​ELHAK Platformu'ndan yeni anayasa açıklaması

​Elazığ Hak Adalet ve Kardeşlik (ELHAK) Platformu gündemdeki konulara ilişkin basın açıklaması düzenledi.

Ekleme: 26.02.2021 00:25:12 / Güncelleme: 26.02.2021 06:59:01 / Güncel / Elazığ Haberleri
Destek için  Haberin Videosunu İzle

ELHAK Platformu Dönem Sözcüsü Muammer Açıkkapu, 28 Şubat, yeni anayasa, şubat ayı şehadet ayı, İstanbul Sözleşmesi, Doğu Türkistan ve Gara'da katledilen 13 kişi ile ilgili basın açıklaması düzenledi.

Post modern darbesinin üzerinden tam 24 yıl geçtiğini anımsatan Açıkkapu, platformu olarak ideolojilerden arındırılmış yeni ve sivil bir anayasayı önemsediklerini ve desteklediklerini belirtti.

Açıkkapu, "Sivil iktidarı ve inançlı insanları hedef alan 28 Şubat sürecinde, İslami duyarlılık sahibi kişi ve kurumlara sistematik bir zulüm uygulandı. İnanç ve düşünce özgürlüğünü, eğitim hakkını engelleyici düzenleme ve uygulamalarla binlerce dindar insan işinden edildi, okulundan atıldı, işkenceye maruz bırakıldı, hapisle cezalandırıldı. Üniversite giriş sınavında katsayı uygulaması zulmü ile yıllarca İmam hatip lisesi mezunlarının önü kesildi. Bütün bunlar, dini ve dindarları kamusal alandan dışlamak için yapıldı. Müslüman halkımız darbecilere gereken dersi, ilk seçimde 28 Şubat mağduru insanları iktidar yaparak verdi. Ancak üzücü olan geçen 24 yıllık süreye rağmen, hala bazı 28 Şubat mağdurlarının haksız yere cezaevlerinde bulunuyor olmasıdır. Mağdurların yerine darbecilerin konulacağı günü hasretle bekliyoruz." dedi.

"İdeolojilerden arındırılmış, yeni bir anayasa fikrini destekliyoruz"

Gündemdeki bir diğer konu olan yeni anayasa hakkında da konuşan Açıkkapu, "Yaşanan süreçler göstermektedir ki toplumsal yaralarımız pansuman çözümlerle iyileşmemektedir. Bu nedenle son dönemde gündeme gelen ‘Sivil Anayasa’ konusunu önemli buluyoruz. İdeolojilerden arındırılmış, milletimizin öz değerleri üzerine inşa edilmiş Milletimizin huzuru ve Türkiye’nin İslam ülkeleri üzerindeki etkinliğinin artması için bu anayasa üzerinde belirleyici norm İslam hukuku olmalıdır. Bu minvalde, Ayasofya Camii Baş İmamı Prof. Dr. Mehmet Boynukalın’ın düşüncelerini destekliyoruz. İstiklal harbinde uğruna nice şehitlerin verildiği değerler, bu şehitlerin kanı üzerine kurulmuş devletin kurucu iradesidir." ifadelerini kullandı.

"Şubat ayı şehadet ayıdır"

Açıkkapu, "İslam davası uğruna canlarını feda eden nice yiğit Müslümanın ümmetin kalbine kan pompaladığı bir aydır Şubat ayı. Yüce Rabbimiz’in, ‘Mü’minlerden öyle adamlar vardır ki, Allah’a verdikleri söze sâdık kaldılar. İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirmiştir (şehit olmuştur). Bir kısmı da (şehit olmayı) beklemektedir. Verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir’ buyruğunda belirttiği sözüne sadakat gösteren nice dava önderleri ve âlimlerin şehadet kervanına katıldıkları bir aydır Şubat ayı. Hasan El-Benna’dan İskilipli Atıf Hoca’ya, Metin Yüksel’den Malcolm X’e, Şeyh Şamil’den Abbas Musavi’ye, Hama şehitlerinden El Halil Şehitlerine, birçok sembol ismin Şehadete erdiği ay olduğu içindir ki ‘Şubat ayı şehadet ayı’ olarak bilinmektedir. Yollarını yol biliyor, rahmet ve minnetle anıyoruz." dedi.

"Bugün de yeryüzü Doğu Türkistan’lı mazlum kardeşlerimizin kanlarıyla sulanıyor. Kızıl Çin, bütün dünyanın gözüne baka baka, Müslüman Türk kardeşlerimize, tarihin en vahşi asimilasyon ve soykırımını uyguluyor." diyen Açıkkapu, "Geçen günlerde, Doğu Türkistan’da Çin’in uyguladığı zulmü 'soykırım' olarak kabul eden Kanada Parlamentosu kadar bir tavrı TBMM de göstermelidir. Ne var ki Türkiye’de; yapılan bu büyük zulme karşı, Ankara ve İstanbul’da Çin’in elçilik binaları önünde seslerini tüm dünyaya duyurmak isteyen Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin polis engeli ile karşılaştıkları bir tabloyla karşı karşıyayız. Bu zulme ortak olmaktır. Yetkililerimizi kardeşlerine sahip çıkmaya, Çin’in yaptığı bu soykırıma karşı Uluslararası platformlarda girişimlerde bulunmaya çağırıyoruz." dedi.

Açıklamanın son kısmında İstanbul Sözleşmesine de değinen Açıkkapu, "Kabul yıl dönümü olan İstanbul Sözleşmesi ve ilgili kanunlar hala yuvaları yıkmaya devam ediyor. Meyvelerini Boğaziçi eylemlerinde gördüğümüz, LGBT gibi sapkınlıkların önünü açıcı maddeler içeren bu sözleşme artık iptal edilmeli, ilgili mevzuat kaldırılmalıdır.

Son olarak Gara’da, yıllar önce kaçırarak esir tuttukları 13 silahsız insanımızı vahşice katleden PKK terör örgütünü lanetle kınıyoruz. Bu vahşet ABD’nin maşası olan PKK’nın gerçek yüzünü bir kez daha göstermiş olmasına rağmen, muhalefetin PKK’yı değil devlet yetkililerini hedefe koyan bir dille açıklamalar yapması en hafifinden PKK’nın yapmış olduğu kara propagandaya alet olmaktır. Bu vesileyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet ve kederli ailelerine sabırlar diliyoruz.

Bu ay içerisinde vefat eden yerleri doldurulamayacak ülkemizin ve ilimizin önemli iki âlimi Muhammed Emin Saraç ve Hafız Abdullah Nazırlı hocalarımıza da Allah’tan rahmet, milletimize baş sağlığı diliyoruz." ifadelerini kullandı.(İLKHA) 





Haberin Videosunu İzle
İlgili Videolar