Baba Evli Çocuğuna Zekât Verebilir mi?

Alimler ve Medreseler Birliği Fetva Kurulu, “Baba Evli Çocuğuna Zekât Verebilir mi?” sorusuna verdiği yanıtta Hanefi, Hanbeli, Maliki ve Şafii mezheplerine göre ayrı ayrı değerlendirme yapıldı.

Ekleme: 20.04.2022 00:00:21 / Güncelleme: 22.04.2022 12:32:42 / Ramazan
Destek için 

DOĞRUHABER

Alimler ve Medreseler Birliği Fetva Kurulu, “Baba Evli Çocuğuna Zekât Verebilir mi?” sorusunu cevapladı. “Baba Evli Çocuğuna Zekât Verebilir mi?” sorusunun cevabı haberimizde.

“BUNLARIN BİRBİRLERİNE ZEKÂT VERMESİ CAİZ DEĞİLDİR”

Fetva Kurulundan yapılan açıklamada, “İslam fıkhında asıl ve füruu diye birbirleriyle ilişkili iki kavram vardır. Asıl; anne, baba, dede, nene ve yukarısına denir. Füruu ise; çocuk ve torunlara verilen isimdir.  Zekât asıl ve fürua verilmez. Çünkü asıl; fürua, füruu da asıla bakmakla yükümlüdür. Nafakaları birbirlerine zaten vaciptir. Bunların birbirlerine zekât vermesi caiz değildir.

“HANEFİ VE HANBELİ MEZHEBİ BABANIN ÇOCUĞUNA ZEKÂT VEREMEYECEĞİNİ SÖYLÜYOR”

Fakat bazı durumlar var ki; baba ve çocuğun nafakaları birbirlerine düşmüyor. Mesela çocuk evli olunca ve babasından ayrı yaşadığı zaman baba kendisine bakmıyor ya da bakamıyor. Bu vb. durumlarda mezhep imamlarının genel olarak verdikleri fetva özelleşebiliyor. Hanefi ve Hanbeli mezhebi babanın çocuğuna nafakasının düşmediği durumlarda dahi kendisine zekât veremeyeceğini söylüyor (Haddâd, el-Cevheretü'n-Neyyire I, 314-315). Maliki ve Şafi mezhebi ise; asıl ve fürunun birbirlerine zekât vermesine mani olan sebep nafakadır. Nafaka ortadan kalkarsa birbirlerine zekâtlarını verebilirler. İmam Nevevî derki: Baba ve çocuklar fakir olursa ve birbirlerine nafakaları düşmezse fakirlerin payı olan zekâtı birbirlerine verebilirler. Çünkü böyle bir durumda bunlar yabancı hükmündedirler (Nevevî, El Mecmû' III, 373-374).

 “MUHTAÇ İSELER BİRBİRLERİNE VERMELERİ DAHA İYİDİR”

İbn Hacer el-Heytemi'ye fakir durumunda olan ve birbirlerine nafakası düşmeyen asıl ve fürunun zekâtı soruldu. İbn Hacer şu şekilde cevap verdi:  Zekât verildiği sırada birbirlerine nafakası düşmeyen asıl ve füruu zekâtlarını fakir ve miskin adı altında birbirlerine verebilirler. Ama nafaka düştüğü zamanlarda bunlar birbirlerine zekâtlarını vermezler. Çünkü böyle olursa zekâtlarını kendi kendilerine vermiş olurlar. Fakat aksi olursa zekâtlarını birbirlerine vermelerinde bir sakınca yoktur. Bilakis (muhtaç iseler) birbirlerine vermeleri daha iyidir (el-Fetâvâ'l Fıhiyyetü'l Kübrâ III, 481).

“… CAİZ OLMAZ”

Özetle; Hanefi ve Hanbeli mezhebi mutlak olarak babanın oğula, oğulun da babaya zekâtını caiz görmezler. Şafi ve Maliki mezhebi ise nafaka sorumluluğu kalktığı ve muhtaç oldukları durumlarda her iki tarafın birbirlerine zekât vermelerini caiz görürler.  Baba, birlikte yaşamadığı ve aynı sofrayı paylaşmadığı çocuğuna zekâtını, gerçekten muhtaçsa verebilir. Muhtaç olmanın ölçüsü ise; günlük iaşeyi karşılayamama, çalışmaya güç yetirememe ve borçlu olma gibi hallerdir. Aksi olursa vermek caiz olmaz.” ifadelerine yer verildi.

İlgili Haberler