Fatih Camii'nde Dünya Kudüs Haftası basın açıklaması

İTTİHADUL ULEMA ve Peygamber Sevdalıları Vakfı'nın "Kudüs Haftası" münasebetiyle ortaklaşa düzenlediği basın açıklamasında ümmetin ortak davası olan Kudüs'ün ümmeti izzete götürecek vahdeti sağlayacak unsur olduğu vurgulandı.

Ekleme: 25.02.2022 14:28:30 / Güncelleme: 25.02.2022 16:28:42 / Güncel / İstanbul Haberleri
Destek için 

Fatih Camii'nde cuma namazının ardından yapılan basın açıklamasına Filistin, Irak ve Suriye'den âlimlerin yanı sıra HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Eşin, İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Suat Yaşasın, İlahiyatçı-Yazar Mehmet Göktaş ve çok sayıda Kudüs gönüllüsü vatandaş katıldı.

 

Basın açıklaması öncesinde bir konuşma yapan İlahiyatçı-Yazar Mehmet Göktaş, Kur'an-ı Kerim'de adı geçen peygamberlerin büyük çoğunluğunun Kudüs ve civarında metfun bulunduğunu, bu sebeple mukaddes toprakların siyonistlerin elinden kurtarılması gerektiğini söyledi.

"Kudüs'ü peygamberlere iftira eden Yahudilerden temizlemek bizim görevimizdir"

Göktaş, "Kudüs ve civarında gezinen insanların hiçbiri o bölgede yatan peygamberlere hakkıyla iman etmiyorlar. Hazreti Süleyman Aleyhisselam'ı bir sihirbaz olarak gören Yahudiler şu anda Kudüs'te hâkim. Hazreti Davut'a, Hazreti Lut'a hatta Hazreti Davut Aleyhisselam'a iftira ediyorlar. Orada yatan peygamberlerden hiçbirisi şu anda Filistin'i, Kudüs'ü, Mescid-i Aksa'yı işgal eden insanlardan memnun değildir. Onun için bize düşen görev o Yahudileri oradan çıkarmaktır. Çünkü o peygamberlere hem iman ediyoruz hem de kıyamet günü o peygamberlerle beraber haşrolmak için dua ediyoruz. Onun için Allah'u Teâlâ bize; Kim Allah'a ve resulüne iman ederse Allah onları kıyamet günü o nebileriyle beraber haşredecek' diyor. Biz bunun sevdasıyla bu dünyada yaşıyoruz ama şu anda o toprakları çiğneyenlerin hepsi o peygamberlere iftira eden insanlardır. Onun için onları oradan temizlemek bizim görevimizdir." dedi.

Filistin Âlimler Birliği Üyesi Mecdi Quweydir

İslam ümmetinin ve Filistin'in kalbi olan Türkiye'den bu basın açıklamasını yaptıklarından memnun olduklarını dile getirerek konuşmasın başlayan Filistin Âlimler Birliği Üyesi Mecdi Quweydir, Türkiye'nin Kudüs davasında öncü olmasını istediklerini söyleyerek Türkiye hükümeti ve halkının Filistin davasına verdiği destekten dolayı teşekkür etti.

"Eğer Kudüs hayır ve sükûnet içerisinde olursa İslam ümmeti de hayır ve sükûnet içerisinde olur"

Quweydir, "Kudüs ümmetin atan kalbi, başkentidir. Kudüs tüm sıkıntıları siyonist belasından kaynaklanmaktadır. Kudüs sadece Arapların meselesi değildir. Bilakis ümmetin ferdi olan tüm Müslümanların meselesidir. Kudüs işgalci israilin tasallutu altında, kirli emellerine alet oldukça burada rahat bir şekilde yerimizde durmamalıyız. Eğer Kudüs hayır ve sükûnet içerisinde olursa İslam ümmeti de hayır ve sükûnet içerisinde olur. Eğer Kudüs işgal ve sıkıntı içerisindeyse İslam ümmeti de sıkıntı içerisindedir. Tarih boyunca Kudüs bizim dünya üzerindeki zaferinin bir merkezi ve sembolü olmuştur. Kudüs bizim izzet ve keramet merkezidir. Kudüs işgal altındaysa kıyamet günü nasıl peygamberimizin karşısına çıkacağız. Kudüs peygamber efendimizin bize emanet ve mirasıdır. Onun için Kudüs'ü muhafaza etmeliyiz. İşte bu çerçevede Dünya Kudüs Haftası ümmetin tekrardan enerjisini kazanıp uyanmasına vesile olması için bir başlangıçtır." diye konuştu.

