Filistin sorununun ele alındığı sempozyum düzenlendi

​Burak Derneği ile İlim ve Medeniyet Derneği'nin İstanbul Medeniyet Üniversitesi'nde düzenlediği 'Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları Açısından Filistin Sorunu' konulu sempozyum düzenlendi.

Ekleme: 28.05.2022 19:40:13 / Güncelleme: 28.05.2022 20:41:01 / Güncel / İstanbul Haberleri
Destek için  Haberin Videosunu İzle

İlim ve Medeniyet Topluluğu, İlim ve Medeniyet Derneği ve Burak Derneği'nin İstanbul Medeniyet Üniversitesi Aşık Paşa Konferans salonunda birçok öğrencinin katılımıyla "Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları Açısından Filistin Sorunu" konulu sempozyum düzenledi.

Sempozyumun açılış ve selamlama konuşmasını Burak Derneği Başkanı Âdem Yenihayat ve İlim ve Medeniyet Derneği Başkanı Nasrettin Güneş gerçekleştirdi.

Sempozyumda konuşan konuşmacılar, işgal rejiminin Filistin'de gerçekleştirdiği insan hakları ihlallerine dikkat çektiler.

"Gazze'de çok canlı bir direniş var"

Geçtiğimiz yılın mayıs ayında işgal rejiminin, üzerindeki dikkatleri dağıtmak için Gazze'ye yönelik bir saldırı gerçekleştirdiğini hatırlatan Dr. Öğr. Üyesi Muhammed Hüseyin Mercan, "Amaç tam da oluşan ortamda HAMAS'ı Mescid-i Aksa ve Gazze direnişi üzerinden radikalize etmekti. Bunun üzerinden çok büyük saldırılar gerçekleştirerek, Gazze'ye yönelik bir strateji izlediler fakat burada da evdeki hesap çarşıya uymadı. 2014'ten bu yana çok ciddi bir şekilde hazırlanan Gazze direnişi dünyanın en iyi savunma sistemlerinden birine sahip olan israilde, demir kubbe savunma sistemini aşmayı başardı. Dakikalar içerisinde gönderdikleri seri saldırılara karşı demir kubbenin algoritmasının yeterli cevabı verememesi ve yine Kassam'ın veya diğer direniş örgütlerinin kıt kanaatlerle, çok cüzi meblağlarla Gazze'de üretmiş oldukları füzelere karşı israilin demir kubbe üzerinden her bir füzeyi karşılayabilmesinin maliyetinin 10 bin dolar civarında olması aynı zamanda savaşın ilerleyen süreçlere doğru ilerlediği takdirde israil ekonomisine yönelik büyük bir bagaj oluşturması anlamında gelecekti. İşgal rejiminin şehirlerindeki Arapların ayağa kalkması ve bazı şehirlerde olağanüstü hal ilan edilmesi; israil kamuoyunda çok büyük bir baskı meydana getirince israil, Gazze'ye yönelik stratejisinden geri adım atmak zorunda kaldı. 2021 saldırısı bize şunu gösterdi; Gazze'de çok canlı bir direniş var ve israil artık Gazze'yi ele geçirmek istediğinde çok daha büyük bedeller ödemek zorunda olduğunun farkına vardı.  Bir tarafıyla şunu unutmamamız gerekiyor ki Gazze sadece israil için direnişi kırmak anlamına gelmiyor; siyasi, ekonomik ve diğer bağlamları var. Trump'ın yüzyılın anlaşması metnine baktığımızda Gazze'nin Filistinsizleştirilerek, Sina'da başka bir yere taşınarak oranın tamamen israilin bir bölgesi haline getirilmesi taslakta planlanan şeylerde söz konusuydu. İsrail çıkarları nedeniyle Gazze'den vazgeçmeyecek ve yine belki ilerleyen dönemlerde Gazze'ye yönelik mütecaviz saldırıları devam edecek ve yine Gazze söz konusu olduğunda uluslararası toplum Kudüs için gösterdiği tavrı yine göstermemeye devam edecek" dedi.

"Mavi Marmara Gemisi'ndekilerin üzerinde bir kesici ve delici alet dahi yoktu"

Mavi Marmara İnsani Yardım Filosunu hazırlayan sebeplerin; siyonist devletin işgal ve saldırgan politikaları, Gazze'nin abluka altına alınması ve temel yiyecekleri, ilaç, sağlık malzemesi, barınma ve temel inşaat malzemelerinin dahi Gazze'ye alınmasına müsaade edilmemesi olduğunu belirten İstanbul 2 No'lu Baro Başkanı Yasin Şamlı, "Mavi Marmara'nın temel nedeni insani yardımdır. Gazze'ye gitmek için yola çıkan toplam 8 gemide 748 kişi vardı. Kimler vardı? 40 farklı ülkeden insanlar vardı; bu insanların arasında dini bakımda Yahudiler, Hristiyanlar, Müslümanlar vardı. Müslümanlar öncülük ediyordu ama bu saydığım din mensupları da vardı, belki başka din mensuplarda vardı, belki ateistlerde olabilir. Bu yönüyle baktığımız zaman Mavi Marmara ekibini insanlığın ortak vicdanı olarak tanımlayabiliriz. Burada hiçbir ayrım yok, bütün insanlar toplanmışlar Gazze'ye yardım götürüyorlar. Peki ne götürüyorlar? Gıda maddeleri, çocuk bezleri vesaire şeyler götürüyorlar. Mesela Mavi Marmara'nın bütün yolcuları çok sıkı bir şekilde aramadan geçirildi, yüklenen bütün eşyalar çok sıkı bir şekilde arandı. Gemide, binen insanların üzerinde veya yüklenen malzemelerin içinde bir kesici ve delici alet dahi yoktu. Demek ki tamamen insanlığın ortak vicdanı gereği yardım malzemelerinden oluşan bir filodan başka bir şey değil." ifadelerini kullandı. (İLKHA)

 









Haberin Videosunu İzle
İlgili Videolar