Koronavirüs aşısının mucidi olarak dünya medyasında gündem olan Şahin çiftinin Türk olmalarının gurur okşayıcı olduğunu ifade eden Akan, bununla birlikte Şahin çiftinin Time, Forbes, The Ekonomist dergilerine kapak olduğuna dikkat çekti.
BİONTECH NASIL ORTAYA ÇIKTI?
Akan, Şahin çiftinin Bontech firmasını nasıl ortaya çıktığını araştırdığını, çiftin dünya gündeminde nasıl öne çıktığını incelediğinde ise ilginç ve karmaşık ilişkilerle karşılaştığını ifade ederek şöyle devam etti: 2008 yılına geldiğimizde ise birileri Uğur Şahin'e bir firma kurması gerektiğini söylemiş. Çift hakkında bizim medyada sanki kendi iradeleriyle söz konusu şirketi kurmuşlar gibi anlatıldı. Oysa perde arkası başka. Biontech firması kanser hastalarına özel ilaç üretimi için 2008'de kurulan bir firma. Özellikle kanser hastalarını farklı, yeni teknolojilerle tedavi edilmesini hedefliyor. 2009 yılında ise ortaya bir “domuz gribi” çıkıyor. Bu gribe karşı üretilen aşıda firma başarısız oluyor ancak firmanın geçmişindeki bu noktayı pek kimse dile getirmiyor.”
BİONTECH'İN GÖRÜNMEYEN SAHİPLERİ Mİ VAR?
“Bu firmanın arkasında Yahudi kökenli olduğu söylenen bir aile var. Biontech firmasının görünmeyen sahibi de olan bu isimler, Andreas Strüngmann ve Thomas Strüngmann kardeşlerdir. Belki çok duyulmuş bir aile değiller ancak ilaç sektöründe Almanya'nın en büyük firmalarından birine, küresel olarak da 20 milyar dolarlık servete sahip önde gelen bir aile. Biontech'e ilk sermaye aktaran, Şahin çiftine bu firmayı kurması için ikna eden kişiler işte Strüngmann kardeşlerdir.”
“BİLL GATES’TEN 100 MİLYON DOLARLIK DESTEK!”
“2019'a kadar hiçbir önemli faaliyeti olmayan, hatta zarar ettiği söylenen ve sadece 25 çalışanı olan bir bir firma bu. İşte 2019'da firma birden ünleniyor. O yıldan itibaren Biontech'i ziyaret etmeye başlıyor. Uğur Şahin'den yeni bir mRNA aşısı üretmesini istiyor. Kim istiyor? Bill Gates. Bunun üzerine Biontech Ekim 2019'da halka arzediliyor. Firmadan hisse alınmaya başlanıyor. Gates hisse almıyor ancak fon desteği veriyor. 4 Eylül 2019'da ise yani Gates Vakfı'nın dünyada bir virüs çıkacağını, bu salgında 65 milyon kişinin öleceğini iddia ettiği Olay-2001 simülasyonundan bir ay önce Biontech firmasıyla 100 milyon dolarlık mRNA aşısının üretilmesi için bir anlaşma yapılıyor.”
“SADECE YÜZDE 17'Sİ ŞAHİN ÇİFTİNE AİT”
Biontech bir Çinli firma ile de anlaşma yapıyor. Ayrıca Pfizer ilaç şirketi ile de anlaşma yapıyor. Ortaklar arasında Fidelity Management & Research Company adlı bir başka firma daha var. Başka, Janus Henderson Investors var. Peki, Pfizer kendi üretmiyor da, Şahin çiftinin içinde olduğu bir firmaya neden bu aşıyı yaptırıyor? Şu anda Biontech firmasının sadece yüzde 17'si Şahin çiftine ait. Yani bu çift orada sadece emanetçi. Peki neden bu kadar önce çıkarıldı. Biontech mRNA aşısının üretimine geçmesiyle birlikte çalışan sayısını 500'e çıkarıyor. Şu anda tam 20 milyar dolarlık cirosuyla Forbes dergisine kapak konusu oluyor. Uğur Şahin de “dünyanın en zenginleri” listesine giriyor.”
“ŞAHİN ÇİFTİ BİONTECH'TE SADECE EMANETÇİDİR”
“Diğer ortaklardan Fidelity Management & Research Company, 8.5 trilyon dolar ile dünyanın en büyük varlık yöneticilerinden biri. Kimin adına yatırım yaptıkları bilinmiyor. Özellikle kripto para olarak büyük yatırımları olan bir fon kuruluşu. Haklarında kara para aklamaktan tutun evrakta sahtecilik ve yalan beyanda bulunmaya kadar çeşitli suçlamalarla karşılaşmış, yargılanmış karanlık bir firma. Diğer ortak İnvus da bilinmeyen bir firma. Janus Henderson firması da küresel ölçekte varlık yöneticisi bir firma. Bu firmaları yakından incelediğimizde şaibeli yapılar olduklarını görüyoruz. Neden 500 kişilik kadroyu bünyesinde çalıştırmasına rağmen Şahin çifti parlatılıyor? Dediğim gibi Pfizer dev bir şirket olmasına rağmen özellikle Biontech firmasını öne sürüyor ve aşıları burada geliştiriyor. Bu alanda icat yapanların Türk olmasıyla elbette gurur duyarız ancak Şahin çifti Biontech'te sadece emanetçidir.”
Haber: TİMETURK