Küçükkaya'nın "İstanbullu bir seçmen olarak ben neden Ekrem İmamoğlu'na 23 Haziran seçimlerinde oy vereyim?" sorusu üzerine İmamoğlu, şunları söyledi:
"(31 Mart akşamını geçelim) dedi Sayın Yıldırım. Geçemeyiz. 31 Mart akşamı yaşananlar, sonrasındaki süreç ve sonrasındaki YSK süreci çok mühimdir, çarpıcıdır. 31 Mart gecesi dizilimini söylüyorum; AA'nın veri girişi daha sonra Sayın Yıldırım'ın 'Kazandık' demesi, daha sonra İl Başkanının sayı vermesi... Tam o saatlerde bütün İstanbul 'Gönül belediyeciliği kazandı' diye afişlerle donatılıyor. Bu mümkün mü? Bu nasıl bir hazırlık. Biz, tutanaklarımızı sağlam tutmasaydık, tutanaklarımızı alıp merkezimize getirmeseydik, on binlerce insan bu mücadeleyi vermeseydi, o gece bu iş biterdi. Böyle bir kurgu sürecidir çok net. Ama biz mücadelemizi verdik ve gönülden söylüyorum ki o işte görev yapan yüz binlerce insanın hakkı vardır.
Biliyorlar bunları. Benim AK Parti ilçe başkanı kardeşlerim var. Ben ilçe başkanlığı yaptım. 13 ilçe seçimi yönettim. Maddi hatalar olur, düzeltilir, ardından karar verilirse geçersiz oylar sayılır ama yeniden bir seçimin oylarının sayılması diye bir şey yok, karar yok Mustafa Kemal Paşa'da verilen karar gibi. YSK'nın böyle bir refleksi yok, böyle bir içtihadı yok. Kime göre, neye göre? O bakımdan bu süreç bir kurgudur. 'AA Genel Müdürü ile görüşmedim' demek, bana hiç doğru gelmiyor. Öyle bir şey yok, inanmıyorum en azından, inancımı söylüyorum. Bu süreçte tek bir cümle bile edilmemesi bence sıkıntı yaratır. 'AA yanlış yapmıştır, insanları yanıltmıştır demek' o akşam adına verilmesi gereken cevaptır."
"AA veri akışını niye kesti?" sorusu üzerine İmamoğlu, "İşine gelmediği için. Çok net. Gönül belediyeciliği afişleri İstanbul'da niye yaygınlaştı. Kazanan belli değil. Biz, demokrasi, hak, hukuk, adalet mücadelesi veriyoruz, kul hakkı yiyenlere karşı mücadele veriyoruz. Demokrasi sürecini sıkıntıya uğratanlara karşı mücadele veriyoruz. Aynı zamanda biz, İstanbul mücadelesi veriyoruz. Normalleşme, güler yüzle kucaklaşma, İstanbul'da temiz bir yönetim mücadelesi veriyoruz. Kibirden arınmış, 'Ben bilirim' diyen değil, milleti kucaklayan, milletle düşünen, insanlarla kucaklaşan... Bunun için 23 Haziran'da herkesin oyuna talibiz. 23 Haziran'a kadar biz, AK Parti sürecinde siyaset yapanlara bile halkı hatırlattığımız için AK Partili kardeşlerimden de oy istiyorum." diye konuştu.
Yıldırım: Su indirimi, AK Parti grubunun önergesiyle oylandı ve çıktı, ittifakla kabul edildi. Ekrem Bey'in önerdiği indirim tarzı değil. Bizim önerdiğimiz indirim tarzı kabul edildi.
"Aradaki fark 13 bin 729"
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım da Küçükkaya'nın "Ben neden Binali Yıldırım'a oy vereyim?" şeklindeki sorusu üzerine de İmamoğlu'nu eleştirerek, "İthamlar var. Yani kul hakkı yemek, efendim kibir abidesi olmak, kibirli olmak. Yani bunlar kime adresliyor? Seçime beraber girdik." ifadelerini kullandı.
Yıldırım, seçim sonrası yaşanan olaylara ilişkin bir hukuk mücadelesi vererek haklarını aradıklarını dile getirerek, şunları söyledi:
"Neticede bu seçim tekrarlanıyor. Bu ilk defa olan bir şey değil. Bu başka yerlerde de oldu. Biz çok istemedik tekrarlanmasını, hala ısrarla söylüyorum. CHP tamamının sayılmasına direnmesiydi bu seçim bugün tekrarlanmayacaktı. Bunun altını bir daha kalınca çiziyorum. Biz bunu yüzde 10 oy sayımından araya çıkan farkı görünce rahatlıkla söyleyebiliyoruz."
İmamoğlu ile birbirine yakın oy aldıklarını, en son sayım işi bittikten sonra mazbata düzenlenirken aradaki farkın 13 bin 729 olduğunu dile getiren Yıldırım, "Birbirine yakın verilmiş iki oy. Şimdi gelelim, 31 Mart'ta Anadolu Ajansı ile görüşmedim. Görüşsem 'Görüştüm' derim. Benim en tahammül edemeyeceğim şey Ekrem Bey, yalan konuşmak." dedi.
Binali Yıldırım, "Niye kesilmiş olabilir efendim veri akışı?" şeklindeki soruya da "Ben ne bileyim? Benim görevim değil ki Anadolu Ajansının veri akışı. Ben size çok açık söyledim, biz elimizdeki bilgileri işleyerek seçimi takip ettik. Hep de böyle yaparız. Bu sefer de böyle yaptık." şeklinde konuştu.
