanının Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’i yakmasına izin verilmiştir. Akabinde Hollanda Lahey’de başka bir sapık tarafından kutsal kitabımız yırtılmış ve ayaklarıyla üzerine basmıştır." dedi.

"Kur’an-ı Kerim’e karşı yapılan saldırılar karşılıksız kalmamalı"

Kur'an-a saygısızlığa karşı Batı'nın ikiyüzlülüğünü eleştiren İşlek, şöyle devam etti:

"Sözde medeni makamlarının bu tavrı İslam’a düşmanlıkta geldikleri noktayı ve özgürlükten ne anladıklarını göstermesi açısından önemlidir. Bu saldırılar, asırlardır devam eden ve son dönemlerde Avrupa’nın farklı ülkelerinde devletler eliyle İslam’a ve Müslümanlara yönelik gerçekleşen sistematik saldırı ve düşmanlıkların bir devamıdır. Fikir ve düşüne özgürlüğü adı altında Müslümanların mukaddesatlarına bu denli pervasızca saldırılar kabul edilemez ve kabul etmiyoruz. Bu sapıkça hareketleri kınıyor ve lanetliyoruz. Müslümanların canları ve mallarıyla korumaktan geri durmadıkları hayat rehberleri Kur’an-ı Kerim’e karşı yapılan saldırılar elbette ki karşılıksız kalmamalıdır. Bu Kur’an, Allah’ın kelamı, milyarlık İslam ümmetinin kutsal kitabıdır."

"Bu densizliğe sessiz kalınmamalıdır"

Kur’an-a düşmanlık edenlerin tarih boyunca iflah olmadıklarını, bundan sonra da olmayacaklarını vurgulayan İşlek, "Kur’an-a savaş açanlar Allah’a savaş açmıştır. Hangi dinden ve inançtan olursa olsun insanlığın huzurunu kaçırtacak bu ve benzeri densizliklerin son bulması adına herkesin harekete geçmesi gerekmektedir. Bu alçakça eylemlerin dünya huzuru ve barışına yönelik büyük bir suikast olduğu bilinmelidir. İslam dünyasının tepkisini toplayacak her girişimden mutlaka uzak durulmalıdır. Başta Türkiye olmak üzere İslam dünyası da İsveç’teki bu densizlik ve akıl tutulmasına sessiz kalmamalı ve eldeki bütün imkânlar kullanılarak hadsizlere meşru çerçevede hak ettikleri cevap verilmelidir. İsveç’in NATO’ya üyeliğinin veto edilmesi, büyükelçinin istişare amacıyla geri çekilmesi de dâhil İslam’a ve Müslümanlara bu denli düşmanlık yapan bir yönetime her açıdan haddi bildirilmelidir. Bu tür saldırılara karşılık verilecek en iyi cevap, bugünden itibaren Kur’an-ı Kerim’e daha çok sahiplenmek, okumak, okutmak, anlamanı öğrenmek ve hükmünü hayatımıza tatbik etmek olmalıdır." ifadelerini kullandı.

Basın açıklaması sonrası İLKHA'ya konuşan STK temsilcileri ve vatandaşlar, devletin somut adımlar atması gerektiğini belirtti.

"Kur'an-ı hayatımızın merkezine yerleştirmeliyiz"

Kur'an-a yeteri kadar sahip çıkılmadığı için saldırıların gerçekleştiğini ifade eden HÜDA PAR Merkez İstişare Kurulu Üyesi Nasuh Sevinik, "Müslümanlar maalesef Kur’an-a yeteri kadar sahip çıkmadıkları için bugün İslam, Kur'an düşmanları tarafından saygısızlık yapma cesareti gösteriliyor. Kur'an-a bu saygısızlığın yapılması ne insan hakları ne fikir özgürlüğü ne de hiçbir şeyle ifade edilemez. Onun için Batının bu yaptığı tamamen bir insanlık ayıdır. İnsanlığa, İslam âlemine özellikle yapılan bir saygısızlıktır. Bu saygısızlığı Müslümanların kabul etmemesi gerekir. Her vesile ile tepkilerini ortaya koymaları gerekir. Kur’an-a karşı yapılan bu saygısızlığa karşı tepkimizi ortaya koyduk. En önemlisi bu tepkimizin özellikle Kur'an-ı hayatımıza hâkim kılmak, onu yaşamakla olmalıdır. Biz Kur'an-ı hayatımızın merkezine yerleştirmediğimiz müddetçe sürekli bu şekilde İslam düşmanları tarafından saygısızlık yapılacaktır." diye konuştu.

"Kur’an-a yapılacak her türlü saldırıyı lanetliyoruz"

Kur'an-a yönelik saldırılara tepki gösteren Memur-Sen Şırnak Şube Başkanı Abdullah Çatı, "Basın açıklamasından dolayı Kur’an Nesli Platformuna teşekkür ediyoruz. Manidar bulduğumuz bir durum var. Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği önünde Kur’an’ın yakılması ayrı bir mana taşıyor Türkiye için. Bu da gösteriyor ki ümmetin yeniden ayağa kalkışı Türkiye’den olacaktır. Rahatsızlıkları Türkiye’den. Biz bu şuurla Kur’an-a yapılacak her türlü saldırıyı lanetliyoruz ve kınıyoruz." dedi.

"Bu saygısızlığa bütün herkes karşı çıkmalı"

Uluslar Arası Sosyal Medya Derneği (USMED) Cizre Temsilcisi Muhammed Özalp, "İsveç, Hollanda ve birçok Avrupa ülkelerinde Kur'an-a yapılan bir saygısızlık oldu. Bu saygısızlığı bütün Müslümanlar değil bütün insanların karşı çıkması gerekiyor. Çünkü Kur’an-ı Kerim bütün insanlara gönderildi. Bu nedenle buna bir tepki veya bir yaptırım kesinlikle uygulanması gerekiyor. Ancak kesinlikle bu tür eylemlerin durdurulması için gerekli yaptırımların yapılması gerekiyor." açıklamasında bulundu.

"Kur’an-ı Kerim bizim kırmızı çizgimizdir"

Kur'an-a yönelik saldırılara tepki gösteren vatandaş Sümeyye Bozkurt ise şunları söyledi:

"İsveç hükümetinin bizim değerlerimize saldırmasına asla izin vermeyeceğiz. Kur’an-ı Kerim bizim kırmızı çizgimizdir. Bu hadlerini aşanlara en ağır biçimde haddini bildireceğiz inşallah. İster sözlü olsun ister fiiliyatta olsun. Müslüman ülkelerinin de kesinlikle buna tepki vermelerini istiyoruz. Kâfirler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır. Biz inşallah bu nurun tamamlanmasına vesile olacağız. Asla bu saygısızlıklara izin vermeyeceğiz. Bugün bunun için buradayız."(İLKHA)

İlgili Galeriler