Yasin Börü ve arkadaşları Eskişehir'de yad edildi

6-8 Ekim olaylarında hunharca katledilen Şehid Yasin Börü ve arkadaşları Eskişehir'de düzenlenen programla anıldı.

Ekleme: 09.10.2022 21:20:14 / Güncelleme: 09.10.2022 21:20:14 / Güncel / Eskişehir Haberleri
Destek için 

HÜDA PAR Eskişehir İl Gençlik Kolları Başkanlığı tarafından 6-8 Ekim 2014'te HDP/PKK elemanları tarafından hunharca katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarının şehadet yıl dönümleri münasebetiyle anma programı düzenlendi.

Taşbaşı Kültür Merkezi salonunda düzenlenen programa; siyasi parti ile STK temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.

HÜDA PAR Eskişehir İl Gençlik Kolları Başkanı Enes Yıldırım programın selamla konuşmasını gerçekleştirdi. Yıldırım yaptığı konuşmada, "şehadet mektebi ve şehitler kervanı, tarihin her döneminde izzet sahibi Müslümanlardan alınan miras olmuştur.' ifadelerini kullandı.

HÜDA PAR Eskişehir İl Gençlik Kolları Başkanı Enes Yıldırım

"PKK'nin, bölgenin geleceğinde görmek istemediği bir Kürt'tü Yasin"

6-8 Ekim olaylarında ve onun öncesinde HÜDA PAR'ın ve bölgedeki Müslümanların hedef gösterildiğini belirten Yıldırım; "Sakallı, çarşaflı, dindar insanlar hedef alınarak saldırıya uğradı. Hem 6-8 Ekim'de hem de 6-8 Ekim öncesinde partimize yönelik çok yoğun saldırılar yapıldı. Ve ne yazık ki, bu saldırıların hiçbir tanesi aydınlatılmadı, faili meçhul bırakıldı. Şehit Yasin Börü ve arkadaşlarının şehit edilmesi olayına ilişkin görüntüler, Türkiye'de büyük bir infiale neden oldu. Çünkü gerçekten tarihte eşi görülmemiş bir vahşete şahitlik ettik. Yoksul ve muhtaç insanlara kurban eti ulaştırmaya çalışan Yasin Börü ve arkadaşları barbar çetelerin saldırısına uğradı. Zalimler, onları ve iyilik hareketini durdurabilecekleri zannıyla onlara hücum ettiler ve tertemiz bedenlerini paramparça ettiler, yüksekten attılar, arabayla ezdiler, yaktılar. Ne Moğol yaptı yaptıklarını ne ormanın en vahşi hayvanı ne bıçak soğuttu kinlerini ne de binaların üst katı. Tarihte benzerine çok az rastlanan bir vahşetle onları katlettiler. Onlar da Kürt'tü ama Müslüman kimlikleri nedeniyle hedefe kondular. Evet tarihte eşine az rastlanan bir vahşetle katledildiler. Çünkü onları hedef gösterenler tarafından, karanlık emellerine ulaşmalarının önünde birer engel olarak görülüyorlardı. PKK'nin, bölgenin geleceğinde görmek istemediği bir Kürt'tü Yasin. Riyad, PKK'nin kendi tahakkümünün önünde engel olarak gördüğü bir Kürt'tü. Turan, bölgeyi İslamsızlaştırmak isteyenlerin önünde engel olan bir Kürt'tü. Hasan, Müslüman kimliği vahşetin sahipleri tarafından reddedilen bir Kürt'tü. Hüseyin, çağın Yezidleri tarafından yok edilmek istenen bir Kürt'tü. Elbette saldırılar bununla sınırlı değildi. Sadece kurban eti dağıtan bu gençler katledilmedi. Sırf sakalından veya yanındaki eşinin örtüsünden dolayı, Müslüman kimliğinden dolayı insanlar hedef alındı. Yaşlı-genç ayrımı yapılmadan saldırıya uğrayanlar, katledilenler oldu." dedi.

Açılış konuşmasından sonra Peygamber Sevdalıları Vakfı Onursal Başkanı Mehmet Göktaş Hoca bir konuşma gerçekleştirdi.

Peygamber Sevdalıları Vakfı Onursal Başkanı Mehmet Göktaş Hoca 

"Binlerce yavrumuz Yasin Börü olarak doğdu"

Şehitlerin ödedikleri bedelin mükafatının dünya ve ahirette görüleceğini belirten Göktaş, "Bütün Müslümanlar Yasin ismini sever ama Yasin'imiz şehit olduktan sonra anne ve babalar özellikle Yasin Börü'den dolayı çocuklarının adını Yasin koydu. Bir zamanlar Ahmet Yasin idi şimdi Yasin Börü. Binlerce yavrumuz Yasin Börü olarak doğdu. Allah Yasin'i aldı ama onun yerine binlercesini verdi." ifadelerini kullandı.

"Bizi tamamen terbiyesiz, ahlaksız, nikahsız ve yuvasız bırakmak için üzerimize geliyorlar"

Göktaş Hoca, "Bugün bu ümmete saldıranlar inanın haçlı sürüleri değil, kiliseler değil, papazlar değildir. Bizi Hristiyan yapmak için saldırmıyorlar, bizi tamamen terbiyesiz, ahlaksız, nikahsız ve yuvasız bırakmak için üzerimize geliyorlar. Özellikle doğudaki gafiller buna vesile oluyor. Allah Yasin'imizi bu anlamda bir uyarıcı eylesin. Yasin dolayısıyla Müslümanlar birbirlerini tanısın ve Müslümanlar nasıl bir bela ile karşı karşıya olduklarının şuuruna varsınlar. Dünyanın herhangi bir bölgesinde ne zamanki İslam'a, Kur'an'a ve özellikle Hazreti Muhammed'e dil uzatılsa ilk ayağa kalkan Diyarbakır ve Batman olmuyor mu? Mekke'den, Medine'den, Kahire'den her yerden önce Allah için, İslam için, Hazreti Muhammed için ayağa kalkan Diyarbakır, Mardin, Urfa, Van, Batman oluyor. Bu ülkenin öteki Müslümanları iyi görmelidir ve bu onların üzerinde bir vebaldir. Özellikle yazarlar, çizerler, sanatçılar doğuda ne oluyor, batıda ne oluyor bunları çok iyi görmeleri lazım. Hepimizin bu konuda ayrı ayrı görevi var, bunları yerine getirmemiz icap ediyor. Allah bizleri; birbirlerini tanıyan, anlayan ve birbirlerinin ödedikleri bedellerden haberdar olan Müslümanlardan eylesin." şeklinde konuştu.

Salondakileri duygulandığı tiyatro gösterimi, okunan ilahiler ve şiirlerin ardından program okunan dua ile nihayete erdi. (İLKHA)