Yıldırım, bakanlarla görüşmesiyle ilgili bir algı oluşturulmaya çalışıldığını sözlerine ekledi.
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Yıldırım, "Vaatler neden bugüne kadar yapılmadı?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Bunu saatlerce anlatabilirim. 25 yıldır biz İstanbul'a çok hizmet yaptık. AK Parti belediyeciliği, İstanbul'a çok şey kazandırdı. 1994'te kişi başı 14 litre su veriliyordu, şimdi 101 litre su veriliyor. Istranca'dan 180 kilometreden, Cumhurbaşkanımızın belediye başkanlığında İstanbul'un suyu akmıyordu, su getirildi. Melen'den Sakarya'dan 230 kilometre mesafeden İstanbul'a su getirildi. Bu İstanbul'a yapılan hizmet. Öyle olduğu için 101 litreye. Gelecek 40 yılının suyu var. Arıtma yüzde 9'du Haliç'in halini biliyorsunuz şu anda yüzde 99,5. Kanalizasyon, yağmur suyu hiç yoktu şimdi yüzde 70. Gelelim ağaç ve yeşil alana. Yeşil alan miktarı 10 milyon metrekare, şu anda 60 milyon metrekare. 3 milyon 450 bin ağaç dikilmiş. Bin 500 otobüs vardı İstanbul'da, şu anda 6 bin 500 otobüs var. 24 kilometre metro vardı. Bu yıl açılacaklarla beraber 376 kilometre. 233 var. 32 bin 700 metroyla taşınan yolcu sayısı da 4 milyon 500 bin. İstanbul içinde 30 kilometre tünel var."
Su indiriminin kendi vaatleri arasında olduğunu aktaran Yıldırım, "Su indirimi, AK Parti grubunun önergesiyle oylandı ve çıktı, ittifakla kabul edildi. Ekrem Bey'in önerdiği indirim tarzı değil. Bizim önerdiğimiz indirim tarzı kabul edildi. Nüfusu fazla olanlar daha az su parası ödeyecek." diye konuştu.
İmamoğlu: İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimi 23 Haziran'da Allah'ın izniyle yüz binlerce insanın katkısıyla güvenli olacaktır ve bizim itiraz etmeye gereğimiz kalmayacaktır.
"Bizim birçok projemiz kopyalanıyor"
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu da "18 günde ne yaptınız anlatır mısınız?" sorusu üzerine, "Yıldırım'ın bir önceki soruda, 'Ekrem Bey'in yalan konuşması' cümlesine müdahale etmememin sebebi programa olan saygımdandır. Bu sürece farklı bir cevap da vermeyeceğim, o da benim aile edebimdendir. Ben yalan konuşmam, Onu ifade edeyim kimseye de böyle bir ithamda bulunmam." ifadelerini kullandı.
İmamoğlu, öncelikle 23 Haziran sürecine dair verdiği rakamların belgeler üzerinden olduğunu anlatarak, "Algı yaratılıyor. 6 ilçede yapılan. Sandık bölgeleri belli, oluşan fark, 600 bin seçmeni kapsıyor oluşan fark 469. Artısıyla eksisiyle Binali Bey'in adına pozitif fark budur. Esas fark geçersiz oylardandır. Yanlış kampanya yönettiniz. Kampanyada 'ampule bas' şeklinde yaptığınız sloganla oldu. Geçersiz oyların geçersiz sayılması, bizde daha az oldu, sizde daha çok oldu." dedi.
Bugün geldikleri noktada vadettiklerini tek tek yerine getirdiklerini vurgulayan İmamoğlu, şöyle konuştu:
"Bizim birçok projemiz kopyalanıyor. Örnek veriyorum, ulaşım indirimi. Biz açıkladığımızda 'Parayı nereden bulacaksınız?', 'Hesap yapmayı bilmiyorsunuz.' dediler. Kendileri söylediler. Başkaları, 'Kimin parasını kime dağıtıyorsun' dediler. Su indirimi. Doğrudur kendileri de açıklamış olabilir ama biz gündeme getirdik. 25 yıldır yaptıkları, elbette yapacaksınız. 25 yıl bu millet irade gösterdi, tabii ki yapacaksınız. 1994'te seçildiniz Sayın Cumhurbaşkanı o dönem başkan oldu, iyi de bir dönem geçirdiler ama bugün bizim 18 günde yaptıklarımızı kendinize mal etmenin bir anlamı yok. Bunlar bizim önergelerimiz. Dini bayramlarda olduğu gibi milli bayramlarda ve resmi bayramlarda tatil olması, bizim önerimiz, su indirimi bizim önerimiz. Biz yazdık yazıyı ben yazdım, bizzat altında imzam var. Ulaşım indirimi bizim getirdiğimiz... Dolayısıyla biz taahhüt ettik, yerine getirdik. Bence alkışlasalardı daha mantıklı olurdu ama doğru bir şeye kopya da çekseler, eşlik de etmeleri... Zaten de öyle olmaları doğru hep beraber evet diyeceğiz."
Bu sırada Yıldırım'ın, '"Yazıyı yazdığınızda Ankara'da mıydınız, İstanbul'da mı?" sorusunu yöneltmesi üzerine araya giren Küçükkaya, "Karşılıklı diyalog yapmayınız. İstirham edeceğim kuralımıza aykırı." dedi.