IRKÇI KAFA KAOS PEŞİNDE

Cumartesi günü akşam saatlerinde İstanbul Küçükçekmece’de ‘küçük bir çocuğun Suriyeli biri tarafından tecavüze uğradığı’ yalanıyla başlayan olay, sosyal medyanın da etkisiyle provokasyona dönüştü. İstanbul emniyeti taciz iddialarını yalanlarken ırkçı paylaşımlarla halkı galeyana getirmek isteyenler arasında milletvekillerinin olması dikkat çekti. Zaman zaman linç kampanyasına dönüşen mülteci düşmanlığı, ırkçı zihniyetin kaos peşinde olduğunu gösterdi.

Ekleme: 01.07.2019 07:53:04 / Güncelleme: 01.07.2019 09:56:27 / manşetler / İstanbul Haberleri
Destek için 

Muhsin Şenol-DOĞRUHABER

İstanbul Küçükçekmece’de aslı olmayan bir yalanla başlayan olaylar linçe dönüştü. ‘Suriyeli birinin bir çocuğa tecavüz ettiği’ yalanıyla sokaklara dökülenler Suriyeli muhacirlerin evlerine ve iş yerlerine zarar verdi. Olay sosyal medyanın etkisiyle kısa sürede yayıldı. Olayları kışkırtanlar arasında milletvekilleri de vardı. Emniyet taciz ve tecavüz iddialarını yalanlarken ırkçı zihniyetin kaos peşinde olduğu bir kez daha ortaya çıktı.

SURİYELİLERİN DÜKKÂNLARI YAĞMALANDI

Olay Küçükçekmece’nin Mehmet Akif Mahallesinde küçük bir kız çocuğunun Suriyeli biri tarafından taciz edildiği yalanıyla ortaya atıldı. Sosyal medyanın da etkisiyle geniş kitlelere ulaşan yalan mahalleliyi sokağa döktü. Cadde üzerinde toplanan kalabalık ırkçı sloganlar atarak cadde üzerindeki polis karakoluna doğru yürüdü. Çevredeki Suriyelilerin dükkânlarına zarar vermeye ve yağmalamaya başlayanları polis biber gazı ve tazyikli suyla dağıtmaya çalıştı. Müdahalenin ardından ara sokaklara kaçanlardan bazıları polis tarafından gözaltına alındı.

SOSYAL MEDYA PROVOKATÖRLERİ DEVREDE

Uzun bir süredir yaşanmamış olayları yaşanmış gibi göstererek kaos oluşturmak isteyenler önceki gece Küçükçekmece’de yaşanalar sırasında da devredeydi. Bazı hesaplar 5 yaşındaki bir kız çocuğunun istismara uğradığını yazarken bazı hesaplar ise olayın 4 kişi tarafından yapıldığını yazıyordu. Bilgi kirliliğinin had safhada olduğu saatlerde İYİ Parti Milletvekili Ümit Özdağ da yalan bilgiyi paylaşarak kaos simsarlarının ekmeğine yağ sürüyordu. Daha önceki birçok olayda sorumsuzca aslı astarı olmayan iddiaları paylaşarak provokasyona sebep olan Özdağ, yaşananlar kötü sonuçlardan ders çıkarmamışa benziyor. Emniyet yetkileri kaos oluşturmaya çalışan gizli elleri ortaya çıkarmalı ve Müslüman halkta karşılık bulmayan, ancak yalanlarla taraftar toplayabilen mülteci düşmanlığına son vermelidir.

OLAYIN ASLI BAMBAŞKA ÇIKTI

Taciz ve tecavüz iddiasıyla sokağa çıkanlar ve onları sokağa çıkarmak için türlü türlü yalan uyduranların oyunu gerçek ortaya çıkınca bitti. İstanbul Emniyet Müdürlüğü açıklama yaparak konuya açıklık getirdi. Açıklamada, Küçükçekmece'de yaşanan olayda, 12 yaşındaki Suriyeli bir çocuğun, 12 yaşındaki bir başka çocuğa camdan 'Gel gel.' diye seslendiği belirtildi. Açıklamanın devamında olayda, "herhangi bir fiziki temas, taciz, tecavüz olayı yok. Olaylara ilişkin iddialarla ilgili aile yanlış anlaşılma olduğunu belirtip Suriyeli çocuktan şikayetçi olmamıştır." ifadeleri kullanıldı. Bu arada, olayla ilgiyi 18 kişiye 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü muhalefetten işlem yapıldığı, şüphelilerin bu sabah emniyetten serbest bırakıldığı bildirildi. İstanbul Valiliğinden yapılan açıklamada ise ‘Durumu olduğundan çok farklı gösteren, şahsi kimliğini gizleyerek sosyal medya yoluyla provakatif paylaşımlarda bulunanlar mutlaka tespit edilecek ve haklarında yasal işlemler yapılacaktır.” denildi.

BİR PROVOKASYON DA ARNAVUTKÖY’DE

Küçükçekmece’de kaos planı işletilirken bir provokasyon haberi de Arnavutköy’den geldi. Gazeteci Yakup Köse tarafından dillendirilen iddia kaosun yayılmak istendiğini gösteriyor. Köse sosyal medya hesabından, “Gece Arnavutköy’de 20-30 hazırlanmış, kurulmuş genç  ‘Suriyeli avına çıktık’ diye bir Suriyeli genci linç etmeye kaktılar. Müdahale edildi ve genç linçten kurtarıldı. Yetkililere haber verildi. Birileri provokasyon peşinde. Aman dikkat!” diyerek uyarıda bulundu.

SURİYELİLERİN SUÇ ORANI ÇOK DÜŞÜK

Algı operasyonlarıyla sanki her olayın altında Suriyelilerin olduğu gösterilmek isteniyor. Emniyet verileri ise bu iddianın asılsız olduğunu gösteriyor. İçişleri Bakanlığının verilerine göre  2014-2017 yılları arasında Suriyelilerin karıştığı olaylar, Türkiye’deki toplam suçların sadece yüzde 1,32’sine denk geliyor. Bu veriler, Suriyeli mültecileri hedef alan nefret söyleminin gerekçelerden yoksun olduğunu gösteriyor.

OLAYLARA KAOS SİMSARLARININ GÖZÜYLE BAKMAYIN!

Kaos peşinde koşanlar İslam kardeşliği çerçevesinde ülkelerindeki savaştan dolayı Türkiye’ye göç etmiş Suriyelere kucak açılmasını hazmedemiyorlar. Müslümanlar arasına cetvelle çizilmiş sınırları halkın kalbine de çizmek isteyenler böylelikle bölünmüş bir İslam dünyası istiyor. Emellerini gerçekleştirmek için Müslüman halktan beklediği desteği göremeyince de her türlü yalan, iftira ve dezenformasyonlara başvuruyorlar. Vatandaşların üzerine düşen görev ise bu tür hadiselerde temkinli davranarak provokasyonlara gelmemesi ve olayları kaos simsarlarının gözüyle değil aklı selim ile değerlendirmeleri.

İlgili Haberler