"Kudüs'ün kurtuluşu ümmetin kurtuluşudur"

Kurumlar adına basın açıklamasını okuyan Şerafettin Güler, "Ümmetin ilk kıblesi Kudüs on yıllardır ümmetin en şedit düşmanlarının esareti altında inliyor, Siyonist katillerin kirli çizmeleri altında eziliyor. Peygamber-i Ekrem’in topraklarında namaz kılıp Mirac'a yükseldiği Kudüs yeni Selahaddinler bekliyor. Gözlerini hasretle açmış, Selahaddinleri yetiştiren ümmetin cesur evlatlarına bakıyor. Yeni Selahaddinler ne zaman? Diye soruyor. Ey Selahaddin’in çocukları! Ey Fatih'in çocukları! Ne zaman el ele verip atalarınız Selahaddinler gibi, Fatihler gibi İslam dünyasının başına çekirgeler gibi üşüşmüş haçlı sürülerini, siyonist barbarları defedeceksiniz? Geldikleri yere geri göndereceksiniz? Ey İslam ümmeti! Ey Müslüman halklar! Ey Kürtler, Türkler, Araplar, Farslar ve İslam ümmetinin diğer evlatları! Ey bu ümmetin âlimleri, hatipleri, aydınları, ümmetin kurtuluşunu dert edinmiş Müslümanlar! Kudüs’ün esareti ümmetin esaretidir. Kudüs'ün kurtuluşu ümmetin kurtuluşudur. Kudüs ümmeti birleştirecek en güçlü bağdır." dedi.

"İlk kıblemizin özgür kılınması boynumuzun borcudur"

Güler, "Kudüs davası ümmetin ortak davasıdır. Ümmeti izzete götürecek, vahdeti sağlayacak, ümmetin en şedit düşmanını zillete mahkûm edecek davadır. Kudüs'e sahip çıkmak, Kudüs’ü gündeme getirmek, Kudüs’ün kurtuluşu için çalışmak bütün Müslümanlara farzdır. Kudüs ümmetin, namus davasıdır. Kur'an'ın ifadesiyle ümmetin en büyük düşmanı Siyonistlerin işgali altında bulunan ilk kıblemizin özgür kılınması boynumuzun borcudur. Her zaman ve her zeminde bütün imkânlar seferber edilerek Kudüs davası gündeme getirilmeli, halkımızda Kudüs bilinci oluşturulmalıdır." diye konuştu.

"Müslüman yöneticilerin siyonist çete ile kurdukları her türlü ilişki Kudüs davasına ve Müslümanlara ihanettir"

"Selahaddin Eyyubi'nin torunları ve varisleri olarak Kudüs'ün kurtuluşu için her türlü bedeli ödemeye hazırız." Diyen Güler, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

Bu dava Arapların, Türklerin, Kürtlerin, Farsların veya başka bir milletin davası değildir. Kudüs davası ümmetin tüm unsurlarının ortak davasıdır. Kudüs'ün kurtuluşu da ancak ümmetin vahdetiyle mümkündür. Buradan İslam ülkelerinin yöneticilerine sesleniyoruz! Siyonist israil, batı dünyasının bir projesidir. İslam dünyasının kalbine sapladıkları zehirli bir hançerdir. İslam dünyasını işgal etmek, zenginliklerini talan etmek, Müslüman halkları esir almak isteyen Batılı Haçlılar, Siyonist çeteyle Müslümanları bölmek, fitne tohumları ekmek için kullanmaktalar. Müslüman ülkelerin yöneticileri, İslam dünyasının gücünü zayıflatıp emperyalistler karşısında aciz bırakmaya çalışan bu ihanet şebekesiyle her türlü ilişkiyi sonlandırmalıdır. Müslümanların mukaddes ilk kıblesi Kudüs'ü işgal eden bu çeteyi tanımamalı, elçiliklerini ve tüm irtibat bürolarını kapatmalıdırlar. Bu terörist çeteyle siyasi, askeri ve ekonomik ilişki kurmak İslam dünyasına, Müslüman halklara ve Kudüs davasına ihanettir. Müslüman ülkelerin yöneticileri kendi halklarına bu ihaneti reva görmemeli, kendi geleceklerini de tehlikeye atan bu gaflete son vermeli.

"Dostluk ve düşmanlıklarımız Kudüs eksenli olmalı"

Müslümanlara Kudüs davasına sadece sözle değil, eylemle de sahip çıkılması çağrısında bulunan Güler, son olarak şunları kaydetti:

"Hangi kesimden, partiden, camiadan olursanız olun, Kudüs davasının ümmetin ortak davası olduğu bilinciyle hareket etmeli ve bu davaya katkı sunmalısınız. Liderleriniz ve yöneticileriniz üzerinde baskı unsuru olmaya çalışmalı,  Siyonist çete ile ilişkilerin sonlandırılması için gayret göstermelisiniz. Müslüman kardeşlerimiz! İlk kıblemizin, Mescid-i Aksa’mızın, kurtuluşu, ümmetin selameti için bu mukaddes davaya siz de omuz verin! Siyonist çeteyi ekonomik, siyasi ve her alanda boykot edin! Siyonist çetenin ürünlerini boykot edin, bu boykotu etrafınızda yayın, ailelerinize, dostlarınıza, komşularınıza bu konuda örnek olun. Siyonist katillerin silahlarına kurşun olmayın! Ürünlerini alarak onların cinayetlerine ortak olmayın. Müslüman kardeşlerimiz! Dostluklarınız, düşmanlıklarınız Kudüs davası eksenli olsun. Kudüs davasının dostlarını dost, düşmanlarını düşman edinin. Kudüs’e ihanet edenlerin ümmete de ihanet ettiğinin, Kudüs işgalcileriyle işbirliği içinde olanların İslam düşmanlarıyla işbirliği içinde olduğunun farkında olun." (İLKHA)