Diyanet-Sen Şanlıurfa Şubesi: Avrupa bu köhnemiş zihniyetten derhal vazgeçmelidir!

Türkiye Başkonsolosluğunun önünde İsveç hükümetinden izin alarak Kur’an-ı Kerim'in yakılmasına tepki gösteren Diyanet-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Mehmet Hadi Gündüz, Kur'an'ın yakılmasının İslam’a karşı işlenmiş bir insanlık suçu olduğunu ifade etti.

Ekleme: 21.01.2023 21:15:07 / Güncelleme: 21.01.2023 21:15:07 / Güncel / Şanlıurfa Haberleri
Destek için 

Siyasi parti temsilcilerinden STK’lara, kanaat önderlerinden akademisyenlere, yazarlardan halka varıncaya dek her kesimden, İsveç’te Kur’an-ı Kerim’in küstahça yakılmasına tepkiler gelmeye devam ediyor.

Kur'an-ı Kerim'e yönelik yapılan alçak saldırıya bir tepki de Diyanet-Sen Şanlıurfa Şubesi'nden geldi.

Diyanet-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Mehmet Hadi Gündüz yaptığı yazılı açıklamada, İsveç'in Kur'an'ın yakılmasına izin vermesine tepki gösterdi.

"İsveç Hükümetini ve polisini kınıyoruz"

Kutsal değerlere saldırı bahanesinin kesinlikle düşünce özgürlüğü olamayacağını belirten Gündüz, "İsveç polisi tarafından Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'in yakılması eylemine izin verilmesi İslam’a karşı işlenmiş bir insanlık suçudur. İsveç'te skandalların ardı arkası kesilmiyor. Başkent Stockholm'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik çirkin eylemin ardından bu kez de İslam'a olan düşmanlığıyla bilinen, aşırı sağcı ve ırkçı Sıkı Yön Partisi lideri Rasmus Paludan’ın Stockholm'deki Türkiye Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakma isteğine polisten onay çıkması İslam’a ve kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’e karşı nefret eylemleridir ve insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. İsveç yetkilileri derhal bu akıl tutulmasından dönmelidir. Kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'e yönelik alçakça bir eyleme izin veren İsveç hükümetini ve polisini kınıyoruz. Terör sevici İsveç hükümeti düşünce özgürlüğü bahanesi ile milyonlarca Müslümanın değerlerine, kutsal kitabına saygısızlık edilmesine izin veriyor. Müslümanlar olarak yapılan bu alçakça saldırıyı lanetliyoruz. Teröre desteğin, kutsal değerlere saldırının bahanesi kesinlikle düşünce özgürlüğü olamaz. Avrupa bu köhnemiş zihniyetten derhal vazgeçmelidir." dedi.

"Batı Müslümanların değerlerine saygı göstermeyi öğrenecek"

Kur'an-ı Kerim'e hakaret edilmesine asla izin vermeyeceklerini ifade eden Gündüz, "Avrupa’da terör seviciliğinin ve İslamofobinin her geçen gün tırmanmaktadır.  İslamofobi ve teröre destek Batı’da adeta siyasi bir endüstri haline gelmiş bulunuyor. Bu endüstri gerçekleri perdelemek, hakikatleri çarpıtmak, teröre desteğini meşrulaştırma amacına hizmet etmektedir. Teröre destek verenler bilmelidir ki destekledikleri terör bir gün kalkıp kendilerini de vuracaktır. Batı ya Müslümanlarla birlikte yaşamayı, değerlerine saygı göstermeyi öğrenecek ve Müslümanları kabullenecek ya da etrafına yüksek duvarlar öre öre adeta bir zindana çevirdiği karanlık ülkesinde cehennem yalnızlığına mahkûm olacaktır. İslam sevgi ve merhamet dinidir. Bizler Hazreti Musa’ya da Hazreti İsa’ya da sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed’e de kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’e de kimsenin hakaret etmesine izin vermeyiz. Müslümanlar olarak tahriklere gelmeden sağduyu ve aklı selim ile Avrupa’nın bu saldırgan, provokatif tavrına karşı dik durmalıyız. Ancak şu da bilinmelidir ki yüce kitabımıza, Peygamber Efendimize ve değerlerimize yapılan hakaretler karşısında hiçbir Müslüman sessiz kalmayacaktır. Bizler sevgi ve merhamet dini İslam’ın temsilcileriyiz. Biz kimsenin Peygamberine, kitabına küfretmeyiz. Ne bizim ne de bir başka inanç grubunun inancına, kutsalına hakaret edilmesine de kesinlikle izin vermeyiz." ifadelerine yer verdi.

Gündüz, son olarak şunları söyledi:

"Cenab-ı Allah, Kur’an'ı Kerim'de 'Hiç şüphesiz, zikri (Kur'an'ı) biz indirdik onun koruyucuları da gerçekten biziz' diye buyuruyor. Hâsılı bugüne kadar Kur'an-ı Kerim'e yönelik hiçbir şeytani ve beşerî müdahale teşebbüsü maksadına ulaşamadığı gibi, kıyamete kadar da bu tür teşebbüsler, daima neticesiz kalmaya mahkûmdur." (İLKHA)