ZEKAT NEDİR? KİMLER ZEKAT VERİR? ZEKAT KİMLERE VERİLİR?

Ramazan ayı yaklaştıkça zekat ilgili sorular da artıyor. Özelikle ramazan ayında vermeyi tercih edenler Zekat Nedir? Kimler Zekat verir? Zekat Kimlere verilir? Gibi sorulara cevap arıyor. Tüm bu soruların cevabı haberimizde…

Ekleme: 12.04.2022 21:55:11 / Güncelleme: 15.04.2022 13:13:12 / İslam
Destek için 

DOĞRUHABER

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yayınladığı fetvaya göre Zekat Nedir? Kimler Zekat Verir? Ve Zekat Kimlere verilir? Sorularının cevaplarını sizler için derledik.

ZEKAT NEDİR?

Diyanet İşler Başkanlığına göre Zekat nedir sorusunun cevabı:

*Zekât, dinen zenginlik ölçüsü kabul edilen miktarda (nisap) mala sahip olan kimselerin Allah rızası için muayyen kişilere vermesi gereken belli miktarı ifade eder.

*Zekâtın farz olması için şartlar; malların nisaba ulaşması yanında nâmî (üreyici/artıcı) olması, sahip olunduğu andan itibaren üzerinden bir yıl geçmesi, bir yıllık borcundan ve aslî ihtiyaçlardan fazla olmasıdır.

*Nisap, zekâtla yükümlü olmak için esas alınan zenginlik ölçüsüdür. Bu ölçü, altında 20 miskal (80.18 gr), devede 5, sığırda 30, koyun ve keçide 40 adettir.

KİMLER ZEKAT VERİR?

Diyanet İşler Başkanlığı yayınladığı fetvada ‘kimler zekat verir’ sorusuna cevap verdi:

*Zekât ibadeti ile ilgili şartlar, zekâtın bir kimseye farz olmasının ve verilen zekâtın geçerli olmasının şartları şeklinde iki ayrı başlık altında ele alınır.

*Bir kimseye zekâtın farz olması için o kimsenin müslüman, akıl sağlığı yerinde, ergenlik çağına gelmiş ve hür olması (Kâsânî, Bedâî’, II, 4-5) bir yıllık borcundan ve aslî ihtiyaçlarından fazla hakikaten ya da hükmen artıcı, yani kazanç sağlayıcı nitelikte “nisap miktarı” mala sahip olması gerekir. Artıcı olmaktan kastedilen, malın sahibine gelir, kâr, fayda temin etmesi yahut kendiliğinden çoğalma ve artma özelliğine sahip bulunmasıdır.

*Zekâtın farz olması için ayrıca nisap miktarı mal ya da servete sahip olduktan sonra üzerinden bir kameri yılın geçmesi ve yıl sonunda da nisap miktarını koruması gerekir (Kâsânî, Bedâî’, II, 13 vd.; İbn Kudâme, el-Muğnî, IV, 73-74). Yıl içerisindeki artış ve düşüşlere itibar edilmez. Zekât bu süre dolmadan önce de verilebilir. (Kâsânî, Bedâî’, II, 15).

*Zekâtın geçerli olmasının şartlarına gelince, öncelikle “niyet” şarttır. Zekât bir ibadet olduğu için niyetsiz yerine getirilemez (Kâsânî, Bedâî’, II, 40; İbn Kudâme, el-Muğnî, IV, 88). Ayrıca fakire verilmesi ve teslimi demek olan “temlik” de şarttır (Kâsânî, Bedâî’, II, 39). Yemek hazırlayıp yedirmek gibi ibâha denilen yollarla fakire zekât verilmiş olmaz.

ZEKAT KİMLERE VERİLİR?

Diyanet işleri başkanlığının yayınladığı fetvada zekat kimlere verilir sorusuna da cevap verdi:

Zekâtın verileceği kimseler Kur’an-ı Kerim’de belirtilmiştir. Bunlar;

*Fakirler

*Miskinler

*Zekât toplamakla görevlendirilen memurlar

*Müellefe-i kulûb adı verilen kalpleri İslam’a ısındırılmak istenen kimseler

*Esaretten kurtulacaklar,

*Borçlular,

*Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış olanlardır (Tevbe, 9/60).

 

Fakir ve miskin, temel ihtiyaçları dışında herhangi bir maldan nisab miktarına sahip olmayan kimsedir. Ancak temel ihtiyaçları dışında, ister artıcı (nâmî) vasıfta olsun ister olmasın, herhangi bir maldan nisap miktarına sahip olan kimse fakir veya miskin kapsamında olmadığından ona zekât verilmez (İbnü’l-Hümâm, Feth, II, 266).

Borçlu, kul hakkı olarak borcu olan ve borcunu ödeyeceği maldan başka nisab miktarı malı bulunmayan kimsedir (İbnü’l-Hümâm, Feth, II, 268).

Yolda kalmış kimse, sürekli yaşadığı yerde malı bulunsa bile, çıktığı yolculukta parasız kalıp parasına ulaşma imkânı bulamayan, başka bir deyişle, parasızlıktan yolda kalmış ve memleketine dönemeyen kimsedir. Bu kimseye, malının bulunduğu yere dönmesine ve dönünceye kadarki ihtiyaçlarını gidermesine yetecek kadar zekât verilebilir (Kâsânî, Bedâî’, II, 43-46). Günümüzde yolcu olan kişi istediği zaman memleketindeki parayı banka kartı veya başka bir yöntemle alma imkânına sahipse ona zekât verilmez.

“Allah yolunda” anlamına gelen “fî sebîlillah” ifadesi ise, kendisini Allah yoluna ve İslam’a adamış hac yolcuları, askerler ve ilim için yola çıkan gerçek kişiler olarak yorumlanmıştır.

 

İlgili Haberler