Türk-İş: "Artık gıda harcamalarından da kısıntı yapılıyor"

Ekim ayı “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırması sonuçlarını açıklayan Türk-İş raporunda şu ifadelere yer verildi: “Son dönemde doğalgaz, elektrik, ulaşım gibi dar ve sabit gelirli kesimlerin harcamalarında önemli yeri olan alanlarda peş peşe gelen zamlar, gıda harcamalarında kısıntı yapılmasına yol açmaktadır. Nitekim pazar esnafı satışların gerilediğinden şikayetçi olurken, market sorumluları azalan sepet harcamasına dikkat çekmektedir.”

Ekleme: 28.10.2019 17:18:22 / Güncelleme: 28.10.2019 20:34:05 / Ekonomi / Ankara Haberleri
Destek için 

EKONOMİ SERVİSİ 

Türk-İş’in (Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun) çalışanların geçim şartlarını ortaya koymak amacıyla yaptığı “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırması ekim ayı sonuçlarını açıklandı. Türk-İş araştırmasının sonucuna göre:

*Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 2.058,46 TL,

*Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 6.705,08 TL,

*Evli olmayan-çocuksuz bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 2.526,14 TL olarak hesaplandı.

GEÇERLİ OLAN ASGARİ ÜCRET 2.020 TL, BEKAR BİR ÇALIŞANIN AYLIK YAŞAM MALİYETİ 2.526 TL!

Türk-İş’in konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Ücretli çalışanların elde ettiği gelir düzeyi ile yapılmak gereken harcama arasındaki fark geçim koşullarının olumsuzluğunu ortaya koymaktadır. Halen geçerli olan asgari ücret 2.020 TL’dir. Oysa bekar bir çalışanın aylık yaşam maliyeti 2.526 TL’dir. Diğer bir ifadeyle elde edilen gelir ile yapılmak gereken harcama arasında var olan 506 TL’lik fark ya borçlanmayla karşılanmak ya da yaşama standardının düşürülmesiyle ortadan kalkacaktır.” 

ARTAN VERGİ ORANLARI

“Ücretli çalışanlar bir yandan fiyat artışları nedeniyle satın alma güçlerinde kayıp yaşarken diğer yandan artan vergi oranları nedeniyle net ücretlerinde de kayıpla karşı karşıya kalmaktadır. Örneğin, ortalama aylık brüt ücreti 4.500 TL olan bir işçi bu yılın Ocak ayında 3.409 TL net ücret alırken (1.091 TL vergi ve sosyal güvenlik primi için kesilmektedir) Haziran ayında net ücreti 191 TL daha azalarak 3.218 TL olmaktadır. Temmuz ayında ücreti yüzde 4 oranında artsa bile, günümüzde 349 TL eksilerek 3.060 TL’ye gerilemektedir. Aslında bu durum, uygulanan ekonomik ve sosyal politikaların ücretli çalışanlara yansımasını ortaya koyan önemli göstergelerden birisi olmaktadır.”  

MUTFAK ENFLASYONUNDAKİ DEĞİŞİM

“Geçen yılın aynı ayına göre dört kişilik bir ailenin mutfak harcamasındaki artış tutarı 139 TL’dir. Gıda yanı sıra yapılması zorunlu diğer harcamalarla birlikte aile bütçesine gelen ek yük bir yıl öncesine göre 453 TL olmuştur. Türk-İş tarafından hesaplanan gıda fiyatları endeksi ile TÜİK tarafından hesaplanan gıda endeksi ve tüketici fiyatları endeksinin yıllık ortalama değişimine bakıldığında, fiyatların -son aylarda biraz gerilese de- halen yüzde 20’ler düzeyinde seyrettiği görülmektedir.

Türk-İş’in verileri temel alındığında “mutfak enflasyonu”ndaki değişim Ekim 2019’da şu şekilde oldu: *Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 0,29 oranında azaldı. *Yılın ilk on ayı itibariyle fiyatlardaki artış yüzde 6,04 oranında oldu. *Gıda enflasyonunda son on iki ay itibariyle artış oranı –bu yine baz etkisiyle- yüzde 7,25 olarak hesaplandı. *Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 19,26 oldu.”

PEŞ PEŞE GELEN ZAMLAR, GIDA HARCAMALARINDA KISINTI YAPILMASINA YOL AÇTI

Türk-İş açıklamasında ayrıca şu ifadelere yer verildi:  “Günümüzde, devletin resmi tüketici fiyatları endeksinde -baz etkisiyle- ortaya çıkan gerileme tartışma konusu olmaya devam etmektedir. Aslında asıl ön plana çıkarılıp değerlendirilmesi gereken husus, ücretli çalışanların satın alma gücünde ortaya çıkan gerilemenin özellikle gıda harcamalarında bile tasarrufu zorunlu kılmasıdır. Son dönemde doğalgaz, elektrik, ulaşım gibi dar ve sabit gelirli kesimlerin harcamalarında önemli yeri olan alanlarda peş peşe gelen zamlar, gıda harcamalarında kısıntı yapılmasına yol açmaktadır. Nitekim pazar esnafı satışların gerilediğinden şikayetçi olurken, market sorumluları azalan sepet harcamasına dikkat çekmektedir.”