Bingöl Üniversitesi İlahiyat Öğrenci Topluluğu tarafından, Üniversite Enstitüler Konferans Salonunda, "Medeniyetin Başkenti Kudüs" temalı program düzenlendi.
Kur'an tilavetiyle başlayan program ilahi ses sanatçılarından Muhammed Ali Oğuz'un ilahi dinletisiyle devam etti.
Programda konuşan Avukat Emin Güneş, Allah'ın değişmez kanunları olarak bilinen "Adetullah"a işaret ederek, "Allah'ın kanunu, bize görünen şekli şudur: Kimin sayısı çoksa, kimin silahı çoksa bir savaşta o taraf galip gelir. Ama müminler ile kâfirler karşı karşıya geldiğinde kural böyle değil. Kural şöyle: Eğer müminler kendi güçlerine değil Rablerine güvenmişlerse cenneti, şehadeti göze almışlarsa Allah onlara yardım eder ve onlar galip gelirler. Bu da Allah'ın kanunudur, kuralıdır. Allah müminler üzerinden kendi gücünü insanlara kâfirlere göstermeye çalışıyor." dedi.
Filistin davasının yanlış anlatıldığının altını çizen Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Filistin mücadelesi bize şöyle yutturulmaya çalışılıyor: Araplarla İsrailliler arasındaki bir toprak sorunudur, diyorlar. Aslında bu mesele müminler ile kâfirler arsındaki hak -batıl mücadelesidir. Kudüs de bir semboldür. İşgal, Kudüs'le sınırlı değildir. İşgal ile Filistin halkı ve Araplar tehdit altında değildir. Bugünkü büyüklerimiz şöyle diyorlar: israil İslam'ın bünyesindeki bir kanser urudur, sökülüp atılması lazım. Neden? Çünkü kanserin yayılma gibi bir ahlakı vardır. Eğer biz bu kanseri içimizden atmazsak bu Kudüs topraklarından itibaren yayılacaktır. Yayıldığında en yakın uzuv, sirayet edecek yer Kürdistandır, güneydoğudur, Farslardan önce Kürdlerdir. Yani bu tehlike sadece Araplara değil, Türklere, Kürtlere, Farslara her kesime yönelik vahim bir tehlikedir. Bünye olarak hep beraber Türk, Kürd, Arap'ı Fars'ıyla bu kanseri buradan çıkarmak zorundayız."
38 Arap ülkesinin bir araya gelerek Cidde merkezli 200 bin kişilik bir ordu kurduğuna değinen Güneş, "Bu ordu kime karşı kuruldu hatırlayın. Merkezi Cidde olan bir ordudur. Bu ordunun amacı neydi? İsrailin güvenliğini sağlamak. Bununla 'Arap NATO'sunu oluşturuyoruz' diyorlar. Bunların hedefinde kimler var, bunların hedefinde; Küds-ü Şerif'in özgürlüğünü amaçlayan devlet, parti ve iktidarlar var. Kim ki kurtarılmış Kudüs'ü savunuyor. İsraile karşı duruyorsa, bunlar onları düşman ilan ediyorlar." diye konuştu.
"İsrail korkusundan saldırıdan savunma pozisyonuna geçti"
Güneş, sözlerini şöyle tamamladı: "Sürekli topraklarını büyüten, pervasızca saldırganlık yapan, işgalci güç olan İsrail, şu anda saldırıdan savunma pozisyonuna geçti. İsrail şu anda kendini yüksek duvarlarla koruyor. Şimdi yeni bir şey daha yaptı buda çok önemli. İsrail artık yeryüzündeki duvarlarla korunmaktan korkuyor yetmiyor, yer altına duvarlar örüyor. Haberiniz var mı? Tünellere karşı. Filistin ve Kudüs için mücadele eden mücahitlerin tünellerine karşı yerin altına da duvar örüyor." (Nihat Kanat-İLKHA)